Başbakan Binali Yıldırım’ın “Milli Savunma Üniversite-si’nin akademik yıl açılışında yaptığı konuşmadan” önem katsayısı yüksek bir söylem.
“15 Temmuz, TSK’nın kurtuluşu için dönüm noktasıdır.”
Nedenini şöyle açıklamış:
Alçak FETÖ Terör Örgütü bu alanı kendi amaçları doğrultusunda tepe tepe kullanmıştır.
Günün sonunda öyle bir hale gelinmiştir ki bir tek bile onların istemediği öğrenci buraya girememiştir.
Bu, ülkemizin geleceği için büyük bir felaketin başlangıcıydı.
15 Temmuz Darbe girişimi bize, ülkemize, demokrasimize büyük bir tahribat vermekle birlikte, gözbebeğimiz Silahlı Kuvvetlerimizin kurtuluşu için de önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Başkan Trump’ın başı gene belada.
Seçilmesinde “Rusya’nın katkısı ve adamlarının Rusya’yla derin ilişkileri iplik iplik pazara çıkarılmakta.”
Trump’ın bu kaçıncı “vartası!”
Gene atlatacak mı?
Mümkün.
Ancak...
Konu sadece Trump ve ABD ile sınırlı değil.
Dünya Cadılar Bayramı haftasında Türkiye’de de kutlamalar, partiler yapılmakta.
Cadılar Bayramı için bir kaynayan kazan:
.....................
Ankara’da İtalyan Büyükelçiliği görevlisi Constantino Liberali Atatürk Bulvarı 118 numaradaki büyükelçilik binası önündeki duraktaydı. Otobüs bekliyordu.
Karşı kaldırımda, elindeki irice paketle yürüyen bir adamı gördü.
Sabah saat 10 sıralarıydı.
100 metre kadar aşağıdaki Alman Büyükelçiliği’nin kapısından çıkan iyi giyimli bir çift de bulvardan yukarı doğru yürümeye başlamıştı.
Elinde paket olan adam karşı tarafa geçti.
İçinde bulun duğumuz coğrafya “spazm” geçirmekte.
Her ülkesi, her etnisitesi, her mezhebiyle gerilmekte.
Örneğin...
Ortadoğu’nun ve İslam coğrafyasının “en istikrarlı” ülkesi gibi algılanan Suudi Arabistan bile “değişim” işaretleri vermeye başladı.
“Kadınlara otomobil kullanma hakkı” gibi aslında uygar toplumlar için en doğal olan bir “özgürlüğe (!!)” kapı aralamak bir simgedir.
“Spazma” karşı Suudi ailesinin ilk adımı...
Veliaht Prens Selman “Dünya gerçeklerinin dikkate alınması gerektiğini” söyledi.
BUGÜN 29 Ekim.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. yılı.
Geçtiğimiz yıl Şeffaf Oda’da 10 Kasım özel 2 bölüm yapmıştık. Bu kez de 29 Ekim’i aynı konuklarla kutluyoruz.
Sinan Meydan, Selin Söğütlügil ve Linda Çandır. Ve Nora Flower’ın sahibi Hakan Kavak’ın kırmızı beyaz çiçekleriyle Şeffaf Oda’da 29 Ekim’e özel dekor...
Duru sesi ve yorumuyla Linda Çandır Atatürk’ün sevdiği şarkıları söylüyor.
“İzmir’in Kavakları, Yemen Türküsü, Manastır, Vardar Ovası...”
Linda’nın Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar
Yarın yürekten kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramımız için kimi fesli kafalara dank etmesi dileğiyle, dünden devam...
...................
Kapitülas-yonlar ve Duyunu Umumiye ile iliklerimize kadar sömürülüyorduk.
Üretim çok azdı, neredeyse bütün sanayi ürünleri dışarıdan alınıyordu.
Şeker, un ve hatta kiremit bile ithal ediliyordu.
Ülkede toplam 281sanayi kuruluşu vardı. Bunların sadece yüzde 9’u devletindi.
Bu kuruluşlardaki sermaye ve emeğin sadece yüzde 15’i Türklerindi. 165-170 arasında iş yeri bulunan İstanbul’da aynı dönemde tam 359 genelev vardı.
Pazar günü Cumhuri-yet’in 94. yıl dönümü.
Bu günün anlamını daha da iyi hissetmek için 29 Ekim 1923 Türkiye’sini hatırlamakta yarar var.
Kimi “fes”li kafalara dank etmesi dileğiyle...
..................
Atatürk, 19 Ocak 1923’te İzmit’te halka şöyle sesleniyordu: “Memlekete bakınız! Baştan sona kadar harap olmuştur. Memleketin kuzeyden güneye kadar her noktasını gözlerinizle görünüz.
Her taraf viranedir, baykuş yuvasıdır.
Memlekette yol yok, memlekette hiçbir uygar kurum yoktur.
Barzani’nin “referan-dumu askıya alma” söylemi...
Yanlışını -geç de olsa- “görebilmek” halidir.
Ancak...
“Dönüş” değil, “anlamı, kapsamı, süresi, amacı” belirsiz bir “askıya alma.”
.....................
Çin’in küresel ünü olan aktivist sanatçısı Ai Weiwei’nin “Asılı Adam” yapıtını hatırlatıyor.
Ai Weiwei gençlik yıllarında New York’tayken yoksulluk içindeydi.