Birleşmiş Milletler’deki (BM) bir birim bunun için çalışıyor. Dünya Mutluluk Raporu 156 ülkede yapılan araştırmalar ve anketlerden oluşuyor. Araştırmacılar altı alandan veri topluyorlar: Kişi başına düşen milli gelir, yaşam beklentisi, sosyal destek, güven ve yolsuzluk, yaşamla ilgili kararlar alma özgürlüğü, algılanan özgürlük ve cömertlik. 10. yılına giren dünya mutluluk raporu, ekonomik ve sosyal verilerin yanı sıra insanların kendi mutluluklarına ilişkin değerlendirmelerine de dayanıyor. Yapılan araştırmalar, kurulan kişisel ilişkilerin yanı sıra komşuluk ve mahalle ilişkilerinde yaşanan sosyal tatminin en büyük mutluluk kaynağı olduğunu gösteriyor.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN), küresel anket verilerinden yararlanarak belirlediği, ‘2022 Dünyanın En Mutlu Ülkeleri’ raporuna göre İskandinav ülkeleri, her yıl olduğu gibi yine en üst sıralarda yer almıştı.
Listede son dört yıldır ilk sırada yer alan Finlandiya yine zirvedeki yerini korumuş. Hemen arkasından da Danimarka, İzlanda, İsviçre ve Hollanda geliyor. Yani Kuzey Avrupalılar bir kez daha en üst sıralara hakim olarak “dünyanın en mutlu ülkeleri biziz” diyorlar.
Türkiye ise mutluluk konusunda oldukça sıkıntılı.Ayakları tökezlediği için 8 basamak birden düşerek 112.sıraya yerleşmiş.Ne manidar bir tesadüf… “Acil Çağrı Merkezi”nin telefon numarası da 112!
Yıl 2023 bu nerden çıktı şimdi dediğinizi duyar gibiyim.Etrafımdaki mutsuz insanlar ve yakın zamanda okuduğum bir kitap,döndü dolaştı ve beni bu konunun içine atıverdi.
Lykke, dünyanın en mutlu 2.ülkesinde yaşayan Danimarkalıların konuştuğu lisan olan Danca bir kelime. Anlam olarak ‘mutluluk’u ifade eden lykke, son yıllarda tıpkı ‘hygge’ gibi popüler hale gelmiş bir kavram. ‘Hygge’ kavramıyla benzerlikler taşısa da aralarında fark var. Sevdiğinizle koltukta kıvrılıp bir film izlemenin huzurunu, dostlarınızla güzel bir yemek yemenin keyfini ve buna benzer anları Danimarkalılar “hygge” sözcüğüyle anlatıyor.
“Lykke” ise mutluluğun keşfedilmesini amaçlıyor.
Dışa dönük ve bireysel mutluluğumuz için yapabileceğimiz tatlı nüansları içeren bir felsefeyi ele alıyor ve tüm anlatım temelde denge unsuruna dayanıyor.
Lykke de 6 tane mutluluk bileşeni var. Bunlar aidiyet, para, sağlık, özgürlük, güven ve nezaket. Bu bileşenler de mutluluk oranınız arttıkça sizin de mutluluk seviyeniz artıyor. Devlet politikalarının rolü büyük, özellikle “eşitlik” ve “hakkaniyet” anlamında. Vatandaşlar arasında uçurum olmayınca daha huzurlu, dengeli bir toplum mümkün. Hepimizin bildiği bir şey aslında…
Biriktirdiklerimizi bilmek gerekir
Para mı yoksa anı mı biriktiriyoruz? Lykke’nin çıkış noktalarından bir tanesi de bu soru. Elimizdeki para cebimizden çıktığı anda tükenmediğini, sadece dönüştüğünü düşünmek bizi daha mutlu edebilir. Elimizdeki parayı neye dönüştürdüğümüz bu noktada çok önemlidir. Geçmişimizi düşündüğümüzde aklımıza paralarımız değil, yaşadıklarımız geliyor. O zaman lykke bir yaşam için, geçmişte bizleri gülümseten anılara benzer anılar biriktirmek işin püf noktalarından biridir. Unutmayın ki insan ömrünü en çok uzatan şey sevdiklerimizle kurduğumuz etkileşim.
Konu ilginizi çektiyse İnsan ve Toplum, Kişisel Gelişim, Psikoloji kategorilerinde bir çok eseri bulunan Danimarkalı yazar Meik Wiking’in “Lykke: Dünyanın En Mutlu İnsanlarının Sırrı” adlı kitabını okumanızı öneririm.Bu kitabı okuduğunuzda “mutlu olmak meğer ne kolaymış” diyorsunuz.
Ufak bir not:
Nüfusu 5,5 milyon olan Danimarka’da kişi başına düşen milli gelir 66 bin dolar seviyesinde.( Türkiye’de yaklaşık 10 bin 700 dolar) İşte mutluluğun en önemli unsurlarından birisi. Ekonomik açıdan gelecek kaygısı yaşamayan bir toplum.Kışın yaklaşık 20 saatlik bir karanlık söz konusu olmasına rağmen adamlar mutlu.Güneşsiz geçen 20 saat bize uymaz.