İsterseniz şöyle soralım: NeoConların paçavrası Foreign Policy dergisi böyle bir haberi neden verir?
NeoConlar-dan son haftalarda çok sık söz ettim. Bunun sebebi, Trump zamanında sinsi bir şekilde hükümete sızmış olan bu felsefenin askerleri, şimdi ellerini kollarını sallayarak ve burunlarını göğe dikerek, Biden yönetimine giriyorlar. Bu, bir yönetim felsefesi; bir uluslararası ilişkiler yaklaşımı; bir küresel güvenlik anlayışı. Bu, daha somut ifadesiyle, İngiltere-Fransa ikilisinin 1919’dan beri çizdiği ve 1945’te son şeklini verdiği dünya haritasını beğenmeyenlerin yeni paylaşma, yeniden haritalama siyasetidir. Nerede “güç” ve “siyaset” kelimelerini aynı cümlede kullanan bir Amerikalı görürseniz, ihtiyatla da olsa, NeoCon damgasını yapıştırabilirsiniz. İhtiyatla, çünkü Trump gibi siyasetten de bilgiden de fazla nasibi olmayan siyasetçilerin de “Amerika’yı eski gücüne kavuşturmak” gibi lafları yayılmacı-jandarma-ABD ideali olmasa bile, milliyetçi-halk dalkavukluğu güdüsüyle kullandıkları oluyor.
NeoConların paçavrası Foreign Policy bu haberi veriyor; çünkü göreve gelmek üzere hazırlıklar yapan Biden ekibine, dünyanın ne kadar karmaşık olduğunu, Obama’nın yarım bıraktığı Libya’yı üçe bölme projesine devam etmenin çok hayati bir hal aldığını göstermek istiyor. Bir parantez açalım: Bu NeoConların bölecekleri ülkeleri üçe bölmek gibi bir takıntısı var. Afganistan’ı, İran’ı, Irak’ı ve nihayet Suriye’yi de hep üçe bölmekten söz ettiler. 1920’de ABD başkanı Wilson’ın (Sevr’e önerilmek üzere) Kongre’ye sunduğu haritada da Türkiye üçe bölünüyordu.
NeoConların, Biden’ı yeni kadrolara Bush ve Obama artığı Şahinleri daha fazla doldurmaya tahrik ve bu atamaları onaylayacak olan Kongre’yi teşvik için bölgeyi olduğundan daha karmaşık göstermek istemesi normal. Bir başka Bush ve Obama artığı ise BAE veliahdı Muhammed bin Zayed el Nahyan’dır. Bu zat, Suudi Arabistan’ın veliahdı olarak kendisiyle aynı tıynette bir başka Muhammed’i, mevcut kralın oğlunu getirdi. Bu ikili, önce Bush’un, ardından Obama’nın her türlü kirli işlerine vekillik yaptı. Ve bunu çok akıllıca yapıtılar. BAE ve Suudi Arabistan, şimdi Libya’da bölünmüşlüğün devamını istiyorlar; çünkü birleşik bir Libya’nın ABD ve Batı aleyhtarı olacağını, demokratik bir kimlik kazanacağını biliyorlar. Aslında birleşik ve demokratik bir Libya, Rusya’nın da işine gelmeli. Ama Libya’daki Putin siyaseti “Bu ülkenin petrolünü ben yiyemezsem, size de yedirmem” kabadayılığından daha fazla derinlik sahibi değil. Yeni Libya’nın Türkiye yanlısı siyasetini sürdürmesi olasılığı da belli ki Putin’e cazip gelmiyor.
Kanlı savaş lordu Halife Hafter’i paralı askerlerle desteklemek, bu ülkede barışın tesisini imkânsızlaştırmak, petrol gelirleri korona sebebiyle epey azalan Rusya’ya pahalı geliyor olmalı. Öyleyse MbZ’in önüne atacağı birkaç milyon dolara Putin’in hayır demesi beklenmemeli.
NeoConlar dört ayak üstüne düştüler denebilir.