Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sivas-Madımak katliamı davasının kaçak failleri için 5 gün sonra dolacak zamanaşımı sorunu aşılabilir mi?
CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun, bu tür suçlarda zamanaşımının kaldırılmasını öngören teklifinin TBMM Genel Kurulu’na indirilmesi önergesi dün reddedildi.
Tanrıkulu’nun teklifi yasalaşmış olsa bile, zamanaşımının durdurulamayacağı öne sürülmüştü. Adalet Bakanlığı yetkililerinin bu görüşünü dün yansıtmıştım. Bakanlığın bu görüşü, Anayasa’nın 38. maddesine dayanıyordu. Bu madde, sanıklar aleyhine düzenlemelerin geriye yürüyemeyeceği hükmünü taşıyordu.
Adalet Bakanlığı, bu hükme dayanarak, Sivas katliamı ve benzeri suçlarda zamanaşımı uzatılsa veya kaldırılsa bile geriye yürümesinin mümkün olmayacağı savını gündeme getirmişti. Bu nedenle Sivas katliamı sanıklarına eski Türk Ceza Kanunu’ndaki zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı belirtiliyordu. Ayrıca doktrinden de örnekler veriliyordu.

Bir teklif daha
İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar ve işkence suçları için zamanaşımının kaldırılması yönünde yasa teklifi veren CHP’li Sezgin Tanrıkulu’yla bu konuyu tekrar görüştüm.
Tanrıkulu, ilk teklifinin görüşülmesi önergesinin dün reddedilmesinden sonra yeni bir yasa teklifi hazırladığını ve TBMM Başkanlığı’na vereceğini söyledi.
Tanrıkulu, Sivas katliamı ve benzeri davalarda zamanaşımı sorununu aşmak için hazırladığı yeni yasa teklifinde, kaçak failler açısından zamanaşımının yakalandıkları tarihten itibaren işlemeye başlamasını öngörüyor.
Bu teklif yasalaşırsa, o zaman, Sivas davasının kaçak failleri için zamanaşımı, yakalandıkları tarihte başlamış olacak.
Tanrıkulu’nun önerisinin yasalaşması, kuşkusuz AKP’nin desteklemesine bağlı.
İktidar partisi, bu teklife sıcak bakmazsa, Tanrıkulu’nun önerdiği gibi veya başka bir formülle zamanaşımı sorununun aşılması mümkün değil.

Yargıda eğilim
Tanrıkulu, yargıçlarda Sivas katliamı benzeri davalarda işkence suçu yaklaşımıyla zamanaşımının işlememesi yönünde bir eğilim bulunduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yargıda böyle bir eğilim var. Yargıçlar, içtihat oluşturma eğilimindeler. Ancak bakanlığın Anayasa’nın 38. maddesine dayanarak geri yürümezlik ilkesini öne sürmeleri, dar yoruma gitmeleri, yargıçların eğilimini olumsuz yönde etkileyecektir. Ayrıca Anglo-Sakson hukukçular arasında geri yürümezlik konusunda aksi görüşler de var. Yani bu konu, doktrinde tartışmalı bir konudur. Bu itibarla önceki gün en azından konunun benim yasa teklifim vesilesiyle tartışılmasına olanak sağlanabilirdi. Sayın Cemil Çiçek, ‘gereken yapıldı’ diyor ama yapılan sadece rutin olarak teklifimin komisyona havale edilmesidir. Bu zaten bir zorunluluk. Ama biliniyor ki eğer Meclis Danışma Kurulu kararı yoksa veya iktidar partisi milletvekillerinin teklifi değilse komisyona havale edilen yasa teklifleri, dönem sonuna kadar orada kalıyor.”

Hâlâ olanak var
Tanrıkulu, Sivas davasındaki zamanaşımını aşmak için hâlâ zaman ve olanak bulunduğunu düşünüyor. Tanrıkulu, eğer iktidar partisi isterse, birlikte çalışarak zamanaşımı gününe kadar yeni bir yasa çıkarılabileceğini ve geriye yürümezlik ilkesinin aşılabileceğini düşünüyor.
Tanrıkulu ayrıca AİHM’nin, “dinamik yorum ilkesi”ni anımsatarak, olayın niteliği ve davanın seyrine göre zamanaşımı konusunun yorumlu aşılabileceği düşüncesini de taşıyor.