TBMM Başkanı Cemil Çiçek, tutuklu milletvekilleriyle ilgili sorunun çözümü amacıyla muhalefet partilerinin grup başkanvekilleriyle ilk toplantısını yaptı. Önerileri dinledi, not etti.
Bu toplantıya iktidar partisinin grup başkanvekilleri katılmadılar. Muhalefet partileri ortak önerilerini getirsinler, çağrısında bulundular. Bu konuda iktidar partisinin alacağı tutum kuşkusuz belirleyici olacak. Bu sorun yasayla çözülecekse iktidarın desteği olmadan bir yasa çıkarılması mümkün değil.
CHP’nin önerisi
CHP, başlangıçta tutuklu milletvekilleri için yasa bile çıkarmaya gerek olmadığını, mahkemelerin tutukluluk halini sona erdirmeleri gerektiğini savunuyordu. Ancak, mahkemelerden bu yönde bir karar çıkmadı.
Bu durum karşısında CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Aralık 2011’de Meclis’e verdiği ve tutukluluk sürelerinin kısaltılmasını öngören teklifi, geliştirilerek CHP’nin önerisi yeniden sunuldu.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığındaki toplantıya katılan CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Öztürk’ün yasa teklifindeki görüşleri savundu.
CHP’nin üç temel önerisi var:
1- Ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren işlerde tutukluluk süresinin en çok iki yıl olması; zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek bu sürenin en çok bir yıl daha uzatılabilmesi.
2- Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “katalog suçlar”ı düzenleyen 103. maddesinin 3. fıkrasının kaldırılması.
3- Tutuklu iken, Yüksek Seçim Kurulu’nun, aday olmasında sakınca bulunmadığına ilişkin kararından sonra yapılan seçimlerde milletvekili seçilenlerin, seçildiklerini gösteren belge ilgili mahkemeye ibraz edildiğinde tutukluluk haline derhal son verilmesi.
CHP’nin bu önerileri, toplantıya katılan diğer partilerin grup başkanvekillerine de verildi.
MHP’nin yaklaşımı
MHP’nin tutuklu milletvekilleriyle ilgili yaklaşımı CHP’den farklı. MHP, devletin bölünmez bütünlüğüne yönelik suçların ayrılmasını talep ediyor. Suçun niteliğine göre bir düzenleme yapılmasından yana bir tutum alıyor.
Bu görüşü, MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, daha sonra da Mehmet Şandır açıkladılar. Şandır, söz konusu toplantıyla ilgili değerlendirmesinde, devletin üniter yapısına karşı suçlardan dolayı tutuklu bulunanların, düzenlemenin dışında tutulmasını savundu. MHP’nin bu tutumu, yapılacak düzenleme ile Murat Karayılan veya başka PKK’lı isimlerin dağdayken milletvekili seçilmeleri yolunun açılması düşüncesinden kaynaklanıyor.
MHP, tutuklu milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın tutukluluk halinin sona ermesini sağlayacak bir düzenlemenin aynı zamanda KCK davasından tutuklu BDP milletvekillerinin de serbest kalmasını sağlamasını istemiyor. MHP yetkilileri, Alan’ın da bu görüşte olduğunu vurguluyorlar.
BDP’nin tutumu
BDP ise tutuklu milletvekilleri arasında ayırım yapılmasına karşı çıkıyor.
KCK tutuklusu milletvekillerinin örgüt üyeliğinden yargılandığını, CHP ve MHP milletvekillerinin ise hükümeti devirmeye çalışmaktan yargılanmakta olduklarını belirtiyorlar. KCK tutuklusu milletvekillerine atılı suçun, CHP ve MHP milletvekillerine göre daha az sıkıntılı olduğunu vurgulayarak, yasayla çözüm bulunacaksa bundan ayırım yapılmadan tüm tutuklu milletvekillerinin yararlanması gerektiğini savunuyor.
Ortak öneri koşulu
Muhalefet partilerinin görüşleri birbirinden farklı. Bu görüş ayrılıklarının giderilerek ortak bir yasa teklifinde buluşulması çok kolay görünmüyor. Ancak bu amaçla temaslar yürütülüyor.
İktidar partisinin “ortak öneri getirsinler” yaklaşımını bir koşul olarak tutması halinde, bir yasal düzenleme yapılması da zor. Bu nedenle çalışmalara iktidar partisinin de katılması, sonuç almak açısından zorunlu görünüyor.