TV haber programının sunucusu, Rusya’dan üç günde bir gelmeye başlayan “Kovid-i9’a karşı yeni ilaç” haberlerinin sonuncusu üzerine Moskova’daki muhabire soruyor:
“-Peki test yok, insanlar üzerinde deneme yok. Bu açıklama neye dayanıyor?”
Bir TV sunucusundan beklenmeyecek bir tarafgirlik sayılabilecek bu soruyu haklı gösteren o kadar çok gelişme oldu ki! Hala nüfusuyla ve Çin’le sınırlarının uzunluğu ile orantılı olmayan hasta ve ölüm sayılarının zihinlerde yarattığı kuşku bir tarafa, ilk “ilaç” haberi 4 Şubat’ta Rus TASS haber ajansından gelmiş ve Çin’in Kovid-19 salgını ile bir Rus ilacı ile mücadele ettiği öne sürülmüştü. Habere göre Çin, Rusların yeni geliştirdiği bir virüs ilacını başarı ile deniyordu.
Sonra Rusya’daki sağlık yetkililerinin bir ilacı hafif geçen Korona hastalığına karşı tavsiye ettikleri haber verilmişti. Geçen hafta Moskova Belediyesi Sağlık Müdürlüğü “uzmanların hastalara evde kullanabilecekleri yeni bir ilaç tavsiye ettiğini” bildirmişti. Şaka değil, Moskova Sağlık Müdürlüğü idi açıklamayı yapan!
Son açıklama ise Rusya Federal Biyomedikal Ajansı adlı bir kurum tarafından yapıldı, “Yeni tip Koronavirüsü tedavi edecek ilacın geliştirildiği” bildirildi. Açıklamaya göre bu kez “sıtmaya karşı kullanılan yeni ilaç” tıp dünyasına tanıtılmıştı. Açıklamada ilacın nerede, nasıl, kaç hasta üzerinde denendiği filan bilgileri yer almıyordu. Bu kadar devamı gelmeyen “Rusya’da yeni ilaç” haberini izleyicilerine sunmanın bıkkınlığı ile olsa gerek, sunucu, muhabiri bir güzel sıkıştırıyordu.
Muhabir, hiç tereddütsüz, şu yatını verdi:
“-Rus hükumeti, yavaş-yavaş da olsa Kovid-19 ile ilgili gerçek rakamları Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile paylaşmaya başladığı için toplumun artan tepkisini hafifletmek için, bu tür açıklamaların yapılıyor olması mümkündür.”
Evet “toplumun tepkisini hafifletmek…” mümkündür. Bu ilaçlardan birisinin Kovid-19’u tedavi etmesi de mümkündür. Sonuçta, Rus tıp bilimi, sadece Rusya’da değil, birçok kardeş sosyalist ülkede mucizeler yaratmış olan Sovyet tıp mirasının üzerine bina edildi. Ancak, hala Sovyetler zamanında başarıyla işleyen komünist diktatörlüğün de mirası, Çin’deki gibi, mevcut modern siyasal yapının içinde yer alıyor olsa gerek ki Putin ve ekibi, kendi sorumlulukları olmayan belki de tek felaket sayılması gereken bir küresel salgının bile tepkisini bastırmak gerektiğini düşünüyor.
Tıpkı Çin gibi, tıpkı Donald Trump gibi. Halkıyla her türlü bilgiyi ilk günden itibaren paylaşmayanlar ister totaliter rejim kalıntısı olsun ister halk dalkavukluğuna varan popülizm heveslisi… Sonunda kendilerini bilmem kaç nano-milim bir şeker ipliğinin etrafına sarılmış yağ öbeğinden ibaret bir virüs tarafından yıkılmanın eşiğinde bulabilirler.
Her şeyi halklarıyla açıkça paylaşıp öteki ülkelerle iş birliği yapacaklarına, kendi geleceklerini düşünen bu siyasal virüs öbekleri Korona’dan daha çok can alacaklar.