10.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yalçın Doğan
"YOO, hayır, asla!.." Asya krizi başladığında, bu sözler Yüksek Planlama Kurulu ile Bakanlar Kurulu'nda söyleniyor. Sözler bir yana, "ilgili devlet bakanlarının raporları var, biz Asya krizinden etkilenmeyiz, her türlü önlemi aldık" diyen!.. Ya şimdi?..
Sadece "tekstil ve otomotiv değil", Türkiye ne yazık ki, "genel bir ekonomik krize" sürükleniyor. DİE'nin son rakamları bunu açıkça kanıtlıyor. Üç aylık dilimler halinde, birkaç sektörde "sabit fiyatlarla gayri safi milli hasılaya" bakalım.
- Sanayi: Bu yılın ilk üç ayında "sanayide büyüme hızı yüzde 7.9, ikinci üç ayda 2.7, üçüncü üç ayda 1.1." Net gerileme.
- İnşaat: Bu yılın ilk üç ayında "inşaatta büyüme hızı yüzde 4.7, ikinci üç ayda eksi 3.2, üçüncü üç ayda eksi 3.5." Gerilemeden de beter.
- Ticaret: Bu yılın ilk üç ayında "ticarette büyüme hızı yüzde 10.2, ikinci üç ayda 2.4, üçüncü üç ayda eksi 0.9." Tıpkı inşaat gibi.
- Ulaştırma ve haberleşme: Bu yılın ilk üç ayında "bu sektörde büyüme hızı yüzde 13.9, ikinci üç ayda 5.2, üçüncü üç ayda 4.5." Net gerileme.
Ekonominin lokomotifi olan sektörler hızla geriliyor. Ayakta kalan sadece "tarım." Tarımda ilk üç ayda büyüme hızı yüzde 0.2. İkinci üç ayda yüzde 1.6, üçüncü üç ayda yüzde 5.7. Büyük ölçüde doğal koşullara bağlı.
Resmi rakamlar, "Türkiye'de üretimin düştüğünü", işin kötüsü "daha da düşmeye devam edeceğini" gösteriyor. Türk ekonomisi bu alarmı Mayıs, Haziran aylarında veriyor. Ama, kimse aldırış etmiyor!..
Olay "tekstilde" patlıyor. Her ekonomik krizdeki gibi, "faturayı önce işçiler" ödüyor. Tekstilde fabrikalar, küçük ve orta boy işletmeler kapanırken, işçiler sokakta kalıyor. "Sosyal ve ekonomik açıdan inanılmaz tehlikeli" bir durum!..
Türkiye'nin son yıllarda tekstilde "toplam beş milyar dolarlık yatırımı" var. Burada "toplam iki milyon işçi" çalışıyor. Ortalama işçi ücreti "70 milyon lira" dolayında. Kayıtlı ve kayıtsız, "toplam tekstil ihracatı 30 milyar doları" buluyor. Ama, tekstil şimdi sallanıyor. Neden?
1- "Kredi faizleri çok yüksek. Ayrıca, bankalar tekstili, özellikle de Asya krizi sonrasında desteklemiyor." Asya'da kriz başladığında, Türkiye bundan yararlanabilecek ve ek kredilerle, uzaktaki pazarları ele geçirebilecek iken, bankalara takılıyor.
2- "Değişik yollarla gelen düşük fiyatlı tekstil ürünleri ithalatına izin veriliyor." Bu ithalat içerde haksız rekabet yaratıyor, tekstilin rekabet gücünü kırıyor.
3- "Suriye ile yaşanan siyasal kriz, özellikle Güney'den Arap ülkelerine yapılan tekstil ihracatını olumsuz etkiliyor." Kriz önce orada başlıyor.
4- "Türkiye'nin hükümetsiz kalması" her olaydaki gibi, tekstilde de krize tuz - biber ekiyor.
Ve en tehlikelisi, sokaklara dökülen işçilerin seslerini duyuyorum!..
Yazara E-Posta: y.dogan@milliyet.com.tr