Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sağlık uzmanları, zeytinyağının içerdiği bileşenlerle âdeta ilaç niteliğinde olduğunu belirtiyor, ancak o ilaç maalesef çiftçiye “ilaç” diye satılan pestisitlerle kirleniyor. Hasat dönemi olmasına rağmen, hâlâ zeytin bahçelerinde ilaçlama yapanlar var. Hatta bizzat bazı Tarım İl Müdürlükleri, “Sonbahar sürgünlerinin uzamasıyla Zeytin Halkalı Leke Hastalığı’na karşı zirai mücadele dönemi başlamıştır” yolunda duyurular yaparak, çiftçileri pestisit uygulamasına yönlendiriyor. Bu uyarıya eşlik edecek çiftçinin kullanacağı zehirlerin, doğrudan zeytin ve zeytinyağına yansıyacağı ise apaçık ortada. Peki, soframıza gelen zeytinyağında pestisit analizleri yapılıyor mu?

Haberin Devamı

Zeytinyağına zehir bulaşmasın

Zeytin üreticisi ve Edremit Zeytin-Zeytinyağı Derneği Yönetim Kurulu üyesi Hasan Güçlü Sakallı’ya göre, zeytin sektöründe pestisit kalıntısına yönelik analiz söz konusu değil; o yüzden kimsenin çekinmeden kimyasal kullanabildiğini söylüyor. Zeytinliklerde pestisit uygulamasının hasattan yaklaşık 1 ay önce tamamen sonlandırılması gerektiğine işaret eden Sakallı, “Zehirden arınma süresine dikkat edilmeyen zeytinliklerden gelen ürünler kullanıldığında, son üründe mutlaka pestisit kalıntısına rastlanıyor. Aslında üreticilerin yağlarında etkin bir denetim yapılsa bu sorun kendiliğinden ortadan kalkar. Çünkü ürününün geri döneceğinden ya da fiyatının düşeceğinden endişe ettiğinde tüm çiftçi, pestisit uygulamasında arınma süresini dikkate alır. Ama bu gerçekleşmeyince, ‘ürün kaybı yaşarım’ endişesiyle bilinçsizce uygulama yapanlar oluyor” diyor.

Yasaklı zehir var!

Akademik araştırmalar da Sakallı’yı doğruluyor. Mesela Bursa ve çevresinde üretilen 36 adet natürel sızma zeytinyağı örneğindeki pestisit etken maddelerinin analiz edildiği bir çalışmaya göre, 36 numunenin sadece 2’sinde hiçbir kalıntıya rastlanmamış. Diğer 34 numunenin tamamının, şu an yasaklı maddeler arasında yer alan klorpirifos içerdiği saptanmış. Üstelik 10 numunede saptanan klorpirifos kalıntısı, yasaklanmadan önceki maksimum kalıntı limitinin bile üzerinde. Anne karnındaki bebeğe dahi sirayet edebilen, çocuklarda kalıcı beyin hasarına yol açma şüphesi bulunan klorpirifos, sinir sistemini tahrip edici bir kimyasal. Bu çalışma yaklaşık 5 yıl önce yapılmış olsa da, klorpirifosun hâlâ kullanımda olduğunu gösteren birçok emare var.

Haberin Devamı

Diğer yandan zeytinlerde leke hastalığına karşı kullanılan fungusitlerde de farklı etken maddelerin karışımları yer alıyor. Özellikle bu dönemde uygulanan bakırın yüksek konsantrasyonlarının, birçok organizmayı olumsuz etkilediği ve son üründe kalıntı bırakabileceği endişesi hâkim. Zira aşırı bakır alımı, karaciğer ve böbrek hasarına yol açıyor. Tüm bu tablo, bilinçsiz ve kontrolsüz üretimin, şifa kaynağı zeytinyağımızı değersizleştirdiğini ortaya koyuyor. Son dönemde sahte zeytinyağlarına yönelik operasyonların sıklaştırılması bu açıdan oldukça değerli. Ama hâlâ internette 5 litresi 500 liraya zeytinyağı adı altında yağ satılabiliyor. Zeytin üreticileri de sosyal medyadaki kendi gruplarında, bu tip yağları satın alanların, gelecekte asıl ödemeyi kemoterapi ilaçlarına yapacaklarını belirtiyor.