Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hemen her gün hayvanların kurbanı olduğu bir vahşetle karşı karşıyayız; hayvan sahipli olsa bile caydırıcı bir ceza öngörülmüyor. “Kalbimiz, kulağımız Meclis’te” diyen hayvan hakları savunucuları bir an önce raporda uzlaşılan düzenlemelerin yasalaşmasını bekliyor

Bugün, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü. Ama bu coğrafyada onları pek de koruyabildiğimiz söylenemez. Hemen her gün hayvanların kurbanı olduğu bir vahşetle karşı karşıyayız maalesef. Arşivler, masum yüzleri ve yaralı bedenleriyle aklımıza kazınan yüzlerce canla dolu. Failler ise aramızda elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Neden? Çünkü mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’na göre, işkenceye de uğrasa tecavüz de edilse eğer hayvan sahipsizse ortada bir suç yok; sadece kabahat var! O kabahati işlemenin karşılığı da sadece 700-800 lira para cezası! Ödüyor ve suç işlemeye devam ediyor fail. Üstelik araştırmalar, hayvanlara yönelik suç işleyenlerin, bir sonraki adımda saldırganlıklarını insanlara yönelttiğini ortaya koyduğu halde…

Yasa taslağı rafa kalktı

Diğer yandan hayvan sahipli olsa bile caydırıcı bir ceza öngörülmüyor. Türk Ceza Kanunu, hayvanı mal olarak tanımladığı için; fail mala zarar vermek suçlamasıyla yargılanıyor ve aldığı küçük ceza ya erteleniyor ya da para cezasına çevriliyor. Hayvan hakları savunucuları ise yıllardır bu tablonun değişmesi için mücadele veriyor. O mücadele sonucu hazırlanan yeni Hayvanları Koruma Kanunu taslağı ise görüşülmek üzere TBMM Genel Kurulu’na sunulmayı bekliyor. Aslında hayvanseverler, geçtiğimiz bahar, bu taslağın yasalaşmasını bekliyorlardı, ancak her nedense yasa taslağı rafa kalktı. O sürede de kahrolarak, yüzlerce hayvanın terk edildiğine, sürüklendiğine, işkence ve tecavüze uğradığına tanıklık ettik. Oysa yasa çıksa hayvanları öldüren, işkence eden ve zalimce eylemlerde bulunanlar; öyle rahat rahat aramızda dolaşamayacaktı. Çünkü yasa hazırlığı için çalışan Meclis Komisyonu’nun üzerinde uzlaştığı rapora göre, bu suçları işleyenler en az 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla yargılanacak ve alacakları ceza da hiçbir şekilde ertelenmeyecekti.

Haberin Devamı

Haydi onları koruyalım

Terk edene ceza

Şimdi hayvan hakları savunucuları, bir an önce raporda uzlaşılan düzenlemelerin yasalaşmasını bekliyor. “Kalbimiz, kulağımız Meclis’te” diyen İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu, raporun içeriğine uygun bir yasayla Türkiye’nin tüm dünyaya örnek teşkil edeceğini söylüyor.

Kalafatoğlu, beklenen düzenlemeyle yaşanacak değişimleri de şöyle anlatıyor:

“Öncelikle hayvanlar artık eşya olarak değil, duygulu varlıklar olarak tanımlanacak. Sahipli, sahipsiz bütün havyanlar kimliklendirilecek ve seferberlik halinde bir kısırlaştırmayla hayvan popülasyonu kontrol altına alınacak. Hayvan sahiplenip onu birkaç aylık heves sonrası terk edenlere, üzerine kayıtlı hayvanın sorumluluğunu almayanlara en az 10 bin lira para cezası verilecek. Çünkü sevgiliye barışma hediyesi, çocuğa karne hediyesi olarak satın alınan hayvanların sokağa atıldığına tanık oluyoruz. Yazlık bölgeler 3 ay sonra sokağa bırakılan kedi-köpeklerle dolu. O hayvanlar sokakta yaşama deneyimine sahip olmadığı için büyük acılar çekiyor. Birçoğu da araçların altında ezilip, can veriyor. Özellikle pandemide de çok sıkıntı yaşandı. Besledikleri kedi, köpekten virüs bulaşır diye kafası karışanlar hayvanlarını terk etti.

Haberin Devamı

Sirk ve yunus gösterilerine yasak

Ayrıca cezalandırmada da sahipli sahipsiz hayvan ayrımı son bulacak. Hayvanlara yönelik işlenen suçları takip etmesi için, hayvan kolluğu kurulması öngörülüyordu ki, bu İçişleri Bakanlığı’nca hayata geçirildi. Belediyelerin de hayvanlara yönelik görev ve sorumluluğu, Belediyeler Kanunu’na eklenecek hükümlerle netleştirilecek. Hayvan bakımevleri belli standartlara kavuşturulacak ve 7/24 kamerayla izlenebilecek kadar şeffaf şekilde yönetilecek ve sürekli veteriner bulunacak. Oradaki hayvanların refahı için de bazı düzenlemeler yapılacak. Hayvan üretim çiftliklerinden sahiplendirme özendirilecek. Irkların çoğalmasından sadece üretim çiftlikleri sorumlu olacak. Kuşların zarar görmemesi için havai fişek kullanımına sınırlama getirilecek. Hayvanların kullanıldığı sirklere izin verilmeyecek. Hayvanat bahçelerinde kafes sistemi sona erdirilecek. Yunus gösteri merkezleri 2 yıl sonunda kapatılacak. Kürk havyanı üretimi ve ithalatı yasaklanacak. Hayvan deneylerine bazı sınırlandırmalar getirilecek.”

Haydi onları koruyalım

Hangi durumlarda ihbar edebiliriz?

HAYDİ uygulamasıyla hayvanlara yönelik şu fiilleri ihbar konusu edebiliyoruz: Hayvanları öldürme veya yaralama, sokağa atma, aç/susuz bırakma, kötü davranma, gücünü aşan yük yükleme, zararlı yiyecek içecek verme, hayvanların gürültüye neden olması, çevrenin kirletilmesi suretiyle hayvanın zarar görmesi, trafikte hayvana çarpıp yardım etmeme, işkence, eziyet, zarar verme, cinsel ilişkide bulunma, hayvanların cinsel içerikli yayınlarda kullanılması, bakımlarını ihmal etme, hayvanların dövüştürülmesi suretiyle kumar oynama/oynatma, tehlike arz eden hayvanları üretme vb.

Ne yapmalı?

Hayvanlara yönelik korumacı tavır, aslında vicdani sorumluluğun da üzerinde bir anlam ifade ediyor. Çünkü hayvanlar, ekosistemin ayrılmaz bir parçası. Gıdamız arılar, ormanlarımız kuşlar, ilaçlarımız zehirli hayvanlar sayesinde var. Ve bu biyoçeşitliliğin devamı için çevremizde gördüğümüz havyan hakları ihlallerine karşı mutlaka duyarlı olmalıyız. Bunun için de ilk adımı, “HAYDİ” adlı mobil ihbar aplikasyonunu telefonumuza indirerek atabiliriz. Bu uygulama üzerinden çevre, doğa ve hayvanlara karşı işlenen suçları, emniyet güçlerine bildirmek mümkün. Hem de suça ilişkin kanıt olacak fotoğrafları da paylaşabiliyoruz.