Hatay, daha düne kadar ülke tarımı açısından eşsiz bir vaha olarak anılırdı. Limonlar daha toplanmamışken, ağaçların çiçeklenmesi verim kaybı demek. Birkaç hafta sonra başlayacak kayısı hasadı için de benzer endişeler söz konusu
Normalde baharın gelişini kutluyor olacaktık bugünlerde. Ovalarda rengârenk çiçeklerin yeşermesine sevinip, tabiatın uyanışını selamlayacaktık. Ama olmadı! Deprem, bu yıl baharımızı kışa çevirdi. Bereketli ovalarda şimdi hem derin bir yas hem de belirsizlik hâkim. Deprem bölgesinde tarım büyük darbe aldı. Hasat ve ekimler ertelendi. Hatay’ın Arsuz ilçesindeki limon bahçelerinde dalda kalan limonlar, artık yerlere dökülüyor. İlçedeki çiftçiler, maydanozları hasat edecek işçi bulamıyor. Birkaç hafta sonra başlayacak kayısı hasadı için de benzer endişeler söz konusu.
Oysaki Hatay, daha düne kadar ülke tarımı açısından eşsiz bir vaha olarak anılırdı. Ilıman ikliminden dolayı Türkiye’nin erkenci meyve ve sebzesi hep oradan pazarlara ulaşırdı. Ancak dört mevsime yayılan o bereket, depremle gölgelendi. Arsuz’un Çetillik bölgesindeki limon üreticileri, satamadıkları için dalda kalan limonlarının akıbetini düşünüyor kara kara! Normalde çoktan kesilmesi gerekiyordu o limonların. Zaten ağaçlar da çiçeğe durmuş artık. Dallarda limonlar varken yenilerinin çiçek vermesi, verimde önemli ölçüde kayıp anlamına geliyor. Yani sadece bu yıl için değil, önümüzdeki sezon için de büyük bir endişe hâkim limon bahçelerinde.
Topraktan doğuyoruz’ projesi için gönüllü olacak kişiler, bölgedeki hasat ve ekimlerde çalışacak. İlk adres Güzelburç Köyü.
Haydi Türkiye hasat zamanı
Tabii bu tablonun en büyük nedeni deprem. Limon ihraç eden Hataylı firmaların çökmesi, limon ihracatının kesintiye uğramasına ve ürünlerin çürümesine yol açmış. İç piyasadaki limon talebi de, dalda kalan limonu eritmeye yetmiyor. Zaten fiyatlar o kadar düşmüş ki, “hasat etmektense yere dökülmesi daha makbul” diyor bölgedeki çiftçiler. Bu duruma çözüm üretmek adına ortaya konulan iyi niyetli çabalar da maalesef yeterli olmuyor. Gıda Perakendecileri Derneği’nin, Güvenilir Ürün Platformu ile beraber yürüttüğü “Haydi Türkiye Şimdi Hasat Zamanı” projesi kapsamında tonlarca limon marketlere taşınmış. Belki de market reyonlarında görmüşsünüzdür o limonları. “Hatay limonu” diye satılıyor. Ama mevcudun sadece yüzde 30’u kadar onlar. Kalanlar için mutlaka bir çözüm yolu bulunmalı. Sadece limon da değil mesele aslında. Pamukta da, buğdayda da, biberde de, havuçta da türlü sorunlarla karşı karşıya bölgedeki çiftçiler.
Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaffer Okay’ın önerisi, tarımsal kalkınmanın desteklenmesi için deprem bölgesindeki çiftçilere pozitif ayrımcılık uygulanması yönünde. O yüzden bölgede hasadı yaklaşan ne varsa dayanışmayla bu ürünlerin değerinde tüketiciye ulaştırılması çağrısını dile getiriyor. Kahramanmaraş’ta da çiftçinin elindeki pamuğu satmakta zorlandığını anlatıyor Okay: “Önümüz mısır ve pamuk ekim dönemi. Biber ve domates ekimleri de başlayacak. Ama ne işçi var ortada ne de ekipman. Traktörler, makineler enkaz altında kaldı. Tamir ettirmek isteseler, sanayiler yıkıldı. Herkes beni arıyor dert yanıyor ama kalıcı bir çözüm sunan yok. Destekleme ödemelerinin peşinen yapılması, çiftçiye traktör, mazot ve gübre desteklerinin sunulması gerekiyor. Deprem bölgesinden herkes gider ama çiftçi toprağını terk etmez. Buraları tekrar eski haline döndürmek de ancak çiftçiyi ayakta tutmakla mümkün olabilir” diyor.
‘Topraktan doğuyoruz’
Okay’ın çağrısına hepimiz kulak vermeliyiz. Deprem sonrası yardımlara, bölgedeki üreticilerin ürünlerine öncelik vererek de katkı sağlayabiliriz. Limonları dalda çürümeye terk edeceğimize işleyebilir, salçaları bölgenin domateslerinden yapabiliriz. Yine bölgedeki kadın kooperatiflerinin ürünlerine öncelik vermek de yaraların sarılması adına önemli bir adım olacaktır. Bu süreçte sürdürülebilir desteğe büyük ihtiyaç var. Özellikle hasat ve ekim dönemlerinde imece usulü destek, deprem bölgesindeki çiftçilerin yüzünü güldürecektir. Bu amaçla Ekoloji Birliği Platformu, güzel bir projeye imza attı. Adı; ‘Topraktan doğuyoruz’. Proje için gönüllü olacak kişiler, bölgedeki hasat ve ekimlerde çalışacak. İlk adres Antakya’ya bağlı Güzelburç Köyü olacak. Köydeki pırasaların hasadı için gönüllülere ihtiyaç var. topraktandoguyoruz@gmail.com adresinden ve sosyal medya hesabından iletişime geçmek mümkün.