Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ormanlarımızdan arka arkaya yükselen alevler, ağaçlarla birlikte orman ekosistemine bağlı binlerce canlının feci şekilde can vermesine yol açtı. Gerçeği söylemek gerekiyor: Bu felaketten hepimiz sorumluyuz

Hepimizin içi yandı. Önce Manavgat, sonra Akseki, ardından Mersin, Adana, Marmaris, Milas, Kayseri… Türkiye’nin dört bir yanındaki ormanlarımızdan arka arkaya alevler yükseldi. Ağaçlarla birlikte yaşamı orman ekosistemine bağlı binlerce canlı feci şekilde can verdi. Alevlerden geriye kalan yanmış hayvan bedenleri hepimizi derinden sarstı. Ama tam da bugün bir gerçeği yüksek sesle dillendirme zamanı; bu felaketin sorumlusu biziz.

Haberin Devamı

Orman içi hareketlilik son yıllarda inanılmaz derecede arttı. Turizm tesisleri, maden ve enerji yatırımları ormanların en ücra noktalarına kadar ulaştı. Birçok bölgede zaten şehirler ormanla birleşti. Villalar, çiftlikler, yazlıklar... Tabii bu nüfus hareketliliğinin yangına karşı 1. derecede hassas orman ekosisteminde yaşandığını da vurgulamak gerek. Bu tabloya bir de iklim değişikliğinin yangın sezonunu uzatması eklendiğinde, ormandaki canlı yaşamı için durum çok daha güçleşiyor.

YÜZDE 63’Ü İNSAN KAYNAKLI

Ve resmî istatistiklerden biliyoruz ki orman yangınlarının yüzde 63’ü insan kaynaklı. Ya çiftçinin yaktığı anız ya piknik ateşi ya da attığımız sigara izmariti yol açıyor tüm bu facialara. Ve her yıl istisnasız tekrarlanıyor bu acı tablo. Yılda ortalama 2 binden fazla orman yangınıyla karşı karşıya kalıyoruz. Çoğunlukla da şimdi olduğu gibi aşırı sıcakların ardından başlıyor yangınlar. 30 dereceyi aşan sıcaklar, rüzgârla birleşince ormanlar için hassas günler başlıyor. İşte bu dönemde; orman görevlilerinin de arazide olan avcı, arıcı, çoban ve çiftçinin de ormana yakın bölgede yaşayanların da çok dikkatli olması gerekiyor. Ancak maalesef bu duyarlılıkta değiliz. Orman yangınlarının önlenmesine yönelik bilinç eksikliği de bu alanda çalışan uzmanların ortak endişesi. Hatta yangınları söndürmeye yönelik uçak, helikopter, arazöz gibi teknolojilere yapılan yatırımlar kadar, insan kaynaklı yangınların çıkış nedenini azaltacak bilgilendirici çalışma ve önlemlere de öncelik verilmesini öneren birçok rapor ve çalışma var.

Haberin Devamı

ALO 177 BİLİNMİYOR

“Orman Yangını İnsan İlişkisi” adlı çalışma, o raporların haklılığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bugün cayır cayır yanan Antalya ormanlarında görev yapan orman muhafaza memurlarının yüzde 75’i, tam 10 yıl önce halkın orman yangınlarının önlenmesi konusunda duyarsızlığından yakınmış. Görüşülen piknikçiler de bir yandan ateşli pikniği (yüzde 78’i) tercih ettiklerini beyan etmişler; ama diğer yandan yüzde 62’si orman yangınlarının çıkmasında piknik ateşinin etkisinin büyük olduğunu söylemiş. Bir diğer çarpıcı yanıt da piknikçilerin neredeyse yarısının Alo 177 orman yangını ihbar hattı numarasını bilmemesi. Orman yangınına sebep oldukları için cezaevinde yatan hükümlülerin ortak noktası ise arazilerinde ot temizliği yapmak için ateş yakmaları. Tabii birkaç madde bağımlısının da kasıtlı yangın çıkardığını anlıyoruz.

Haberin Devamı

Tüm bu yangınlardan geriye kalan duman ortadan kalktığında, insan orman ilişkisini yeniden tartışmaya ihtiyacımız var. Önleyici önlemlere ağırlık verilebilir. Mesela Orman Yüksek Mühendisi Doç. Dr. Yücel Çağlar’ın önerilerinden biri, yerleşimlere yakın yerdeki orman örtüsünün servi gibi yangına dayanıklı ağaç türlerinden oluşturulması. Bir diğeri de riskli bölgelerde yerleşimin ormana terk edilerek nüfus hareketliliğinin azaltılması.

Bu felaketten hepimiz sorumluyuz

ORMAN YANGINI İÇİN KILAVUZ

Orman yangını tehlikesi durumunda ne yapmalı? Türkiye Ormancılar Derneği’nin itfaiyeciler için hazırladığı yangın kılavuzuna göre, eğer ormandaysanız yangın anında şunları yapmalısınız:

Paniğe kapılmadan kurtulabilmek için acele bir plan yapın.

Öncelikle dumandan etkilenmemek için burun ve ağzınızı bir bezle kapatın. Bezin ıslak olması etkisini artıracaktır.

En yakındaki açık bir alana (yanıcının en az olduğu) gidin.

Bir dere içi ya da bir çukur içine yüzükoyun yatın. Üzerinizi varsa suyla ıslatın ya da toprakla örtün.

Yanma riski düşük bir kütük ya da toprak yığınının arkasına (yangının geliş yönün tersi) sırt üstü uzanın.

Yangın geçinceye kadar (birkaç dakika) yüzükoyun yatmaya devam edin ve durumunuzu ulaşabileceğiniz ilgililere bildirin.

Eğer bir araç içindeyseniz;

Paniğe kapılmadan durum değerlendirmesi yapıp aracınızı en az yanıcının bulunduğu bir noktaya çekerek park edin. Aracınızın tüm cam ve kapılarını (duman ve sıcak havanın girebileceği her açıklığı) kapatın. n Arabanın tabanına yüzükoyun uzanın. Varsa üzerinizi battaniye gibi kalın bir bezle örtün ve yangın geçinceye kadar araç içinde bekleyin. Görünürlük için aracınızın farlarını açık tutun.

Eğer bir bina içindeyseniz;

Tüm lavabo, küvet gibi kapları suyla doldurunuz. Tüm kapı ve pencereleri (öncelikle yangının geliş yönündeki duman ve kıvılcım girebilecek tüm açıklıkları) kapatın ya da tıkayın. Ancak kilitlemeyin.

Pencere yakınındaki tüm kolay yanabilen (perde, koltuk, vb.) malzemeleri uzaklaştırın. Bina içinde dış duvarlardan uzakta mekânlarda toplanın.

Vaktiniz varsa bina çevresindeki yanıcı maddeleri uzaklaştırın, çatı ve duvarları ıslatın.

Bu felaketten hepimiz sorumluyuz