DENİZ Baykal’la görüşmeyi son İzmir seyahatinde çok istedim ama kısmet olmadı.
Sanırım bir fırsat yaratamadı.
Daha doğrusu, Star’da Uğur Dündar’a konuk olacağı çok önceden kararlaştırıldığı için, öncesinde bir başka gazeteci ile görüşmenin “etik” olmayacağını düşünmüş olmalı ki, karşılıklı söyleşi olanağı bulamadık.
Arena’yı dikkatle izledim.
Çünkü bu aşamada, Deniz Bey’in, CHP’deki gelişmelerle ilgili tespitlerinin ve yorumlarının önemli olduğuna inananlardanım.
* * *
Bilinenlerin dışında çok farklı açılımlar yapmadı.
Tüzük ve Seçimli Kurultay tartışmalarına açık ve net biçimde nokta koydu. Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve MYK vakit geçirmeden, CHP’nin geleceği için Kurultay’a gitmeliydi.
Hem de hiç vakit kaybetmeden.
Baykal’a göre, CHP’nin en üst kurmaylarının, bu kadar yüksek perdeden karşılıklı ağır suçlamalarla yaşanan çatışmada, bir gün sonra birden bire oluşan sükûnet kendisi için de bir sürprizdi.
Deniz Bey bu gelişmeyi; “Demek ki büyük bir tartışmayı gerektiren bir durum yoktu” diye değerlendirdi.
Ancak; “Beni partimden ayrılmaya Önder Sav ikna etmemiştir. Önder Bey dahil bu istifadan kimsenin haberi yoktu. Onun için de sürpriz oldu” sözleri düşündürücüydü.
Acaba şunu mu söylemek istiyordu:
“Kaset skandalı patlak verdiğinde, CHP’yi krizden yara almadan çıkaran Önder Bey değildir. Benim kişisel fedakârlığım ve aldığım istifa kararı, CHP’yi o günkü ortamda daha da güçlendirmiş ve Kemal Kılıçdaroğlu’na genel başkanlık yolunu açmıştır...
Yani, Önder Bey CHP’de kurtarıcı değil, sadece zamanı geldiğinde hangi ata oynayacağını ve nerede olması gerektiğini çok iyi bilen bir siyasetçidir; o kadar...”
* * *
Ve Kurultay...
Deniz Bey’e göre, yaşanan tartışmalar CHP’nin tüm kesimlerde sorgulanmasına neden oldu.
CHP’nin bir tazelenmeye, tekrar ayağa kaldırılmaya ihtiyaç vardı. İlk adım atıldı. Ancak hemen ardından Kurultay’a gidilmesi şart.
Deniz Bey’in sözleri şöyle:
“Önümüzde seçim var. Gecikmeden bunu yapmak gerekiyor, yeterince geciktik çünkü. Yapılacak kurultayda genel başkan seçimine gerek yok. Parti Meclisi’ni yenilemek yeterli...”
* * *
CHP eski liderinin Arena’daki en dikkat çekici söylemi “Yeni CHP” kavramıyla ilgiliydi. Yaptığı bir benzetme de dikkat çekiciydi.
İşte o sözleri:
“CHP zamana uygun olarak değişiyor.
Yanlış olan yeni CHP lafıdır.
Bu bana Hakiki Koç kavramını hatırlatıyor.
Niye Hakiki lafı konmuştur?
Çünkü bir kavga olmuştur.
Koç’un ya da Sabancı’nın yeni Koç ya da Sabancı deme ihtiyacına girdiğini gördünüz mü?
Yeni CHP söylemini dile getirdiğiniz zaman ifade etmekten kaçındığınız bir sıkıntı var demektir.”
Doğru bir tespit.
CHP’li kurmaylara ve yeni genel başkan yardımcılarına duyurulur.