Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BİRAZ benim gibi araç kullananlar, yani hız tutkunları Meclis’te kabul edilen karayollarında bölünmüş çok şeritli yollarda sürat limitinin 110 kilometreye çıkarılmasına pek sevindik.
Gerçekten de 90 kilometreyle git-git yol bitmiyordu.
Hız yapsan, adım başı radara giriliyordu.
Öde babam, öde... Devleti zengin et...
Ancak, Karayolları Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği yöneticisi Hasan Göktaş’ın uyarısıyla kendime geldim.
Göktaş, bölünmüş yollarda 90’dan 110’a çıkartılan hız kararının gerek karayollarımızın yol mühendisliği yoksunu oluşu, gerekse sürücülerin ülkemizde çok yetersiz direksiyon eğitimi alması nedeniyle ölümleri tetikleyeceğini söyledi.
Göktaş’a göre bu kararla çok şeritli yollarda yüzde 10 artışla hız otomobillerde 121 kilometreye ulaşacak, bu da çok ölümlü kazaları yeniden tetikleyecek.
Neden? diye sordum.
İki ana başlıkta anlattı. Birincisi teknik, ikincisi ise sürücü eğitimlerindeki eksiklik.
Teknik açıdan:
- Çok şeritli bölünmüş yollar tek şeritli yolların yanına yeni bir yol yapılması ile gerçekleştiriliyor. Bunun amacı, yollarda sollama tehlikesini ortadan kaldırmak ve karşıdan gelen araçlarla kafa kafaya çarpışmaları önlemek ve araç konvoylarının arkasında beklemeden sürekli yol almak. Yani güvenli bir yolculuk ve taşımacılık yapmak.
- Çok şeritli yolların mühendislik alt yapısı, yolların iç ve dış bükey eğimi, yolların yarı çapları tek şeritli yollar gibi. Böyle bir yapılanmada mühendislik hızı 90 km olup, yüzde 10 artırma ile otomobillerde bu hız azami 99 kilometre olmak zorunda.
- Hız artması halinde intikal mesafesi, fren mesafesinin yetersizliği, yakın takibin tehlikesi de giderek artmaktadır.
- Hızdan dolayı 1 km artış yaklaşık 3 kat risk doğurmaktadır. Hızın artması halinde yaralanma kat sayısı karesi ile, ölüm oranı da dördüncü kuvvet ile artmaktadır.
- Türkiye’deki toplam ölümlerin yaklaşık yüzde 50’si hızdan kaynaklanmaktadır.
Sürücü eğitim açısından:
- Türkiye’de sürücü eğitiminde 10 saat direksiyon dersi verilmekte ve imtihanlarda da yaklaşık 200 metre araç süren sürücü belgesi almaktadır.
Böyle bir eğitim programında kurallar ve direksiyon hakimiyeti adayda yerine oturmamaktadır.
- Diğer ülkelerde sürücü eğitiminde yaklaşık 100 km gündüz ve 100 km gece sürüş eğitiminin tamamlanması şartı vardır. Direksiyon eğitiminin süresi 30-40 saate bile çıkmaktadır. Tam öğrenene kadar süre limiti yoktur.
Ve araç sürücülerinin taleplerindeki yanlışlık:
Araç sürücüleri, araçlarındaki hız gösterge limitlerine göre düşünmektedir.
Halbuki araçların yapılmasındaki hız göstergeleri onlara illa da bu hızı uygulama anlamını hiçbir zaman vermemektedir. Çünkü araçlar yolların çeşitleri, yerleşim yerlerinin güvenliği, benzin sarfiyatı, araç içersindeki insanların güvenliği gibi birçok husus düşünülerek hız limitleri uluslararası planlanmaktadır. Araçların hız göstergeleri en son dikkate alınmalıdır.
Göktaş’a göre, yılda yaklaşık 5 bin kişiyi hızdan kaybettiğimiz ülkemizde Meclis’ten geçen bu yasa hem yanlış hem de son derece tehlikeli.
Çare?
Hasan Göktaş’a göre, TBMM’den geçen kanunun Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesi.
Eder mi?
Sanmıyorum.
Ama Göktaş’ın da uyarıları boşa atılacak gibi değil.
İyisi mi siz yine 90 kilometreden şaşmayın...
Bırakın, 121 kilometrelik hızı, “Hızlı yaşadım, genç öldüm” diye düşünenler yapsın.