AÇ televizyonu CHP, değiştir kanalı CHP, yap zaping yine CHP...
Dolaş dolaş, her kanalda ayrı bir CHP’li yönetici, aynı konuyu tartışıyor.
CHP sizce ne ya da neyi arıyor?
Yeni bir genel başkan mı?
Deniz Baykal’ı tekrar CHP’ye döndürmenin yolunu-yöntemini mi?
Bence ikisi de değil.
CHP bir “hain” arıyor, “hain!...”
Çünkü bugün kim, “adayım” diye çıksa, yiyeceği damga bu olacak; kendisine “hain” ya da “Brütüs” denecektir.
* * *
Bir düşünün...
Baykal, istifa etti, evine kapandı.
Kurultay’a sekiz-dokuz gün kaldı.
Parti karıştı...
Ağlayanlar, çadır kuranlar, açlık grevine başlayanlar, gösteriler, verilen bağlılık mesajlarında öne çıkmak için, akla hayale gelmedik yöntemlere başvuranlar, ziyaretler...
Kim bunları yapanlar?
CHP’liler...
Yani, bu partide siyaset yapanlar, gönüllerinden il ve ilçe başkanlığı geçenler, milletvekili olmak isteyenler, partinin üst yönetimine kapağı atmak isteyenler.
Peki, hiç CHP’ye oy veren seçmenin ve halkın, kamuoyunun bu kriz ve istifa sürecinde ne düşündüğünü, neleri konuştuğunu ve nasıl bir CHP istediğini merak eden, soran, soruşturan var mı?
Yok!...
O zaman neyi tartışıyor, neyi konuşuyoruz ki?
CHP baksın kendi başının çaresine...
* * *
Kimse kendini kandırmamalı.
CHP Baykal’sız, Baykal da CHP’siz olmaz.
En azından böyle bir süreçte.
Huysuz dersiniz, asabi bulursunuz, CHP’de parti içi demokrasiyi çalıştırmamakla suçlarsınız, beğenmediğiniz taraflarını sıralar da sıralarsınız...
Ama bir şeyi unutmamak zorundasınız.
Deniz Baykal, bugün Türkiye’de Cumhuriyet kurumlarının ayakta kalması ve yok olmaması için direnen, parlamentodaki azınlığına rağmen, ezici çoğunluktaki iktidara “kafa tutan”, tek siyasi liderdir.
Oturduğu koltuk, tabii ki “babasının malı” değil.
Ama, gün Baykal’sız CHP günü değildir...
* * *
Baykal geri dönmesin, CHP’nin başına yeni bir isim geçsin, referandumdan kesin “hayır” çıkar...
Ya da; Baykal’sız CHP, en az yüzde 10 daha fazla oy alarak yüzde 30’ları geçer söylemleri ile, toplumda bunlar konuşulsa da, gerçekçi bir yaklaşım değildir.
Baykal, CHP’nin direksiyonuna en azından bu zorlu süreçte tekrar geçmelidir.
Ama öyle bir parti yönetimi oluşturmalıdır ki, CHP’yi de bugün kanal kanal dolaştıkça insanların nefretini daha çok kazanan ve partiye oy verenleri iyice soğutan “politbüro” görüntüsündeki “vitrin”inden kurtarmalıdır.
Aksi, CHP’nin de Baykal’ın da önlenemeyen çöküşü olur.
