Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir’in bir Kordon’u var; bilen bilmeyen ahkam kesip duruyor.
Anlayacağınız herkesin kendine göre bir “Kordon’u Kurtarma” planı ve önerisi var.
Tıpkı Büyükşehir Belediyesi’nin ve Aziz Kocaoğlu’nun olduğu gibi...

Benim bir “Kordon” planım yok.
Olamaz da...
Çünkü;
Birinci Kordon dolgu yapılıp planlandıktan sonra, o günkü Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Piriştina, özel bir Kordon Yönetmeliği hazırlattı ve “bu uygulanacak” dedi.
Bu yönetmelikte, Birinci Kordon’da nelerin yasak, nelerin serbest olduğu madde madde yazılı.
Kordon; ne zaman ve ne kadar süreyle, hangi saatlerde araç trafiğine kapatılacak?
İşyerleri kaç sıra masa-sandalye atabilecekler?
Apartman girişleri nasıl düzenlenecek?
Araçlar nereye park edecek?
Pasaport’ta seyir terasları nasıl kullanılacak?
Restoran-kafe-birahane-büfe-lokantaların sundurma ve pergoleleri nasıl olacak?
İşyerleri sınırlarını hangi büyüklükte saksı ve çiçeklerle belirleyecekler?
Birinci Kordon’da polisin görevi ne olacak?
Büyükşehir Belediyesi özel ekipleri nelere karışıp müdahale edecekler?
Madde madde uzayıp giden bir yönetmelik...

Rahmetli Piriştina, zamansız bir şekilde aramızdan ayrılıncaya kadar bu yönetmelik harfi harfine uygulandı.
Eksiklikleri yok muydu?
Vardı...
Ama Piriştina hiç ödün vermedi.
Haftanın en az iki günü, Kordon’da işler nasıl gidiyor diye denetim yaptı.
Söndürülen lambaları yaktırdı, Pasaport’a konulan plastik sandalye ve masaları tekmeleyerek denize attı.
Kordon Yolu’nda iki sıra park yapan araçları çektirtti.
Kaldırımları tamamen yayaların kullanımına açtı.
Çığırtkanlık yapılarak insanların kollarından tutulup oturmaya zorlanmasına asla izin vermedi.
Kısacası, Birinci Kordon’da oturan da bu bölgeyi yemek-içmek-gezmek-eğlenmek için kullanan da memnundu.

Bugün, Büyükşehir Belediyesi neyin arayışında; anlamış değilim.
Efendiler;
Birinci Kordon için elinizde uyulması gereken kuralların yazılı olduğu bir yönetmelik var.
Uygulayın yeter...
Tabii ki yapabilirseniz...
Gücünüz yeterse...
Sözünüzü dinletebilirseniz...
Göreceksiniz, o zaman ne belediye olarak sizin, ne orada oturanların, ne de Kordon’u kullananların hiç bir
sorunu kalmaz.