Tanımasam, yerden yere vuracağım...
Çok yakın bir dostluğumuz olmasa da; ta Eşrefpaşa Belediye Hastanesi Başhekimliği’nden buyana, Büyükşehir bürokratı olarak bildiğim, tanıdığım bir kişi.
En önemlisi, sapına kadar cumhuriyetçi bir tıp profösörü.
Demokrat, laik ve Atatürkçü bir Türk kadını...
Nasıl oldu, nasıl bir ruh haliyle kalkıp; öldürülen PKK’lı teröristler için “şehit” tanımını kullandı, bilemiyorum.
Yanlış...
Hem de çok yanlış...
Prof. Dr. Hülya Güven, CHP İzmir Milletvekilidir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve yine kendisi gibi İzmir Milletvekili olan Alaattin Yüksel ile Mustafa Moroğlu’nun yakın çalışma arkadaşıdır.
CHP İzmir siyasetindeki lakapları “Kocaoğlu ve Üç Silahşörler”dir.
Foça saldırısı ve önceki gün beyin ölümü gerçekleşen kahraman çavuşumuzla iki şehit verdiğimiz, onbinlerin ellerinde Türk Bayrakları ile sokaklara meydanlara döküldüğü bir süreçte CHP’li Güven’in, çatışmalarda öldürülen PKK’lılara “Şehit” tanımlaması, hayal kırıklığı, daha da ötesinde büyük aymazlıktır.
Yapılması gereken, DP İzmir İl Başkanı Gökhan Karateke’nin önerisi olan; CHP’li Milletvekili Güven’in, İzmirliler ile, evladını, kocasını, kardeşini, nişanlısını, yavuklusunu, yeğenini kaybeden şehit yakınlarından acilen özür dilemesidir.
Karateke; “Ya özür dile ya da İzmirliler’in vekilliğinden istifa et” diyor ama, Hülya Güven’i tanıyan bir kişi olarak istifa çağrısının ağır olacağı kanısındayım.
Ama özür dilemesi şart...
Çünkü;
3 gün önce Foça’da bombalı saldırıda, kahraman çavuşumuzun da beyin ölümünün gerçekleşmesiyle iki şehit verdik.
Sıcak saatlerde İzmir halkı yaralı vatan evlatları için hastanelere koştu.
Türkiye bu dayanışmayı ayakta alkışlarken, bazıları çıktı; “İzmirliler tabi hastaneye koşup kan verirler, çünkü İzmir’de oruç tutan yok ki” diye, aşağılamaya teröre karşı bu kutsal dayanışmayı küçümsemeye yeltendi.
Bunu söyleyen kişi oruç da tutsa, beş vakit namaz da kılsa, sabahtan akşama kadan yatıp-kalkıp dua da etse, asla müslüman olamaz.
Allah katında bu düşüncesi nedeniyle en büyük günahkar ve doğrudan cehennem yolcusudur.
Hülya Hanım;
O sizin “Şehit” tanımlaması yaptığınız eşkıya örgütünün militanları Pazar günü, CHP Tunceli Milletvekili arkadaşınızı kaçırdı.
Karakolları basıp vatan evlatlarımızı acımasızca öldürenler...
Sivilleri kendilerine kalkan yapıp, güvenlik güçlerine bomba yağdıranlar...
Kurdukları bombalı tuzak ve pusularla sivil-asker-polisleri öldürenler...
Sizin “Şehit” sayılmasını önerdiğiniz teröristler değil mi?
Cidden Prof. Dr. Hülya Güven’e yakıştıramıyorum...
Hele bir İzmir Milletvekili olarak hiç yakıştıramıyorum...
Tekrar ediyorum; lütfen hepimizden, ama öncelikle bağırları yanan, ayakta durmaya çalışan şehit ana-babaları ile yakınlarından özür dileyin...
Dil sürçmesi deyin...
Ya da ne derseniz deyin...
Ama mutlaka bir özür dileyip, yanlış anlaşıldım deyin...