MARKA yaratmak da, marka olmak da zor.
Tıpkı, “uzun ince bir yol” gibidir.
İki yıl önce, İzmir’de gencecik bir işadamı, Mesut Sancak’ın Narlıdere’de başlattığı 160 milyon liralık bir yatırım, “çok zor” olan bu yolu, buğun “kolay” a çeviren bir esere dönüştü.
Ve artık İzmir dendiğinde akla ilk gelen, saat külesi, Kadifekale, Birinci kordon, kemeraltı dizesine bir de Narlıdere Folkart eklendi.
Uluslar arası ödüllü mimarlarımızdan Emre Arolat’ın çizdiği, 168 daireli ultra lüks Folkart Evleri, hem sancak ailesinin hem de İzmir’in gururu haline geldi.
Temmuz 2007 - Ekim 2009. iki yılda tamamlanan Narlıdere Folkart Evleri’nde bugün anahtar teslim töreni var.
Neden Mesut Sancak, neden Folkart Evleri?
Çünkü, ne ülkemizde ne de Avrupa’da her metre karesine, bu kadar çok para harcanan bir yapı yok.
750 metrekarelik açık -kapalı havuzlar, 100 metrelik şelalesi, 4.5 dönümlük sosyal tesisleri, 13.5 dönümlük otopark, saunaları, buhar banyoları, kuaför salonları, kafeler, vitamin barları, marketleri ve hepsinden önemlisi ultra yüksek güvenlik önlemleriyle Folkart Evleri, yapı ve konut sektöründe bir dünya harikası
* * *
Folkart’ın sözlük anlamı “Halk Sanatı” demek. Yaratıcısı, yani yatırımcısı Mesut Sancak haklı olarak yarattığı bu dev eserle gurur duyuyor.
Duymalı da...
Çünkü Folkart gerçekten bir halk sanatı. Çünkü Narlıdere Folkart Evleri, dünya yapı katoloğlarında yapılması gereken “örnek bir proje” olarak gösteriliyor.
Narlıdere Folkart, aynı zamanda Türkiye’nin ilk “yeşil binası”
ne demek şimdi bu?” diyebilirsiniz.
Haklısınız da. “Yeşil motor”, “yeşil Çevre” duymaya alışık olduğumuz kavramlar.
Ama “Yeşil bina” söylemiyle ilk kez tanışıyoruz.
Narlıdere Folkart Evleri niçin “yeşil bina” biliyor musunuz?
İnşaatta kullanılan tüm malzemeler, organik ve doğal.
Suni bir tek çivi bile yok. bunu için Folkart Evleri “yeşil bina”
İki yılda, Folkart’ı, kentin “mihenk taşı” haline getirmek kolaymı?
Şüphesiz hayır.
Mesut Sancak, bu mucizeyi gerçekleştiren bir girişimci.
Öyle ki, artık Narlıdere’de ya da kentin batı yakasında bir yer tarif edilirken, yada tanımlanırken; “Folkart” ın yanı “Folkart’ı geç” deniyor.
Folkart Evlerinin bir özelliği de Türkiye de yine Avrupa da bugüne kadar yapılan tüm projelerden çok daha otomasyon kalitesine sahip bir yapı oluşu.
Sadece tek bir el kumandası ile bina içinde, girişten başlayarak, aydınlanma, ısıtma, perde açma-kapatma, mutfak ve banyoda hertürlü kullanım ihtiyacı, kapı otomasyonları, güvenlik, televizyon- radyo kullanımı, otopark giriş çıkışları, iletişim sağlanabiliyor. Çiçeklerinizi sulayabiliyorsunuz.
Bina dışında isterseniz kutuplarda olun, cep telefonunuz varsa tüm hizmetleri binlerce kilometre uzaktan yapabiliyorsunuz.
Ve en önemlisi ise, güvenlik. Katlara giriş ve çıkışlarda “göz okuma” ve “parmak okuma” gibi çifte önlem var.
Folkart’ta yaşan bir kişinin istemediği hiç kimsenin, iyi yada kötü amaçla binaya girmesi mümkün değil.
Folkart işte böyle bir yapı.
Böylesine imrenilecek dev bir yatırımı İzmir’e kazandırdığı için Mesut Sancak’ı kutluyor, bugün Folkart’taki dairelerinin anahtarlarını alan 168 şanslı aileye hayırlı uğurlu olsun diyorum.