Cumartesi ve Pazar, grinin tonları hâkimdi Bodrum’a. Hipnozdan hallice geçen, yasaklı 2 gri gün... Bu yetmezmiş gibi, iki alana üçüncü bedava misali, bir de gri Pazartesi! Oflar, poflar, iç sıkılmaları, bi uyuşukluk bi bıkkınlık. Bana dokunmayan bin yıl yaşasın semptomları. Allah’tan mevsim bahar; yeşilin tonları, pembe, sarı, mor çiçekler, böcekler var da, sayelerinde ruhumuz griye yenik düşmedi. Ne yalan söyleyeyim, bir ara gümbürtüye gidecek gibi oldum. Hafif tökezledim, minik bir tokat yedim, ama şükür ki son kavşakta uyandım. Dedim, “Kendine gel; bu aralar gri kartelası bile aşk kırmızısından daha anlamlı.” Anlam zengini kırmızıyı da pek severim, ama son aylarda ifade ettiği antipatik iki anlamın ürkütücü olması sebebiyle aramız biraz limoni.
Kırmızı: Vakanın durumu ciddi ve hastanede!
Kırmızı: Vaka sayılarının arttığı illerde riskli kod!
***
Hayatımızda her şeyin kendince bir anlamı olduğu gibi, renklerin de anlamları var. Özellikle insan psikolojisi üzerindeki yansımaları çok büyük. Klinik düzeydeki araştırmalar, renklerin insanı rahatlatıcı veya gerginlik yaratabilecek etkiler bıraktığını ispatlamış. Kendini iyi hissettiren ya da stres oluşturabilecek duygusal hisler, renklerin kişiler üzerinde bıraktığı etkilerle yansıyabiliyor.
***
Psikolojik etkileri, anlamları ya da dili, kültürel koşullara göre değişiklik gösterebiliyor. Mesela, son zamanlarda benim aramın iyi olmadığı liderlik ve önderlik üniforması giyen kırmızı...
Batı’da heyecanı, tutkuyu ve aşkı,
Hindistan’da gücü, saflığı, doğurganlığı ve zenginliği,
Güney Afrika’da yası,
Çin’de hem cenazeleri hem düğünü,
Japonya’da dinselliği ve bolluğu simgeliyor.
Pandemi haritasına baktığımızda, kırmızının liderliğe olan düşkünlüğünü apaçık görüyoruz; zira tüm bölgeler kırmızıya boyandı. Bütün şehirleri zapt edene kadar pes etmedi ve başardı da.
***
Kırmızı rengin birden fazla brövesi var:
İştah açar. Dikkat çekicidir. Enerji dolu, tutkulu bir renktir. Güçlü ve erkeksi bir enerjiye sahiptir.
Elbette renklerin insan üzerinde olumlu etkileri olduğu gibi, olumsuz etkileri de var. Mesela, çok fazla kırmızıya yer verilmiş bir alanda insanın öfkeye kapılması, kızması ve huysuzlaşması daha rahat olur. Çocukların bulunduğu ortamlarda kırmızının çok fazla kullanılmaması gerektiği söylenir. Yapılan araştırmalara göre, çok fazla kırmızı renk kullanılan çocuk alanlarında kalan çocukların sinirli oldukları gözlemlenmiş. Yıllar yılı zavallı boğaların kırmızıyla çileden çıkarıldığını hatırlarsak, sinir katsayısına olan yan etkisini daha iyi anlamak mümkün.
Kırmızı rengin diğer çağrışımları: aşk, sevgi, nefret, cesaret, ısı, enerji, kızgınlık, sonbahar, tutku, ateş, tehlike, kan, savaş, aciliyet...
Kırmızı gençliği temsil ederken, üç gündür ruhumuzu sıkan gri ise resmiyeti, hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil ediyor. Meğer gri havalarda bezgin bezgin durma nedenimiz buymuş.
***
3 gün hüküm süren grinin ardından son akşam günbatımı öyle bir şov yaptı ve turuncunun büyüsünü öyle bir yaşattı ki, huzuru ve mucizeyi iliklerimize kadar hissettirdi bize. Ve ben bir kez daha Bodrum’da yaşamanın ayrıcalıklarını binlerce şükür eşliğinde çektim içime.
Turuncu: Zor zamanlarda duygusal güç sağlar. Hayal kırıklıklarından ve umutsuzluktan kaynaklanan olumsuz etkilenmelerden ve üzüntü verici durumlardan kurtulmaya yardım eder.
Halikarnas Disco’nun yerine Jolly Joker mi geliyor?
1979 yılından beri eğlence sektörüne hizmet eden ve adını dünyaya duyuran Halikarnas Disko, 2017 yılında Bodrum’a veda etmişti. Ve o günden beri şu olacak, bu olacak, şu almış, bu almış diye bir sürü laf döndü durdu. Son aylarda ise, Halikarnas’ın yerine birçok şehirde şubesi bulunan müzikhol Jolly Joker geliyormuş söylentileri aldı yürüdü. Bir baktım, binayı yıkmaya başlamışlar. Jolly Joker’in isim hakkına sahip olan İbrahim Sayın’ı aradım hemen. Evet, son dönemdeki söylentiler doğruymuş. İbrahim Bey, “Yıllardır Bodrum’a gelmek istiyorduk. Doğru yer olduğunu düşünüyoruz, ama ne zaman faaliyete geçeceğimiz tamamen pandemiye ve süregelen ufak tefek pürüzlere bağlı” diyerek olayın söylenti kısmına son noktayı koydu. 15 yıllık kontrat yapmışlar. Hal böyleyken, bakalım önümüzdeki yıllar bize neler dedirtecek... “İyi ki geldin” mi diyeceğiz yoksa yaka silkip “keşke gelmeseydin” mi? Öte yandan, bakalım onlar bu yeni yatırımlarından nasıl bir geri dönüş alacak. Herkes mutlu olsun...