ELLİKÜSÜR yaşındayım; yaz sıcağında yüzlerce kez başıma geldi ama, bugüne kadar aralık ayında hiç bir sivrisinek tarafından ısırılmamış, oram buram kaşıntıdan kızarmamıştı.
Yine, kavun-karpuz mevsiminde, elimde “sinek öldürücü” ile dolaştığımı bilirim ama, aralıkta evleri karasineklerin istila ettiğine hiç tanık olmamıştım.
Eksik olmasın; ölmeden önce bizim Büyükşehir Belediyesi böyle günleri başta ben olmak üzere İzmirlilere yaşattığı için minnettarım(!...)
Alsancak’ta, Karşıyaka’da, Kahramanlar’da Mavişehir’de, Basmane’de, Karataş-Göztepe-Güzelyalı-Üçkuyular, Balçova, Narlıdere, Buca, Bornova, Bayraklı’da aralık ayında, cam ve kapılarımız açık oturamaz hale geldik.
Kimse bunun sorumlusu, “Allah razı olsun” diyemeyeceğim, kusura bakmasın ama “Allah cezesını vermesin” demekle, kulaklarını çınlatacağım.
* * *
Şikayetçi olarak telefon ettim.
İsmimi vermeden belediye ile görüştüm.
Aralık ayında İzmir’de insanlara yaşamı zehir eden karasinek ve sivrisineklerin varlığının sorumlusu belediye değilmiş.
Kışın, yani soğuk havaların gecikmesiymiş!...
Şayet mevsim normallerinin sıcaklığı yaşansaymış, karasinek ve sivrisinek olmazmış.
Telefondaki görevli; “Biraz dayanacak, biraz daha ısırılacaksınız. Havaların soğumasına az kaldı. Lodos biter bitmez sıcaklık düşer, sinekler de ölür gider, kapınızı pencerenizi açıp oturabilirsiniz” demez mi?
Sevsinler sizi iyi mi?
Şuna; “Sineklerden kurtulmak için işimiz Allah’a kaldı” desenize...
Hiç olmazsa biz de aralık ayında can yakan yaratıklardan kurtulmak için, sabah-akşam Allah’a, “Yarabbim, havalar soğusun artık” diye dua eder, yardım dileniriz.
Hatta İzmir Müftüsü’nden rica eder, camilerde toplu “sinekten kurtulma” mevlüdü okuturuz.
* * *
Başkan Aziz Bey’in, akçeli işlerdeki titizliğini ve dürüstlüğünü bilmesem; Büyükşehir Belediyesi’nin, bakkal ve marketlerde sinek ilacı satan firmalarla anlaştığını “avanta” için, kentte yeterli genel ilaçlama yapmadıklarını yazacağım.
Ama ne elim gidiyor, ne de söylemeye dilim varıyor.
Peki neden böyle?
Aralıkta hava sıcaklığı 20-22 derecede devam etti; sineklerin bizi ısırmaları, yemeleri de sürecek mi?
Böyle bir mantık olur mu?
Böyle bir belediyecilik anlayışı var mı?
Temennim şu:
Beni bir sinek ısırıyorsa, inşallah bu işten sorumlu olan Büyükşehir bürokratlarını yüz sinek ısırır, orasını burasını kızartır...
blog
EDİP BAŞARSLAN: Bizler İzmir’de Bayraklı İlçesi’nde 75 Yıl Mahallesi’nde oturan vatandaşlarız. İzmir Atatürk Ormanı’nı yazınız için, size şükranlarımızı sunuyoruz. Öyle içten ve yürekten yazmışsınız ki defalarca okudum, okuttum, yüreğinize, ellerinize sağlık. Kaleminiz hiç ama hiç tükenmesin istiyoruz. Sizden önce sayın Cumhurbaşkanımıza, sayın Valimize, Vali Yardımcısı Ardahan Bey’e, İrfan İçöz’e, İl Özel İdaresi’ne defalarca mail gönderdim. Tabii ki bir cevap alamadım. Çok üzüntülüyüz. Bize bir yol gösterin.
CHP İL BAŞKANLIĞI: CHP olarak asıl hedefimiz, dışa dönük çalışmalarda yoğunlaşacağımız 2011 milletvekili seçimleri hemen sonrasında, katılımcı süreç ve yöntemle tüzük kurultayına gidilmesi, demokratik bir tüzüğe kavuşmaktır.
CANAN NACAR: “Atatürk Ormanı” yazınızı; önce bir insan, sonra bir orman mühendisi olarak sonuna kadar destekliyorum. Fidana ihtiyacınız olursa fidan; adama ihtiyacınız olursa adam, ne gerekiyorsa yapmaya hazırım hatta hazırız; sonuna kadar da arkanızdayız.
GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN
