Kusuru kimde ararsanız arayın...
Bu millet; hem siyaseten, hem dinen, hem vicdanen hem etnik köken ve alt kimlikler hem de spor taraftarlığı olarak bölündü diyor, bizi toplum olarak bu durumlara düşürenlere verip-veriştiriyor, beddua ediyoruz ya;
Meğer en keskin bölünme ve ayrışma sigara içenlerle-içmeyenler arasındaymış da haberim yokmuş...
Ben de yeni farkettim.
Sanırdım ki; sigara içen içer, içmeyen içmez...
Toplumsal bir hoşgörü vardır. İçen, içmeyene, içmeyen de içene saygı gösterir, gerekirse katlanır.
Hiç öyle değilmiş...
Ne zaman farkettim?
Geçen hafta...
Nasıl mı?
9 Eylül’de Pazar günü, 40 yıl aralıksız içtiğim sigarayı bırakacağımı ilan ettim.
Bunu da bir “taahhütname” imzalayarak, dünya aleme ilan ettim.
Ortaya da, “şerefimi”, “namusumu” koydum.
Yani söz verdim...
Kıyamet koptu...
“İyi”, “Kötü” onlarca mail aldım.
Sigarayı bugüne kadar içen benim, bırakmaya karar veren de benim.
Okurlarımı, dostlarımı niye bu kadar gerdi, anlayamadım...
Ama beni kim seviyor, kim kalp krizi, akciğer kanseri ve sigarının neden olabileceği ölümcül bir hastalıktan “nalları diktiğimde” bırakın üzülmeyi sevineceklerini de böyllikle öğrenmiş oldum.
Onlar, ağızlarına en acısından biber sürülmeyi hakkettiler.
Diğerleri ise, 40 katlı bol ceviz ve fıstıklı antep baklavasını...
Temennim şu:
Bırakmamı destekleyenler çoluk-çocuk ve sevdikleriyle inşallah Şeker tadında bir Bayram
“Bırakamazsın” diye demoralize edenler de Bayramı ağızları acıdan şişmiş bir halde, kıvranarak geçirirler...
Ağızlarına biber sürülecekler:
Sn. Hamdi Türkmen;
Gaza getirildiğiniz itiraflı, kafasız Hamdi’li, dünyanın en güzel ikinci eşi sevgili Meltem Hanım’lı, “bırakıyorum... bırakıyorum...” başlıklı köşenizdeki, tanıkların da imzaladığı; “taahüthame“ye benzer yazılan, ancak taahhütname denmek istendiği anlaşılan belgeyi de içeren yazınızı okudum.
Bu kutsal günlerde namus ve şerefiniz üzerine verdiğiniz sözü tutabilmeniz için Allah’ın size akıl, güç, sabır, direnme ve kolaylık ile esenlikler vermesi dileğiyle bol bol dua ediyorum.
Ayrıca bildiğim kadarıyla sizin doğum gününüz de 9 Eylül.
Büyük keyif alarak içtiğiniz; 40 yılın ardından sigarasız ilk doğum gününüzü şimdiden ilk kutlayan kişi olduğumu sanıyor, ‘taahhütname’ deki tarih düzeltmesinin taahhüt eden ve tanıklar tarafından paraf edilmemiş olmasının, hukuki geçerlilik tartışmasına yol açmaması beklentisiyle, size sigarasız, sağlık ve mutluluk dolu nice yıllar diliyorum.
Ahmet Tanık
Sevgili yazarımız, değerli ağabeyim;
Pazar yazınızı okudum... okudum ve hiiiç inanmadım açık söyleyeyim...
Sevgili abicim, sana bir dost tavsiyesi;
O yazıyı hemen geri çek bence...
Bak samimi söylüyorum, sonra çoook pişman olursun...
Niye mi?...
Açayım; değerli büyüğüm canım abicim, yapamayacağın şeylere SÖZ vermişsin. Abi,yapamazsın. Evet belki moralini bozuyorum ama bir laf vardır çok özür dileyerek sözüm meclisten dışarı(O.......pu kıçı yemin tutmaz) derler...
Özür ileyerek yazdım ama malesef durum bu.....
Binlerce insan tanıdım, yıllarca bırakanlar bir müddet sona tekrar başladılar. Bu sigara denilen illet öyle birşey ki, mezara götürmeden bırakmaz peşini, hiiiç boşuna debelenme, o bir kere kanına girmiş, beynine bilinç altına yerleşmiş. Yapacak bişeyin yok.
Hem sonra sigarasız günlerde ne halde olacaksın?
İşin, yazıların, stres vs.vs...
İster sakız çiğne, ister çiğdem çekirdek ye, faydası yok ... Üstelik çok fena SÖZ vermiş imza basmışsın.
Sana uymaz abi, biraz sinirlisin temelli civataları koparırsın.
Abicim sana bir tavsiyem var:
Sigaraları tam bitirme:) az biraz kalsın yarım yarım iç, hatta ve hatta izmaritleri atma sakla, zor günlerinde ensene yapışır, seni takip edenler olursa, yemin etsen başın ağrımaz, sigara almadım dersin, seni alırkende kimse görmez, zuladan izmaritle idare edrsin bir müddet...
Cihat Gürgen.
40 kat baklavayı hak edenler...Sevgili Hamdi Ağabey, Dünya’nın en güzel olayına imza attığın için kutlarım. İnan sigara bırakmak isteyen kim olursa olsun müthiş mutlu oluyorum.
Bende gençliğimde içmiştim. Yoldan erken döndüm.
Bırakma yöntemimde sigarayı karşıma koyup; “Senin boyun kaç? Çapın ne? Kilon ne çeker?” (Bu günlerde Başbakan birilerine söyledi). “Sana boyun eğmeyeceğim” dedim.
O gün, bu gündür, o meretten uzak duruyorum.
Mustafa Yıldız...
Sayın Türkmen,
Yazınızı okuyunca çok sevindim. 09.09.2012 mükemmel bir tarih olmuş. Fikir babası, ya da babaları kimse kutlarım.
Ben ve eşim, 20 yıla yakın Maliye Bakanlığı’nda üstelik İstanbul gibi artık 177.5 milletin yaşadığı bir şehirde görev yaparken bu illetle tanıştım.
Ama çok şükür ki, eşimin Karşıyakalı oluşundan dolayı döndük İzmir’imize geldik ve de 01.03.2009 tarihinde bu illetten kurtuldum.
57 yaşındayım. Uzun yıllar spor yaptım.
Halen Karşıyaka Masterler Sportif ve Sosyal Dayanışma Derneği’nde aktif olarak 50 yaş üzeri futbol oynuyorum.
Dün gece inanın halı sahada 20-21 yaşındaki gençlerle tam 45 dakika sahada futbol oynadım.
Sabah da kalkıp, 25 dakika havuzda yüzdüm.
OSMAN ÇETİNER-KUŞADASI
Hamdi bey hayırlı olsun. Aramıza geç de olsa hoş geldiniz.
Hayatla Pazarlık olmaz! Kendinize en büyük bayram hediyesini verdiniz. Aldığınız karar başkalarına da örnek olsun.
Bülent Akarcalı Sağlık ve Turizm eski Bakanı.
Not: Sigaraya karşı ilk kampanyayı 1 Ocak 1988 de TRT 2’de Cevat Taylan’ın programında, sigara paketimi ve çakmağımı kendisine teslim ederek başlatmıştım. O gündür bu gündür, hiç ama hiç aramadım.
Sayın Türkmen,
Bugüne kadar kendiniz için yaptığınız en iyi işe arkadaşlarınız sizi yönlendirmişler. Yazınızda da belirttiğiniz gibi sigara bırakma sürecinde bir takım zorluklar ve ayak takılmaları yaşamanız olasıdır. Bu bırakma süresinin doğasında vardır.
Günümüzde hekim gözüyle sigara içimi, yüksek tansiyon, zatürre ya da verem gibi bir hastalık olarak görülmektedir.
Dolayısıyla diğer hastalıklarda nasıl bir hekime başvurup hastalığı tedavi ettirmek için yardım alıyorsanız bu hastalıkta da bu konuda eğitim almış bir tıp doktorundan yardım almanız, hastalığın tedavisini kolaylaştıracak ve bu süreci çok daha az sıkıntılı atlatmanızı sağlayacaktır.
22 yıldır bu işle uğraşan ve bilimini yapan birisi olarak dilerseniz bu süreçte size destek olabilirim.
Prof. Dr. Oğuz Kılınç
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Değerli kardeşim.
Sigara bırakmak konusunda en onemli unsur beyninizin buna hazırlıklı hale getirilmesi ve bunun sürdürülebilir olmasıdır.
İnsan beyni aslında surekli telkin altında bir süre sonra etkilenen ve farkında olmaksızın tesir altında kalan bir kimyasal yapıya sahiptir.
40 kez deli dersen deli olur lafı boş bir laf değildir.
Denenmiş bilimsel ve başarılı sistemde;
Önce hayatta en nefret ettiginiz (tiksindiğiniz) şeyi bulun ve zihninizde onu sembolizme edin.
Sonra o sembolü, sigara ile ozdeşleştirin.
Bana itimat edin ve her sigara yaktığınızda o nefret ettiğiniz şeyi düşünerek, ben bu sigaradan nefret ediyorum deyin.
İki hafta yeterli bir suredir.
Sadece bırakmak ile kalmayacak bir daha asla sigaraya tekrar başlamayacaksınız .
Çünkü siz sigaradan nefret ediyorsunuz.
Cidden başarmak istiyorsanız bu yazdıklarımı ciddiye alın.
Hiç hile yapmadan uygulayın.
Bu dünyanın en ilkel ve iptidai zehirinden kurtulun; ve size o kağıdı imzalatan dostlarınızın bu iyiliğini asla unutmayın.
Ugur Yuce