İZMİR’DE Baykal’ın il başkanlığı için işaret ettiği aday Ekrem Bulgun’a rakip çıkmayacak denmişti ama çıktı.
Hem de iki kişi...
Mustafa Kaynarca’nın adaylığı çok minik bir başkaldırı.
Aday olabilmek için 120 imzayı bile toplaması zor.
Ama CHP Gaziemir İlçe Başkanı Yüksel Demirsoy’un ki ciddiye alınmalı.
Çünkü Demirsoy, çekilmek zorunda bırakılan Rıfat Nalbantoğlu’nun arkasında duran ekibin gizli adayıdır.
CHP il binasında Ekrem Bulgun’un çağrısına katılımın eksik olması bu “isyanın” bir göstergesidir.
Ekrem Bey ilçe belediye başkanları ve bazı ilçe başkanlarıyla basın toplantısı yaparken, Demirsoy da Baykal’a nazire yaparcasına kendi adaylığını ilan etmiştir.
* * *
Ekrem Bulgun’un toplantısında dün kimler yoktu?
Ya da kimler katılmadı?
Belediye başkanı olarak Sıtkı Kürüm (Karabağlar), Ercan Tatı (Buca), Halil İbrahim Şenol (Gaziemir) ile Urla, Foça ve Aliağa’nın bulunmayışı dikkat çekiciydi.
CHP’li ilçe başkanlarından ise Karabağlar, Buca, Gaziemir, Konak ve Bornova’nın partinin semtine bile uğramamaları dikkat çekti.
“Biz Ekrem Bulgun’a karşıyız” demeye getirdiler...
Ya da CHP Genel Merkezi’ne böyle bir mesajla Deniz Baykal’ın yaptığı görevledirmeye tavırlı olduklarını göstermeye çalıştılar.
Tepki haklı olabilir ama tavır yanlış!..
İzmir’de Baykal’a karşı böyle bir tavrın düğmesine kim basmış olursa olsun, ağır bir bedel ödemek zorunda kalacaktır.
Çünkü;
Deniz Baykal’ın Ekrem Bulgun tercihi, İzmir örgütünde partiye zarar verecek boyutlara taşınan ayrışmanın, kamplaşmanın, dar kadroculuk hakimiyetinin, bölgecilik ve kırgınlıkların son bulması içindi.
Şayet bir Kemal Karataş’ı, ne bileyim Ertam Özen’i olmadı Yüksel Çakmur’u aday olarak gösterseydi, CHP Gaziemir İlçe Başkanı Demirsoy’un aday çıkması ya da çıkarılmasına belki hak verilebilirdi.
Ekrem Bulgun ise, parti örgütündeki her kesimi temsil edecek bir liste yapmak, partiyi iç çekişmelerden kurtarıp, sorunsuz biçimde genel seçimlere hazırlamak için aday gösterildi.
Ama belli ki, bazı belediye başkanları ile CHP ilçe başkanları Baykal’ın ne dediğini, ne istediğini anlamıyor...
Ya anlamak istemiyor...
Ya da anlamak istemiyorlar...
Umarım ki, gelecekte bir gün “kızgın sirkenin küpüne verdiği zarar” gibi pişmanlık duymazlar...
* * *
Üç gün kala Yüksel Demirsoy’un adaylığı, siyasi bir manevra ya da CHP Genel Merkezi’ne, dolayısıyla Baykal’a ve ekibine bir “gözdağı vermek” de olabilir.
Demirsoy’un arkasındaki grubun Ekrem Bulgun’un yapacağı listede “pazarlık gücünü” artırmak, il sekreterliğinin kendilerine bırakılması ile yönetim ve kurultay delege listelerinde çoğunluk istemi, eğer böyle bir olasılık varsa, en can alıcı arguman ve talepler olacaktır.
Tıpkı, “isteyenin yüzü kara, vermeyen zenci” atasözünde olduğu gibi...