İZMİR, Hatay’daki metro istasyonları yapımı, Gazi Bulvarı’ndaki Büyük Kanal Projesi ek boru hattı inşaatı nedeniyle, ulaşımda ve trafikte zor günler yaşıyor.
İşin ticari boyutuna hiç girmiyorum.
O tam bir felaket ve rezalet...
Çözümü çok zor, bugün için çaresi de yok.
Çünkü özel bir yasa ile, belediye ve kamu yatırımları nedeniyle kentlerde mağdur olan çevre sakinleri ve esnafın zararının bir bölümünü yerel yönetimler ve kamu kuruluşlarının karşılaması sağlanamazsa, herkes başının çaresine bakmak zorunda.
Ama ulaşım ve trafiğin çaresi var.
Var da, tınlayan da yok, aldıran da, ilgilenen de...
İlk iki günün sersemliği atlatıldıktan sonra, Hatay’da işler biraz olsun düzeldi.
Sabah-akşam yine sıkıntı yaşanıyorsa da günün diğer saatlerinde hem ulaşım, hem de trafik düzenli işliyor.
Gelin görün ki, Konak-Gümrük-Çankaya-Gazi Bulvarı-Cumhuriyet Bulvarı-Talatpaşa Bulvarı ve Mürselpaşa Bulvarları’nda günün her saatinde hem ulaşımda hem de trafikte büyük sıkışıklık ve sıkıntı yaşanıyor.
* * *
Tek nedeni var; bu bulvar ve caddeler ile çevrelerinde park yasağı olmasına karşın, araçların yolların tek, zaman zaman da çift şeritlerine pervasızca sahiplenip park yapmaları.
Üç şeritli ve tek yön çalışan Gazi Bulvarı iki, Cumhuriyet Bulvarı ve Talatpaşa Bulvarı sürekli tek şerit olarak çalışıyor.
Tıkanıyor, trafik şiştikçe şişiyor...
Konak-Alsancak Gar arası olsa olsa 4, bilemediniz 5 kilometrelik bir mesafedir.
Hiç bu kadar yol, 35-40 dakika sürer mi?
İnanmayan denesin, görsün...
* * *
İzmir’de yollardaki trafik akışını sağlamakla yükümlü kurum Emniyet Müdürlüğü Trafik Müdürlüğü’dür.
Araç sayısının onda birine yetecek kadar açık ve katlı otopark olmadığını hepimiz biliyoruz.
Büyükşehir’in bu konuda çok büyük eksikliği, kusuru ve günahı var.
Ama trafiğin de görevini tam olarak yaptığını söyleyemem.
Sabah saat 10.00’a kadar tıkır-tıkır çalışan bu bulvarlardaki trafik, polisin bu saatten sonra geri çekilmesiyle tam bir kaosa dönüşüyor.
Maalesef bizim insanımız böyle.
Başına çoban gibi ceza kesecek bir trafik polisi koymadıkça, trafik tıkanmış, yürümüyormuş, uzun kuyruklar oluşmuş, umurunda bile olmuyor.
O aracını park ediyor ya; isterse dünya başkalarının başına yıkılsın.
Kılı kıpardamıyor.
O zaman trafik polisi, inşaatlar tamamlanıncaya, herşey normale girinceye kadar günün her saatinde buralarda olmak ve tıpkı sabah saatlerindeki gibi trafiği denetim altında tutmak zorunda.
İzmir ve İzmirlinin bir parça nefes alması için bu uygulamanın yapılması şart.
İlgilenenlere duyurulur...
