Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Erdal İnönü için anlatılır:
Yanında iki üç sosyal demokratla beraber bir restorana giderler.
Garson, “Ne yersiniz efendim?” diye sorar.
İnönü, “Sosyal demokratlar, birbirini yer evladım” der.
* * *
Rahmetli İnönü böyle bir espri yaptı mı, yapmadı mı, orasını bilemem.
Ama; CHP için söylenebilecek en doğru söz, ne yazık ki bu...
CHP’de siyaset yapanlar, gerçekten birbirlerini yemekten başka bir iş yapmıyor.
* * *
İzmir’de bir süredir ilçe kongreleri yapılıyor.
CHP’li dostlara şunu söyleyeyim; Konak’ta, Buca’da, Karşıyaka’da, Karabağlar’da, Tire’de, Ödemiş’te, Kemalpaşa’da, Çiğli’de o kazanmış ya da kazanacak, hiç kimseyi ilgilendirmiyor.
Bilin ki, kendiniz pişiriyor, kendiniz yiyorsunuz.
Ancak;
Kongreler sürecinde ve salonlarda, partililerin birbirlerine attığı “kazık”lar, sergilenen “kaypaklık”lar, tartışmalar, suçlamalar, kavgalar ve garip söylemler, kamuoyuna yansıdığı bölümleriyle ilgimizi çekiyor.
Bunlar da o kadar sıradan ki, sonuç olarak herkes rahmetli İnönü gibi düşünüyor:
“Bu CHP, birbirini yemekten başka iş yapmıyor...”
* * *
Hafta sonu CHP, Buca kongresini yaptı.
Dört aday vardı, biri kazandı.
CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, bir konuşma yaptı.
Yeri miydi, değil miydi; eski defterleri açtı, kürsüde geçmişle hesaplaştı.
“Buca’da oylarımızın düşmesinin suçlusu, liste dışı kalan milletvekillerinin televizyon televizyon gezip Genel Başkan’ı ve partiyi kötülemesidir. Buca’da 700 oy daha fazla oy alıp bir milletvekili fazla çıkaramadıysam, o arkadaşları size havale ediyorum...”
İyi de Sayın Bayır;
Madem böyle bir tespitiniz var.
O günlerde CHP’nin İzmir İl Başkanı da sizdiniz; neden gereğini yapmadınız?
Kimse bu liste dışı kalan, CHP’yi kötüleyen milletvekili aday adayları, tutup kulaklarından partiden neden atmadınız?
* * *
Bir başka olay...
Tesadüf bu ya; Tacettin Bayır konuşurken salonda arka arkaya iki kez elektrikler kesilmiş.
Nasıl olurmuş, daha doğrusu kim nasıl cüret eder de, Bayır’ın sesini kesermiş...
Üstü kapalı, olayla uzaktan yakından ilgisi olmayan Aziz Kocaoğlu’na da söylemediğini bırakmamış:
“Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait salonda konuşuyorum. İki kez elektrik kesintisi nedeniyle sesim kesildi. Bu da gösteriyor ki daha yapacak çok işimiz var...”
* * *
Alternatifi yaratılmadığı sürece, CHP’yi bugün için İzmir’de sırtlayan, sürükleyen isim, Aziz Kocaoğlu’dur.
Olası bir yerel seçimde İzmirli, şayet İl Başkanlığı görevinde kalırsa, Tacettin Bayır’a olan aşkından değil, Kocaoğlu’na sevgisinden ya da onun hizmetlerine duyduğu memnuniyetten CHP’ye oy verecektir.
Bayır’ın bunu bilmiyor olması
mümkün mü?
Öyleyse, Kocaoğlu’nu kongrelerde, kürsüden eleştirmeyi bırakıp, sevse de sevmese de “alkışlamak” olmalıdır.
Çünkü, CHP İzmir İl Başkanı’na yakışan budur...
* * *
“Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz” denir ya...
CHP’de İzmir İl Başkanlığı seçimi yaklaştıkça belki ki yarış kızışacağa benziyor.
İpi kim göğüsler sorusuna gelince...
Önce adayları bir görmek lazım...
Ama ilçe kongrelerindeki sonuçlara, ortaya çıkan delege yapısına bakınca, adı henüz sadece kulislerde geçen Parti Meclisi Üyesi Levent Eyipişiren’in şansının giderek arttığını söyleyebilirim.
İzleyip, göreceğiz...