Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uluslararası ilişkilerin mantığı, bazen kişisel duygularla bakıldığında kolay kavranmayabiliyor. Bir süre önce Ermenistan’ın kendi selameti, halkının saadeti ve bölgenin refahı için, iki tarafındaki iki büyük devletle dostluk yolunu seçmek üzere olduğuna dair bazı belirtiler gördüğümü ifade etmiştim. Bu gerçekten sevinç verici idi ve çekinmeden yazıma “Dost Ermenistan” başlığını atmıştım.

Elbette 40 yıl Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ topraklarını işgal eden bir ülkenin bir gecede “dost ve kardeş” olması beklenemez; ayrıca bu yöndeki bir gelişmede de kötü niyet aranması doğaldır. Bazı okurlar, bu kabulün zorluğuna tanıklık ettiler. Hatta bir arkadaşımız, sevgili dostum Esat Kabaklı’nın bestelediği Serhat Kabaklı’nın ünlü ezgisinin sözlerini yolladı bana:

Haberin Devamı

“Vatanına göz dikeni ez oğlum / Dostun kim düşmanın kim sez oğlum”

Ancak bu şarkının son dizesi “Mağrur olma insanları sev oğlum” demiyor mu? İnsanları sevmenin yolu, insanca anlaşmaktır; bu ise insanların tek anlaşma yolu olan görüşmeden geçer.

Nitekim Azerbaycan ile önce Moskova’da, ardından Brüksel’de oturup görüşüp, sonrasında Ermenistan’ın Türkiye’ye özel temsilci atayacağını açıklamasının ardından, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin de Erivan’a özel temsilci atayacağını açıkladı. Bu görüşmelerden ne çıkar? Bilemeyiz. Ama (a) Azerbaycan ile işgal ve savaşı geride bırakıp, ilkeli bir dostluk tesis ederse ve (b) Türkiye’ye “Şunu isterim, bunu isterim!” diye şartlar koşmaz ise, görünen o ki Ermenistan’ın önünde Türkiye ile ticaret ve yatırım iş birliği kurmaktan başka çare yoktur. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan’ın da desteği ile ülkesi için en hayırlı işi, Zangezur Koridoru’nu açarak yapacaktır ve bu koridordan iki tarafa sadece trenler değil, dostluk ve kardeşlik taşınacaktır.

Şimdi bu hayırlı gelişmenin darısını Mısır için dileme imkânı doğduğuna dair kuvvetli belirtiler var. Mısır için dostluk ve kardeşlik yeni baştan kurulacak da değildir. Mısır halkı, dostumuzdur; kardeşimizdir. Asırlardan beri...

Haberin Devamı

Rahmetli Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, gerek onu iktidara getiren koşulları kendi ülkemizdeki gelişmelere benzettiğimiz için, gerekse iktidarına son veren gelişmeler bizim ortak belleğimizdeki kötü anılara benzediği için, kolektif vicdanımızda özel bir yere sahipti. Bu sebeple yeni yönetime ısınmamız biraz zaman aldı ama sonuçta Mısır’dan söz ediyoruz. Görüşmemiz, konuşmamız ve “Birbirimize ne gibi yararımız dokunabilir?” sorusuna ortaklaşa cevap aramamız gerekir. Bu yolun açılmakta olması, inanıyorum ki iki ülkede de sevinçle karşılanıyor. Mısır’ın, Doğu Akdeniz’deki petrol haklarını ararken, Fransa’yla Yunanistan’ın inayetine kalıyor olması, Mısır halkı kadar Türkiye’yi de üzmektedir. Bu sözde ortaklık, ne yazık ki Mısır’ın Filistin’in Akdeniz çıkarlarına layıkıyla bekçilik yapmasına da engel oluyor.

Serhat’ın türküsünde ne deniyor:

“Dört bir yana salmalısın kol oğlum / Ekmeğini aç olanla böl oğlum.”