İZMİRLİLERE bugün bir bilmecem, yanıtını doğru verecek olanlara da bir “hediyem” var.
Kente çok yakın ilçelerimizden birinde, bir Organize Sanayi Bölgesi’ne atık suların doğaya zarar vermesini önlemek için arıtma tesisi yapımı kararlaştırılır.
Peki, kurumsal kimliği olan bir kuruluş yatırım yapacaksa, sizce nereyi tercih eder?
Tabii ki, kendi tapulu mülkünü öyle değil mi?
Gidip de, komşunun arsasına oturacağınız evi ya da kullanacağınız arıtma tesisini yapar mısınız?
Hem yapmaz, hem de yapamazsınız.
Ama bu ilçede bu Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, arıtma tesisini, tapusu kendisine ait olmayan başka bir şahsın mülkiyetindeki araziye yapılmasını kararlaştırır.
Bununla da kalmaz, bir de milyonlarca liralık inşaat işini, arıtma tesisinin yapılacağı arsa sahibi olan müteahhitte verir.
Bilmece gibi değil mi?
Ama durun, daha bitmedi.
* * *
Gelelim “bilmecenin” ikinci kısmına...
Eşraftan duyanlar, “Kim bu şanslı müteahhit?” diye sorup-soruştururlar.
Bir de bakarlar ki, hem arazi sahibi hem de müteahhit olan kişi, yönetimden birinin eski “iş ortağı” çıkar.
Kafanız karıştı değil mi?
Özetleyeyim.
İzmir’in ilçelerinden birinde bir Organize Sanayi Bölgesi yönetimi arıtma tesisi yapmak için karar alır.
Yer olarak özel bir şahısa ait arsa uygun görülür.
Yapım işi bu arsanın sahibine verilir.
Bu kişi de inşaat yapma kararı alan yönetimden birinin eski ortağıdır...
* * *
Şimdi ilgili ilgisiz herkese soruyorum...
Arıtma tesisinin yapılacağı ilçe neresidir?
Bu yatırımı yaptıracak olan Organize Sanayi Bölgesi’nin adı nedir?
Tesisin inşa edileceği arsanın sahibi ve işin verildiği müteahhitin adı nedir?
Kararı veren yönetimdeki eski ortağı kimdir?
En önemlisi de bu kararı alan diğer yönetim kurulu üyelerinin bu “organize işlerden” bilgi ve haberleri var mıdır?
Cevaplarınızı ve tahminlerinizi bekliyorum.
Unutmayın doğru bilene “hediyem” var!...