9. CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel’in hafta sonu İzmir’den konukları vardı.
İki genç siyasetçi, DP İl Başkanı Fatih Dalan ve Genel İdare Kurulu Üyesi Kaan Yıldırım, çoluk-çocuk Güniz Sokak’ta Demirel’i ziyaret ettiler.
Sıcak ve samimi bir ortamda, Demirel, İzmirli genç siyasetçilere bol bol iltifat etti.
“İzmir’i bir yıldır yakından izliyorum” dedi...
“İl yönetimi olarak Türkiye’deki diğer il teşkilatlarına örnek oluyorsunuz” diye övdü.
İzmir’de siyaset ile kaynaşan, siyasi tecrübe edinmeye başlayan genç yöneticilerin Demokrat Parti misyonunun gelecekteki önemli ve değerli kadroları olacağına inandığını söyledi.
Ülkelerin siyasi tarihlerinde zaman zaman dünyada gelişen siyasi konjonktüre göre bazı grupların desteklediği, bazı fikirlerin iktidar olabildiklerini ancak zaman içinde siyaset sahnesinde kaybolduklarını anlattı.
Demokrat Parti misyonunun ise, Türkiye’nin temel taşları olan değerlere sahip çıkan ve vatandaşın ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillenen politikaları ile Türkiye Cumhuriyeti var oldukça ayakta kalacak bir misyon olduğunu belirtti.
Türk siyasetinin, bugün yaşayan en önemli ismi olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 12 Eylül’deki referandum ile ilgili ne düşünüyordu?
Yaklaşımı, bakış açısı ve görüşleri neydi?
İzmirlilere, Dalan ve Yıldırım aracılığıyla şu mesjları gönderdi:
Demirel’e göre bugün, 12 Eylül 1980’in mağdurlarını oynayan kişiler, 30 yıl sonra intikam üzerine bir siyaset oturtmaya çalışıyorlar.
Demirel, 12 Eylül’de en çok mağdur olan kişilerden biri olarak bu referandumu kavga ve intikam nedeni olarak görmeden referandumun altında yatan niyetlerin iyi irdelenmesini istiyor ve ekliyor:
“Bu referandum, bu ülke insanının bu hükümetten kurtulması yönünde çok büyük bir adımdır. Türkiye bu fırsatı kaçırmamalıdır, değerlendirmelidir...”
* * *
9. Cumhurbaşkanı, 12 Eylül Anayasası’nı kaldırmak için referanduma gidenlerin, bugüne kadar bir çok kez değişikliğe uğramış olan 12 Eylül Anayasası’nın ortada kalmadığını göreceklerini de hatırlatarak, İzmirlilere şöyle sesleniyor:
“İzmir ve Ege’nin bu referandumdaki rolü çok önemli.
Türkiye’nin siyasi yaşamında değişime yönelik pek çok büyük hareket İzmir ve Ege’den doğmuş ve büyümüştür.
Bu referandumda da İzmir ve Ege halkının rekor seviyelerde vereceği ‘Hayır’ oyunun Türkiye’nin aydınlık geleceği için çok büyük ışık olacağına inanıyorum.
Referandum öncesinde bir program yapılırsa, İzmir’e gelerek bu düşüncelerimi bire bir İzmirlilerle paylaşmayı düşünüyorum...”
* * *
Duydunuz mu İzmirliler?...
Baba “davet” bekliyor.
Elinizi çabuk tutun ve bir “iftar”a davet edin, özlediğimiz, uzun süredir dinlemeye hasret kaldığımız “Baba” ile buluşturun bu kenti ve bizleri...