Her şeyi göze aldım
Yaz boyu süren altyapı çalışmaları nedeniyle Bodrum’un birçok yerindeki yollar tozdan ve çukurdan geçilmiyor. Özellikle kazılardan sonra yolların bozuk şekilde bırakılması nedeniyle büyük zorluklar yaşanıyor. Sürücüler çukurlar nedeniyle araçlarının zarar görmesine, mahalleli evlerinin toz içinde kalmasına, esnaf ise bu işlerin turizm sezonunda yapılmasına tepkili.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “İlçenin yüzde 92’sini kapsayacak olan altyapı eksikliğinin giderilmesine yönelik çalışmalarda yollardan kaynaklı mağduriyetlerin yaşanması elbette kaçınılmaz” demiş. Evet haklı! Zaten kimsenin buna itirazı yok. İnsanı çileden çıkaran mevzu belediyelerin aynı güzergahta çalışma yapacak kurum ve kuruluşlarla koordinasyon sağlayarak, önceden planlama yapmaması ya da yapamaması.
Mesela Umurça Mahallesi’ndeki Mümtaz Ataman Caddesi bu koordinasyonsuzluğa güzel bir örnek. Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri (MUSKİ) Daire Başkanlığı tarafından içme suyu isale hattı döşendi. Epey süren perişanlık döneminden sonra tam nefes almaya başlamıştık ki bu kez de elektrik altyapısını yeraltına alma çalışmaları başlatan Aydem, tozlu sahnenin yeni kahramanı olarak yeni bir sürprizle bize merhaba dedi. Hal böyle olunca da yapılmak istenen projenin güzelliği değil zahmeti ve yaşattığı zorluklar gündem oluyor.
Aydem Bölge Müdürü Mustafa Akdağ bu çalışmanın aslında 15 Eylül– 15 Mayıs tarihleri arasında planlandığını dile getirmiş. Bodrum Belediyesi ise kış aylarına girilmeden bu bölgedeki çalışmaların son bulması için Aydem’den bu tarihleri öne çekmesini istemiş. Ahmet Aras’la yaptığım konuşmada, “Bodrum gözde bir yazlık belde olmanın yanısıra kışın da oldukça ciddi nüfusun yaşadığı büyük bir ilçe. Hemşerilerim bu alt yapı sorunu sebebiyle yıllardır büyük sıkıntılar yaşadılar ve şimdi ben, her ne pahasına olursa olsun, Bodrum’un bu en önemli sorununu çözeceğim. Öyle ki yaşanılan olumsuzlukların yarattığı infial sebebiyle bir sonraki yerel seçimlerde kaybetme riskini bile göze aldım” dedi.
Bodrum Yeşili
Kendini “1951 yılında başlayarak kendi ellerimle diktiğim 4 bin mandalina fideleri ile hala aktif olarak ilgilenmekte ve ranta yenik düşerek sürdürebilmesi mümkün olmayacak şekilde şehirleşmekte olan Bodrum’da, ‘mandalina bahçelerimi’ koruyarak direnmekteyim. Bodrum mandalinasını yakında ‘müzelerde’ görmek yerine yaşatmak için çaba sarf eden bir avuç yöre çiftçisinden birisiyim.” diye tanımlayan Ömer Aras’la, sevgili Ömer Amca ile vefatından 3 yıl önce tanışmıştım. Bodrum Kalesi’nin eteğindeki Denizciler kahvesine gelirdi her gün. Zaten orda tanıştık.
Ömer amcanın “Bodrumlu Çiftci Diplomat” adını verdiği bir kitabı ve kitabına düştüğü şöyle bir not var; “Ha çocuk, ha ağaç… İkisini de emek emek büyütürsün. Çocukla ağaç arasında şu fark var ki çocuk bir süre sonra kendi ayakları üstünde durmayı öğrenir, kendi yuvasını kurar. Ağaçlar, sen yaşadıkça seninle birliktedir. Sen ağacı ne kadar seversen, ağaç da sana o kadar meyve verir. Artık mandalina kazandırmıyor. Buna rağmen tek bir ağacımı dahi kesmedim. Kendi ellerimle diktim onları. Çocuğum onlar benim. Kim çocuğunu yola atar. Üstelik onlar bana meyvelerini veriyor. Mandalina para etmiyorsa suç mandalina ağaçlarının mı!”
Bodrum Belediyesi, Bodrum mandalinasının değerlenmesi ve bahçelerinin korunmasına yönelik çalışmalara hız vermiş. Bu kapsamda geçtiğimiz cumartesi Bodrum Belediyesi’ne ait mandalina bahçesinde gerçekleşen "Bodrum Mandalin Hareketi” hasat etkinliğine katıldım. Mis gibi kokan ve daha olgunlaşmamış pin pon topu büyüklüğündeki yeşil mandalinan hasadı. Kışın mandalina bahçelerinin önünden geçerken ağaçları süsleyen turuncu ve hayli olgun mandalinaların toplanmadığına ve hatta ağaçların üzerinde çürüyerek döküldüğüne siz şahit oldunuz mu bilmem ama Bodrum’da beni şaşırtan gerçeklerden birisi de bu! Bu mandalinalar neden toplanmıyor sorusunun yanıtı hep aynı “maliyetini kurtarmıyor”
Tarım ve hayvancılıkta girdi maliyetleri arttıkça çiftçiler tarımdan uzaklaşıyor. Bağlar bahçeler satılıyor ve onların yerine siteler yapılıyor.
Açılış konuşmasını Ömer amcanın oğlu Erman Aras yaptı. Bodrum Mandalin Hareketi olarak Bodrum mandalini ile ilgili kendilerinin bir farkındalık yaratmak istediklerini belirterek şunları söyledi; “Yeşil mandalini gündeme getirmek istiyoruz. Biz diyoruz ki gelin bu yeşil örtüyü kaybetmeden koruyalım. Bodrumlular olarak, Bodrum işletmeleri olarak bunları menülerimize koyalım. Çiftçilerimiz paralarını kazanabilsinler ve bu bahçelerimizi korusunlar.”
Son zamanların aromatik narenciyesi yeşil mandalina, sarısına göre daha az tercih edilse de doğallıkta bir adım öne çıkıyor. Şu sıralar pazar tezgahlarında sıkça yer alan yeşil mandalina, kısa bir süre sonra biteceğinden sağlıklı beslenmek isteyenler, nefis aromalı kokteyller yapıp içmek isteyenler elini çabuk tutmalı!
