Gül Mutlu Eskihancılar

Gül Mutlu Eskihancılar

gulmutlu.eskihancilar@gmail.com

Tüm Yazıları

Bodrum’da yaşanılan su sıkıntısı yeniden hortlayınca sinirler laçka oldu. Olur tabi! Havalar sıcak, pandemi var ve hijyen şart. Susuz hijyen olamayacağı gibi su olmayınca sinirler de sağlam kalamıyor malumunuz. Haberli, habersiz yaşanan su kesintileri Bodrum’un en büyük problemlerinden biri haline geldi maalesef. Bodrum’da yaşayan vatandaşları bezdiren bu durum için Bodrum Belediyesi ve yetkili mercilerden kalıcı çözümler bekleniyor.

“Tüm sorunları anında çözmek için bizim elimizde sihirli bir değnek yok. Yerel yönetim olarak bunu tek başımıza çözmemiz mümkün değil” diyor Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras. “Vatandaşlarımızın yaşadığı sıkıntıları biliyoruz. En önemlisi içme suyu problemi. Mumcular Barajı’nın doluluk oranı şu anda yüzde 28, ağustos ayı itibarıyla su alamayacağız. Bu nedenle Bodrum için ek su kaynakları yaratmaya çalışıyoruz” diye ekliyor. Öte yandan AK Parti İlçe Başkanı Osman Gökmen, yaptığı yazılı açıklamada Bodrum ve bölgesinde su sıkıntısı olmadığını sadece beceriksizliğin bahanelerle örtülmeye çalışıldığını iddia ediyor. “Suyun dikkatli kullanılması konusunda hem fikiriz. Ama Sayın Aras’ın mevcut su kaynaklarının tükendiği söylemine kesinlikle karşıyız” diyen Gökmen’in iddiasına göre

Haberin Devamı

DSİ’nin Bodrum Yarımadası’na su getirdiği Geyik Barajı’nın doluluk oranı %58.

“Mumcular Barajı ve Bodrum’daki çeşitli su kaynaklarını da sayarsak aslında Bodrum’un su temini konusunda bir sorunu olmadığını görüyoruz” diyen Gökmen’e göre esas sorun Devletin CHP’li belediyeye Bodrum’a dağıtsın diye getirdiği suyun yine CHP’li MUSKİ tarafından doğru dağıtılamıyor olması.

Susuzluk Bodrum’da yaşayan her vatandaşın ortak problemi olduğuna göre, ilçesini ve ilçede yaşayan vatandaşları önemseyen, mevcut sıkıntıyı kökünden çözecek fikir veya önerileri olan her parti veya partili bir araya gelerek soruna odaklanmalı ve elbirliğiyle sorunu çözmeye çalışmalıdır. Yaz günü, üstelik pandeminin hala sonlanmadığı bir dönemde, bu partiler üstü durum için hep birlikte çözüm üretme gayreti Bodrum için yapılacak en unutulmaz işlerden biri olur.

Haberin Devamı

Bodrum bu yaz susuz mu kalacak

Yalıkavak’ta bir beach hikayesi

Yalıkavak Küdür Koyu’nda uzun yıllardır hizmet veren özel bir beach sevdiğim yerlerden biriydi. Sıcakla pek aram olmadığı için pek beach sevdalısı değilim. Bütün gün güneşin altında bir şezlongda vakit geçirmekten pek hazzetmem ama arkadaşlarla beraber yenen keyifli bir öğlen yemeğine de hayır demem. Bu beach’e her yaz defalarca öğlen yemeğine gitmişliğim vardır. Bodrum genelinde yemek ve servis olayı ortalamanın üzerinde sayılır. Yaklaşık 2 hafta önce arkadaşlarımızla minik bir tekne gezisi yaptık. Tekneyi beach’in önüne demirledik ki karnımız acıkınca sahile çıkıp bir şeyler yiyelim. Benim başımın tatlı belası olan köpeğim Pitta da bizimle tabi. Bir ara baktım Pitta kıvranıyor, belli ki tuvaleti var. Bir hayvanla çok zaman geçirirseniz, bir süre sonra hal ve tavırlarından ne demek istediğini anlıyorsunuz. Dile gelip konuşamıyorlar ama kendilerini ifade biçimleri inanılmaz. Pitta ve ben bota atlayıp bu meşhur beach’in iskelesine doğru gitmeye başladık. Daha iskeleye varmadan, bir görevli bize doğru koşmaya başladı. Ben, bottan inmemiz için yardımcı olma inceliğini göstereceğini düşünmüştüm ama meğer “Kusuru bakmayın köpek alamıyoruz. İskeleye köpek inmesi yasak” gibi bir dizi laf sıralamak için koşuyormuş. Bırakın karaya çıkmayı daha iskeleye varmadan suratımda patlayan yasak kelimesi canımı baya sıktı.

Haberin Devamı

Kıyı kanunun uygulanmasına dair yönetmelik:

“Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.

Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.

Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz” der.

Yani benim karaya çıkmamı yasak kılacak bir durum yoktu. Sadece karaya çıktıktan sonra onların arazisinden geçeceğim için anlayışlarına ihtiyacım vardı Hakkım olanı dahi engellemeye çalışan bir zihniyetten anlayış ummak boş bir beklentiydi. Aynen de öyle oldu.

İskeleden karaya çıkıp, (ki bu nokta tesisin çok uzağında) yaklaşık 25-30 metre yürüyüp onlara ait arazinin dışına çıkıp Pitta’yı rahatlatma peşinde olduğumu anlatmaya çalıştım ama nafile. Ağızlarına doladıkları “yasak” kelimesi benim de ayağıma dolanıverdi. Bir inat bir inat. Onlar inat, ben inat. “Bakın 3-5 adım atıp sizin arazinizden dışarı çıkacağız” diyorum, “Geçemezsiniz! bize verilen talimat böyle” diyorlar. Ayağıma dolanan yasak lafına rağmen, tesisin en kenarından dışarı doğru yürüdüm. Pitta çişini yaptı ve rahatladı! Pitta rahatladı ama ben daha rahatlamadım. Allah’ım şimdi bir de aynı yoldan geri dönmek için savaş vermem gerekecekti. Giriş kapısında görevli olan gözlüklü bey arkamdan demediğini bırakmadı. Ağzından tükürükler saçarak “Bu yaptığınız haneye tecavüzdür” diye bağırdı durdu. Şimdi soruyorum sahillerde iskele yasağı olmasına rağmen siz de denizin üstüne iskele yapmışsınız. Peki bu neye tecavüz?

Allah aşkına mevzuya bakın. Amaç: köpeği çişe götürmek. Gelinen nokta: Ego savaşları.

Bir işletmenin mekanına evcil hayvan alıp almayacağı konusu tamamen kendi inisiyatifindedir. Bunu eleştiremem. Tercih meselesi. Müşterileri arasında hayvan seven de var, sevmeyen de.

Ama muhatap kaldığım tutumu ve işletmenin sergilemiş olduğu yaklaşımı eleştirebilirim. Mekan işletmek zor iştir. Aslolan müşteri memnuniyeti olduğu için ayrı bir anlayış, hoşgörü, empati ve yetenek gerektirir.

Yaşanılan bu tatsız olayı konuşmak için Xuma beach’in arazi ve işletme sahibi Kamil beye ulaşmaya çalıştım. Acaba çalışanlar mı konuyu yanlış anlamıştı? Acaba aslında Kamil bey çalışanlara başka bir mesaj mı vermek istemişti? Acaba Kamil bey bu denli anlayışsız olabilir miydi? Amacım kafamdaki bu sorulara cevap alabilmekti ama maalesef kendisi, işletme sahibine yakışmayacak bir üslupla ve son derece kaba laflar kullanarak görüşme talebimi kabul etmediği mesajını yolladı.