EVİRMEYE, çevirmeye, orasından burasından çekiştirmeye, bağırıp-çağırmaya hiç gerek yok.
İzmir’de “Hayır” oyları yüzde 70’i bulmadıysa, en büyük neden MHP tabanındaki “Evet” kaymasıdır.
Yanlış da bulmuyorum...
Kınanacak bir taraf da görmüyorum.
MHP’deki bu kaymanın nedenini, siyaset bilimciler çok net ve açık biçimde ifade ediyorlar.
“Bu parti içinde, aşırı muhafazakâr ve milliyetçi bir kesim var ki, başlarını kesseniz, hem Alevi hem de Kürt kökenli olan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile biraraya getirmeniz mümkün değildir.
Hiç bir koşulda ona destek vermeyi kabul ettiremezsiniz.
Bu kesim için soy-sop çok önemlidir. Başbakan da kampanya sürecinde bunu çok akıllıca kullanmıştır. MHP’deki fire ve eksen kaymasının ana gerekçesi budur.”
* * *
İzmir Bayraklı’dan, CHP’nin çok düşük oy aldığı iki mahalle; Cengiz Han ve Refik Şevket İnce’den örnek vermek istiyorum.
Cengiz Han’da 2009 yerel seçimleri, İl Genel Meclisi bazında CHP 1795, AKP 4444, MHP de 1189 oy almış.
Referandumda çıkan sonuç: 5441 Evet, 2513 Hayır...
Refik Şevket İnce’ye gelince.
2009 sonuçları: CHP 1910, AKP 3848, MHP de 700.
Referandumda çıkan sonuç: 4470 Evet, 2437 Hayır...
CHP Bayraklı İlçe Başkanı Levent Ölçer’in yorumu:
“MHP’nin oyları önemli ölçüde AKP çizgisine kaydı. Örneğin, Erzurumluların yoğunlukta yaşadığı ve Orta Anadolu’dan gelip CHP’li olmayan seçmenin de tercihi ‘Evet’ten yana oldu.
CHP’nin Bayraklı’da, 2009’a göre oy oranı arttı. 2009’da il genel meclisi oylarımız yüzde 43.8 idi. Referandumda “Hayır” oyu ise yüzde 57.1 çıktı.
CHP, bu tabloya göre Bayraklı’da 2009’a göre, asgari yüzde 11-12’lik bir artış ivmesi yakaladı.”
* * *
CHP İzmir’de yaşananlara gelince...
Komik gelecek ama, ben buna “Başarıda bile, başarısızlık tartışması” diyorum.
30 ilçenin otuzunda da “Hayır” elde edilmiş.
Yerel seçimlerde çok büyük, olağanüstü başarı olarak dillerden düşmeyen Aziz Kocaoğlu’nun aldığı oy yüzde 56, İl Genel Meclisi’nde yüzde 48 iken, 12 Eylül’de “Hayır” olarak yüzde 63.7’ye yükseltilmiş.
Üstelik bu oran, 600 bin kişi öyle ya da böyle sandığa gitmediği halde alınmış...
Ve CHP şimdi, örgüt içinde, “Başarılısın, değilsin”in kavgasını yapıyor.
Pes vallahi!...
CHP İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’nu beğenmeyebilirsiniz.
O koltuğa oturuşunu, oturtuluş yöntemini kabullenmeyebilir, yönetim biçimini doğru bulmayabilirsiniz.
Ama muhalefeti, referandumda alınan sonuçlar üzerinden yapmak, hem haksızlık hem de yanlış olur.
CHP, örgütsel ve bireysel sorunlarını, “bıçak kemiğe dayanmadığı” sürece kamuoyunun önünde açık biçimde tartışma huyundan vazgeçmelidir.
Kol kırılmalı, yen içinde kalmalıdır.
Tıpkı Ak Parti’de olduğu gibi...