Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Robert Reich , ABD’de, üç başkana bakanlık yapmış bir bilim insanı. Harvard’dan Berkeley’e kadar bir çok üniversitede görev yaptı; televizyonlarda, ekonomi medyasında çalıştı. Birçok gazetede birden yayınlanan son makalesinde ABD ve AB merkez bankalarının son faiz oranı yükseltme kararlarını eleştirdi; sebebi ortadan kaldırmaya yönelik olmadığı için bu kararların tersine etki yapacağını anlattı. Prof. Reich’ın analizindeki ana fikir de tezini savunmak için ifade ettiği argümanlar da birçok ülke gibi bizim de durumumuza uygunluk gösteriyor.

Haberin Devamı

İnsanın ekonomik bir canlı olarak tavır ve davranışları eski çağlardan beri değişmediği için klasik makro ekonomi kuramının fiyat enflasyonu için geliştirdiği analiz de değişmiyor. Buna göre ya maliyetler ittiği için ya da talep çektiği için fiyatlar yükselir. Prof. Reich’a göre, burada dikkat edilecek nokta, maliyetlerdeki yükselmenin sebep olduğu enflasyonun günümüzde büyük üretici holdinglerin kararı ile oluştuğu gerçeğidir. Yani 1930’larda yazılmış bir ekonomi kitabındaki “Maliyetler arttığı için üreticiler fiyatlarını yükseltmek zorunda kalırlar” cümlesi, günümüzdeki kurumsal gerçeği yansıtmıyor.

Prof. Reich, batı merkez bankalarındaki ekonomi siyasetini belirleyenlerin, gözlerini, pandemi sırasındaki sınırlı alanda ve sınırlı sürede vuku bulan arz daralmasına dikerek, “Az mala çok talep olursa fiyatlar artar” yasasıyla fiyatların arttığını; hükümetlerin ve işverenlerin bu artışı karşılamak için ücret ve maaşlara zam yaptığını, bunun ise ortaya fiyat-ücret artış sarmalını çıkarttığını tespit ettiklerini belirtiyor. Bu sarmalı bir yerinden kırmak için ücretlerin artmasını önlemek amacıyla bankaların faiz oranlarını arttırdıklarını biliyoruz. Ancak Reich, ücretlerin, çoktan fiyatların gerisinde kaldığını, fiyatları artırmak şöyle dursun, tersine artışı azaltma yönünde etkisi olduğunu öne sürüyor. Dolayısıyla merkez bankalarının işverenin elinden parasını çekmek için ona yüksek faiz önermelerinin bir

faydası olmayacağı (ve olmadığı) çok açık.

Haberin Devamı

Prof. Reich’a göre, fiyatlardaki yükselmenin sebebi, kârlardaki artış. Yani fiyatları belirleyen büyük kurumsal üreticilerin kârlarını arttırmak için fiyatlara zam yapmaları. Klasik ekonomi kuramı bunun mümkün olmayacağını, çünkü tüketicinin alım gücünü aşan fiyatların düşeceğini söyler. Reich, bunun artık doğru olmadığına işaret ediyor: “üretici” artık piyasa verileriyle hareket eden gerçek kişiler değil, malları bir süre satılmasa bile buna tahammül edebilen, piyasaya aldırmayan korporasyonlar, holdingler, devasa firmalar. Üstelik bu kesim, tek başlarına da değil, kendi aralarında anlaşarak hareket eden tekel veya anlaşmalı fiyat sabitleme (price gouging ) suçu işlemekten çekinmeyen gruplar

halinde hareket ediyorlar. Bu kurumlar, ücretler, ham ve ara madde maliyetlerindeki artışları mazeret gibi göstererek, daha çok, daha çok kâr için fiyatlarını çekinmeden artırıyorlar.

Bu açıklama bize ABD ve AB merkez bankalarının faiz kararlarının neden işe yaramadığını gösteriyor; aynı zamanda ülkemizdeki enflasyonun “sebebi” hakkında da fikir veriyor olmalı.