Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HÜSAMETTİN Cindoruk, DP’nin başına geçtiğinde, herkesin korkusu şuydu: “Eyvah, Demokrat Parti yine mi tabela partisi olacak!..”
Cindoruk’u, İzmir’den izlediğim kadarıyla, DP’nin “tabela partisi” olarak kalma olasılığı yüzde sıfır.
Hüsamettin Bey’in işi kolay değil.
Ama isterse -ki öyle görünüyor- çok zor da değil.
Türk siyasetinde 2002’den bu yana merkez sağ seçmenin, bir oraya, bir buraya savrulmaktan başı döndü, “aptal (!)” gibi oldu.
Siyasette son günlerin moda deyimiyle “merkez sağ seçmen”, çok uzun süredir kendisini tekrar “yuvası”nda hissedebileceği bir oluşumun özlemini çekiyor.
1980 sonrası, ANAP’ta kümelenmişti.
Demirel siyasete döndükten sonra DYP’de karar kıldı.
ANAP ve DYP’nin kan kaybetmesinden sonra 2002’de AKP’ye “emanet oy” verdi.
Sonrasında, bu partinin laik cumhuriyet ile kavgasından ve üstlendiği “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” misyonundan ürkerek, günün koşullarına göre, AKP’ye oy vermeye devam edenlerin yanı sıra çoğunlukla MHP ve CHP arasında seçim yaptı.
Hüsamettin Cindoruk’nun, hedefi bu “emanet oyları” geri almaktı.
Koşul, “merkez sağ”da “tek” olmaktı.
ANAVATAN’la birleşilerek “ilk adım” atıldı, sıkıntılı da olsa “tek çatı” oluşturuldu.
Şimdiki hedefi ise DP’yi, “parti gibi bir parti” yapmak.
* * *
DP ve Genel Başkan Cindoruk için İzmir çok önemli.
Neden?
Çünkü İzmir, belki de Türkiye’nin demokrat seçmenine sahip tek kenti.
Dikkat ederseniz, Cindoruk ve DP’nin kurmayları, “DP iktidarı İzmir’den doğacaktır” sözcüğünü kullanıyorlar.
Nitekim Cindoruk, birleşmeden sonra ilk “Genel İdare Kurulu” toplantısını da sanırım bu nedenle İzmir’de yaptı.
Hüsamettin Cindoruk, İzmir’deki GİK toplantısında, DP’yi “tabela partisi” olmaktan kurtaracak ilk ve bence çok “cesur” bir karar aldı.
Başta İzmir İl Başkanı Fatih Dalan olmak üzere tüm DP teşkilatına, il ve ilçe kongrelerini başlatın talimatını verdi ve ekledi; “İzmir bunun öncüsü olsun.”
* * *
DP İzmir İl Başkanı Fatih Dalan, şimdi tüm ilçelerde “delege” seçimi için kolları sıvadı.
Bu süreç DP için niçin bu kadar önemli, sorusuna gelince...
DYP’den devşirme Demokrat Parti’nin, ne yazık ki çok sağlıklı bir “kayıt” sistemi yok.
Delege profili ise hep aynı; sen-ben; bizim oğlan!..
Sonuç da hiç değişmiyor. Ya biri il başkanı, o olmazsa bir diğeri...
Med-cezir gibi; biri geliyor, diğeri gidiyor!..
Oysa “merkez sağ”da siyaset yapmak isteyen, genç, iyi yetişmiş, ekonomik güce sahip, bu ülke için “söz söylemek” isteyen önemli bir kesim var.
Ne yazık ki bunlar bugüne kadar ne DYP’nin son zamanlarında ne de daha sonra DP’de, “tazelik (!)”lerinden olacak, hep kullandılar, genellikle de “sıkılmış limon” gibi bir köşeye atıldılar.
Görev alamadılar, görevler verilmedi ya da verilemedi.
Cindoruk’un aldığı “kongre süreci başlatılsın ve yapılsın” talimatı, hem bu gençler için hem de DP’nin teşkilatlarını “yenilemek” için büyük bir fırsattır.
Aslına bakarsanız, bu karar, Genel Başkan Cindoruk için ciddi bir “risk...”
Ama o kararlı...
Demokrat Parti, “merkez sağ”ın efendisi olacaksa, mutlaka yenilenmeli ve kongre süreçlerini tamamlamalı.
Güçlü, pırıl pırıl teşkilatlarıyla diri ve dimdik durmalı ki, merkez sağ seçmenin de “tercihi” olabilsin.
Cindoruk, GİK üyeleri ve İzmir’de Fatih Dalan zor bir yola baş koydular.
Hayırlısı olsun...