Bu haftanın konuğu, AK Parti İl Başkanı Ömer Cihat Akay’dı.
Üç gazeteci; Erol Yaraş, Osman Gençer ve Hamdi Türkmen, Ben Tv’deki programın diğer aktörleriydik.
Akay, bana göre iktidar partisinin kuruluşundan bugüne kadar İzmir’de görev yapan il başkanları arasında diyoloğa açık, gerginlik ve kavga etmekten hoşlanmayan, eleştiri ve muhalefet yaparken “belden aşağı” vurmayan bir siyasetçi.
Partisi içinde bu yanıyla “Light Başkan” diye eleştirilse de, o bildiğinden hiç şaşmıyor.
Biliyor ki; İzmir ve İzmirli seçmen kavgadan, gerginlikten hoşlanmıyor.
Biliyor ki; siyaseten yaratılan her kriz ve kavga, Büyükşehir BaşkanI Kocaoğlu’na yarıyor, CHP’nin oylarına olumlu olarak yansıyor.
İzmirli seçmenin bu, “mağdur olana ve bu rolü oynayana destek verme” eğilimini çözmüş.
Kim ne derse desin; kavgalardan ve kısır çekişmelerden uzak duruyor.
İl Başkanı Ömer Cihat Akay’a göre, AK Parti’nin İzmir’de 2009 yerel seçimlerinden sonraki süreçte çok büyük bir tırmanışı var.
2009 yerel seçimlerinde CHP ile AK Parti arasında oy farkı 400 binin üzerindeyken...
2011 genel seçimlerinde “Bütünşehir” olarak; yani İzmir ilinin tamamında aradaki makas; 172 binlere inmiş.
İktidar partisi için önemli bir yükseliş...
Nitekim, Ömer Cihat Akay, arada kalan 172 binlik farka dayanarak net konuşuyor:
“Büyükşehir’de, Karşıyaka 90 bin, Konak 40 bin fark yapıyor; buna Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe ve birkaç ilçeyi de eklediğinizde, bugün Aziz Bey’in oturduğu başkanlık koltuğunu almamız, İzmir’i kazanmamız mümkün olmuyordu.
Bütünşehir Yasası ile 2011’deki 172 bin oy farkını kapatarak İzmir’de seçimi kazanabiliriz...”
Öğreniyoruz ki; AK Parti, bu kez aday belirleme işini sadece “teşkilatların görüşüne” bırakmama kararında.
Akay, 2009’da 28 ilçenin CHP’ye kaybedilmesini buna bağlıyor, yanlış isimlerle seçime girilmesinde görüyor.
Bunu da net biçimde söylüyor:
“Sonuçlara bakın 8-800-1800 oy aralığında kaybettiğimiz 10-15 ilçe var. Tek nedeni, halkın istediği kişiyi aday yapamamamışız. O ilçenin nüfus dengelerine göre meclis üyeleri belirleyememişiz. 2013’te bu yanlışları tekrar etmeyeceğiz.”
AK Parti’nin bir de ikincilikli aday belirleme kriteri var:
Siyasi görüşünden çok, aday kimliği ve kişiliği ile o ilçenin sevilen sayılan kişisi olması.
İl Başkanı Akay bunun gerekçesini şöyle özetliyor:
“Başbakanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi AK Parti artık bir Türkiye Partisidir. Vizyonumuzu paylaştığı ve kabul ettiği sürece partimizin kapısı her görüşe açıktır...”
O kişiye...
Adalet ve vicdan duygusu olmayan kişilerle hiç işim olmaz.
Bunlar bana göre insan değil, kendilerini insan sanan canlı birer yaratıklardır.
Ve; bu iki duygudan yoksun kim olursa olsun, yazdığı köşeleri, birileri adına yayına hazırladığı kitapları bırakın okumayı; “kirletir” diye elime bile almam, kapağını açıp bakmam...
Umarım, “nokta” atışı yapabilmişimdir.
Çünkü bu sözlerle, hiç ilgisi olmayanları üzmek istemem.