Çin versiyonu:
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos Böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın yazı geçirir.
Ve kış gelir...
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos Böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür.
Fransa versiyonu:
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos Böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın yazı geçirir..
Ve kış gelir...
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde soğuk kışı geçirmeye hazırlanırken kapı çalar.
Karınca kapıyı açıp karşısında Ağustos Böceğini görünce:
“Yaaa...” der; “Gördün mü olacağı buydu. Bütün yaz çaldın saz, şimdi bu soğuklarda oyna bakalım biraz” diye ekler.
Kapıda duran şaşkın Ağustos Böceği elinde bavulu;
- “Yok be komşum?” diye başlar ve devam eder:
“Evet bütün yaz çaldım saz, ama iyi yaptım para...
Ve ben kışı geçirmek için Karayip Adaları’na gidiyorum, bir isteğin var mı sorayım dedim...”
Ardından da ekler:
- Hadi bana eyvallah....
Türkiye versiyonu:
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos Böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın, çal oynasın yazı geçirir.
Ve kış gelir...
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos Böceği bir basın toplantısı düzenleyerek, “Etrafta onca aç ve üşüyen varken, karıncalar nasıl bir vurdumduymazlıkla sıcacık yuvalarında yaşayabiliyorlar” diye olayı kamuoyunun vicdanına sunar.
Televizyon kanalları, gazeteler, zavallı aç ve açıktaki Ağustos Böceği ile karnı tok sırtı pek Karınca’nın resimlerini yan yana yayınlayarak tarafları tartışmaya davet eder.
Türkiye olayın şokunu yaşamaktadır.
Nerededir bu devlet?
Yeşil Böcekleri Koruma Derneği’nden(YBKD) bir temsilci 30 yıldır Ağustos Böceği olarak çektikleri sefaletin tek nedeninin sırf yeşil renkli olmalarından kaynaklandığını anlatır.
Nobel Ödüllü ünlü yazarımız “.... PAMUK” ve tanınmış aydınlarımız olayı Avrupa düzeyinde protesto ederek bu durumu ve Türkiye’yi kınarlar.
Not: (Bir öykünün 3 ülke versiyonu başlıklı yazım tamamen hayal ürünüdür. Kişilerle, yaşandığı yazılan ülkelerle, yakından uzaktan hiçbir ilgisi yoktur. Bilgilerinize sunulur...”
Yaşama anlam ve boyut katan İki Şey’in önemi
İki şey Kalitesiz İnsan’ın özelliğidir
1-Şikayetçilik
2-Dedikodu
* * *
İki şey Çözümsüz görünen problemleri bile çözer
1-Bakış açısını değiştirmek
2-Karşındakinin yerine kendini koyabilmek
* * *
İki şey Yanlış yapmanı engeller
1-Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2-Hak yememek
* * *
İki şey kişiyi Gözden düşürür
1-Demagoji (Laf kalabalığı)
2-Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)
* * *
İki şey insanı ‘Nitelikli İnsan’ yapar
1-İradeye hakim olmak
2-Uyumlu olmak
* * *
İki şey ‘Ekstra Değer’ katar
1-Hiatebet ve diksiyon eğitimi almak
2-Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek
İki şey Geri bırakır
1-Kararsızlık
2-Cesaretsizlik
* * *
İki şey Başarının sırrıdır
1-Ustalardan ustalığı öğrenmek
2-Kendini güncellemek
* * *
İki şey milyonlarca insandan ayırır
1-Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2-Hayata ve herşeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek
* * *
İki şey gelişmeyi engeller
1-Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat, tefrit)
2-Felakete odaklanmış olmak
* * *
İki şey çözüm getirir
1-Tebessüm
2-Sükut (Susmak)
Haftanın fıkraları
Yanlış dilek
Adam kutsal gece Tanrıya yalvararak 2 dilek dilemiş; “Dünyanın en güzel içkisi ile Dünyanın en mükemmel kadınını bana ver Tanrım.. Ne olur” diye. Dua sonrası gözlerini açtığında tam karşısında bir şişe ‘Maden Suyu’ ve ‘Rahibe Teresa’ yı bulmuş..
Karım bir inci
İki arkadaş yolda karşılaşmışlar.
“ Hayrola oğlum?” demiş biri, “Bu ne surat?” Öteki “Ev içi sorunlar işte” diye cevap vermiş.
“Sen hep bana ‘Benim karım bir inci’ derdin” demiş arkadaşı.
“Evet, hala benim eşim bir inci... Ama onun annesi olacak kıskaçlı istiridye tam bir felaket!...”