GÖZ açıp kapayıncaya kadar derler ya, bir bakıyorsunuz seçildikleri günden bu yana 100 gün geçivermiş.
Aziz Bey’in de 100 günü doldu...
İyi de yazdık, kötü de...
Bazı arkadaşlar gibi “taraf tutar” gibi Aziz Bey’ci hiç olmadım.
Kente yararlı işler yaptığında, yüreklendirmek için destek verdim, ama yarım kalan, bitirilemeyen ya da yanlış olduğuna inandığım işlerde de eleştirimi eksik etmedim.
Yazarken, kim kızacak, kim alınacak, kim selam verecek, vermeyecek önemsemem.
Çünkü, övgüm de yergim de kişisel değil, kurumsaldır.
Milliyet ve Milliyet EGE’yi de bu yüzden seviyorum.
Bazıları ve İzmir’de yayınlanan pek çok yerel gazeteler gibi, hiç kimseye ve kuruma “mideden bağlı” yapısı yok.
Doğru neyse, halkın yararı neyse, yazabiliyorsun ve noktasına-virgülüne dokunmadan da yayınlanıyor.
Neyse konumuz zaten bu değil, ama yeri gelmişken söylemek istedim.
Bu arada, Ege Bölgesi’nde Milliyet, Posta, Vatan, Radikal ve Fanatik gazetelerinden sorumlu, Doğan Gazetecilik Ege Bölge Temsilcisi Bülent Zarif’e başarılı yöneticiliği, sektörümüzün etik kurallarını korumadaki titizliği ve ekibiyle yaptığı ilkeli yayıncılık için uzun zamandır bir teşekkür borcum vardı, bu vesileyle onu da aradan çıkarmış olayım.
* * *
AZİZ BEY ilk 100 gününde ne yaptı?
Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlayıp gönderdiği metinde bu sürede yapılan, başlanılan ya da planlanan İzmir’in 30 ilçesini kapsayan tam 80 proje var.
Burada tek tek yazmak mümkün değil.
Hepsi de İzmir’de yaşayan bizler için son derece önemli yatırımlar ve hizmetler.
Sağlıklı ve temiz içme suyu yatırımlarından tutun da, Mavişehir’deki sel ve su baskınlarını önlemeye, kent içinde yeni yol, cadde ve bulvarlar açarak ulaşımı rahatlatmaya, kaldırım düzenlemelerine, jeotermal yatırımlarına, Agora’nın, Kadifekale’nin düzenlenmesine, Kemeraltı’nın yapılandırılmasına, İzmir Körfezi’ni canlandıracak projeye, Karşıyaka Girne Bulvarı’nın iyileştirilmesine, organik tarımdan paket arıtma tesislerine kadar uzanan sayfalar dolusu hizmet atağı var.
Aziz Bey, belli ki bu kez işi sıkı tutuyor.
Şu ilk 100 günde başlanılan proje ve yatırımlar tamamlanabilirse, İzmir’in çehresi değişecek, pek çok sıkıntısı ortadan kalkacaktır.
Haddime değil ama genel bir değerlendirme notu istenseydi ve benim de bunu verecek bir yetkim olsaydı, 10 üzerinden ortalama 8 ile Aziz Bey’i sınıf geçirirdim.
* * *
SEKİZ, “geçer not” verdik ama sıkıntı yok mu?
Çok!..
Dikkat ederseniz sekiz geçer not derken “ortalaması” demeyi de ihmal etmedim.
Çünkü,“kırık not” verilecek alanlar da var.
İzmir Körfezi’nin tekrar kokması, Üçyol-Üçkuyular Metrosu’nun ne zaman biteceği.
Aliağa-Menderes Hafif Raylı Sistemi’ndeki gecikme ve projenin daha bugünden bir yıl sarkması.
Bürokratların çoğuna kentte ufak-tefek gibi görünen ama vatandaşın günlük yaşamını etkileyen yollardaki çukurlar, kaldırımlardaki düzensizlikler, kanaletlerin bakımsızlığı, deniz yolcu taşımacılığında bir türlü yenilenemeyen gemi filosu ve deniz yoluyla taşınan yolcu sayısının bu nedenle 5 yıl önce 15 milyon iken bugün 13 milyona düşmesi gibi.
Ve bir de Büyükşehir’deki bürokrasi..
Aziz Bey, kabul etmese de yazacağım.
Büyükşehir’in bir kısım bürokratı, bu kenti hiç ama hiç sevmiyor.
Bir yetkili düşünün, klimalı arabasıyla her gün gidip-geldiği yol üzerindeki aksaklıkları görmemezlikten gelebilir mi?
Başkan’ın Büyükşehir’deki A Takımı’nda maalesef böyle bürokratları var.
Örneğin ESHOT Genel Müdürü...
Merak ediyorum acaba bir vatandaş gibi en son ne zaman otobüsle yolculuk yaptı?
Örneğin İZSU; özellikle geceleri, Sasalı, Çiğli, Mavişehir, Bostanlı, Karşıyaka Yalısı, Bayraklı, Alsancak, Konak, Güzelyalı’da oturanların midesini bulandıran leş gibi kokuyu fark etmiyor mu?
Yoksa burnu tıkalı, sinüziti mi var?
Sözde “100 Gün” değerlendirmesi yapacaktık, ipin ucunu yine kaçırdık.
Son söz:
Bu kentin seçmeni Aziz Bey’i yüzde 55 oyla başkan yaptı.
İlk 100 günkü performansı hiç de fena değil. İkinci yüz, üçüncü yüz, dördüncü, beşinci, ta 18’inci yüz gününe kadar bu tempoda devam etmeli.