Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

11 kentimizde depremin yol açtığı devasa enkaz nedeniyle betonarme binalar sorgulanıyor. Oysa unuttuğumuz ahşap malzeme, çelik iskelet, sıkılaştırılmış toprak gibi pek çok yöntemle depreme dayanıklı yapılar inşa etmek mümkün. Hatta kendi evimizi bile yapabiliriz.

Yaşadığımız son deprem faciasında, hem bina yapımında hem de malzeme seçiminde ciddi hatalar yaptığımız gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik. 1999 yıkımına ve on binlerce ölüme karşın, depreme dayanıklı yapılaşmada hiçbir mesafe kat edemediğimizi, çok acı bir şekilde tecrübe ediyoruz. Ne değişen yönetmelikler ne gelişen teknoloji ne de bilimsel uyarılar, güvenli yaşam alanları kurmamıza yetiyor. Maalesef, tonlarca ağırlıktaki kolon ve kirişlerin altında ezilerek ölmekten kurtulamıyoruz. Hâlâ fay hatlarının üzerine 8-10 katlı betonarme binalar inşa ediyor ve bu binalarda korka korka güvensiz bir yaşam sürüyoruz. Ve nedense kimse, hemen her depremde yıkılmamıza karşın, betonarme yapılarda bu kadar ısrarcı olmamızı sorgulamıyor! Neden kentlerimizi bu kadar betona boğduk? Neden deprem bölgelerinde, doğası gereği kırılgan bir malzeme olan betonarme yapılar kondurmaktan vazgeçemiyoruz? Neden, ömrü bir insan ömrü kadar bile olmayan betornarme konutlara, milyonlarca lira ödemek zorunda bırakılıyoruz. Sorular o kadar çok ki! Keşke ülkenin tüm mimarlık ve inşaat mühendisliği otoriteleri bugün bunları tartışsa! Keşke daha uzun ömürlü, daha dayanıklı, daha sürdürülebilir yapı alternatifleri gündeme getirilse.

Haberin Devamı

Beton tek seçenek mi

Mesela ahşap. Neredeyse tamamen vazgeçtik ahşap yapılardan. Ama biliyoruz ki, ahşap yapılarda hem göçme hem de can kaybı, betonarmeye göre çok daha az yaşanıyor. Ya da çelik... Gelişmiş ülkelerde yapı tasarımında payı yüzde 40’a varmasına karşın, ülkemizde deprem bölgelerinde çelik iskeletli yapılaşma nedense yaygınlaşmadı. Üstelik Türkiye’nin en büyük demir-çelik işletmesine ev sahipliği eden Hatay’da bile! Oysaki Museum Hotel örneği, çelik konstrüksiyonla inşa edilen yapıların nasıl hayat kurtarabildiğini net bir şekilde gösteriyor. Yıkıcı sarsıntıya rağmen yapı hasarsız ayakta duruyor. Yine çelik iskeletle inşa edilen Antakya OSB’de de 75 fabrikadan hiçbirinin yıkılmadığını görüyoruz. Yani, depremde ölmek aslında kaderimiz değil! Evet, belki çelik pahalı ama insan hayatı da ucuz değil. Depreme dayanıklı, uzun ömürlü ve mümkünse ekolojik bir yapılaşmadan başka seçeneğimiz yok. 

Haberin Devamı

Beton tek seçenek mi

Toprak evler

Aslında alternatif çözümler de var. Mesela depremin hemen ardından Mimar Nurettin Ekinci’nin gündeme getirdiği sıkıştırılmış toprakla depreme dayanıklı evler projesi oldukça dikkat çekiyor. Ekinci’ye göre, özellikle az katlı yapılaşmada uygulanabilecek bu malzeme, tamamen doğal kaynaklarla barınma soruna kalıcı bir çözüm imkânı sunabilir. Yüzde 15-20 kile sahip toprağa, yüzde 10 alçı ve yüzde 2 kireç eklenmesiyle elde edilen karışımına dayanan yöntemi anlatan Ekinci, ortaya çıkan malzemenin betona göre mukavemetinin çok daha yüksek olduğuna dikkati çekiyor. Toprak temelli yapı malzemesinin İTÜ tarafından uzun soluklu denemelerle test edildiğini de aktaran Ekinci, bu malzemeyle Malatya’da inşa ettikleri binada, deprem sonrası tek bir çatlak bile oluşmamasını örnek gösteriyor.

Haberin Devamı

Beton tek seçenek mi

 

 Evimizi yapabiliriz

Aynı yöntemi Viranşehir’de de uyguladıklarını anlatan Nurettin Ekinci, şu bilgiyi veriyor: “Topraktan sıkıştırılmış duvar elde ederek 12 adet tek katlı yapı inşa ettik. Yöntemin maliyeti betonarmeden yüzde 50 daha ucuz. Bu malzemeyle oldukça modern binalar yapılabiliyor. Toprağın mukavemeti briketten çok daha yüksek, aynı zamanda da çok daha uzun ömürlü. Ve doğal ısı yalıtımından dolayı yazın serin kışın sıcak. Yüzde 80’e varan enerji tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda yüzlerce yıl çürümeden, korozyona uğramadan kalabiliyor. Depremden sonra çok iletişime geçen oldu, yardım kuruluşlarıyla kalıcı toprak ev yapımı için görüşüyoruz. İnşası da oldukça hızlı. 10 ekiple günde 40 adet konut yapılabiliyor. Ekip arttıkça sayı da artıyor.”  Ekinci, depremin ardından kırsal bölgede barınma sorunu yaşayanların bireysel çözüm üretmesi adına, bir el broşürü de hazırlamış. Bu broşürü kullanarak herkesin tek katlı bir yapıyı imece usulü kolaylıkla yapabileceğini belirtiyor.