Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Y üksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısını en fazla etkileyen faktör yargı kararları oldu. YAŞ’tan kısa süre önce verilen yakalama ve YAŞ sırasında verilen ifadeye çağırma kararları terfileri etkiledi.
Yakalama kararının önemi bilindiği için YAŞ öncesinde Milli Savunma Bakanlığı bir inceleme yaptırdı. Bu inceleme sonucunda hazırlanan rapor, yakalama kararının tutuklama anlamına gelmeyeceği ve dolayısıyla terfilere engel oluşturmadığı görüşünü taşıyordu. Ancak Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı hukukçularının aksi yönde raporları vardı.
Yakalama kararı YAŞ başlamadan etkisini göstermeye başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yakalama kararı kapsamındaki generallerin terfi ettirilmesinin doğru olmayacağını ilgililere ifade ettiği biliniyordu.

Terfi umudu
Yakalama kararında adı geçen genellerden 11 general ve amiralin terfi umudu, yakalama kararına yapılan itiraza bağlıydı. İtiraz kabul görür, karar kalkarsa terfi olasılığı doğabilirdi. Ancak itirazı görüşen mahkeme YAŞ toplantısı sonuçlanmadan karar veremedi. Bu umut da ortadan kalktı. İtirazlar sonuçta kabul edildi ve yakalama kararları kaldırıldı. Ancak YAŞ sonuçlanmış ve adı geçenler terfi edememişlerdi.

Terfi yok, tayin var
Yakalama kararlarında adı geçen 11 general ve amiralin terfi edemeyeceğini ancak tayin edileceklerini, YAŞ sırasında yazmıştım. Cumhurbaşkanı Gül’ün tutumu bunu gösteriyordu. Gül terfiye de hemen emekli edilmelerine de karşıydı. Yargı sürecinin beklenmesi amacıyla görev sürelerinin uzatılmasının en uygun yol olduğunu düşünüyordu. Nitekim sonuç da öyle oldu.

Terfi işareti
Dosyaları YAŞ’a giren 11 general ve amiralin hepsinin terfi etmesi zaten mümkün değildi. Çünkü bir üst rütbeye aday olan komutanlar sadece bu isimlerden ibaret değildi. Ancak içlerinde terfi edecekler de vardı.
Yapılan tayinlerden YAŞ’ın, bu isimlerden üç komutanı terfi ettirmeyi düşündüğü anlaşıldı. Terfi etmemekle beraber bir üst rütbedeki görevlere “vekâleten” atanan üç komutan hakkındaki YAŞ kararının “terfi” olduğu, ancak yakalama kararlarının buna engel olduğunu söyleyebiliriz.
YAŞ, üç tayinde terfi işareti verdi: Bunlar; Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’na siperde brifing verirken görüntüleri basına yansıyan Hakkâri 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Gürbüz Kaya, Foça Jandarma Komando Okulu Komutanı Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Gölcük Hücumbot Filo Komutanı Tuğamiral Abdullah Gevremoğlu’ydu...
Bu üç komutan da terfi etmeleri halinde yürütebilecekleri bir üst rütbedeki görevlere “vekâleten” atandılar.
Tümgeneral Kaya, kadro rütbesi korgeneral olan Harita Genel Komutanlığı’na; Tümgeneral Helvacıoğlu kadro rütbesi korgeneral olan Jandarma Genel komutanlığı Denetleme Daire Başkanlığı’na; Tuğamiral Gevremoğlu, kadro rütbesi tümamiral olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı’na, “vekâleten” atandılar.

Atamaların anlamı
Bir üst rütbede yürütülebilecek görevlere vekâleten atamaların anlamını soruşturduğumda aldığım yanıt şu oldu:
Bu üç komutan normal şartlar altında terfi edeceklerdi. Yargı kararları buna engel oldu. Üst rütbedeki görevlere vekâleten atanmaları terfi işareti olarak görülmelidir. Bir sonraki YAŞ’ta şu üç komutanın terfi ettirilmesi gerektiği mesajı taşır.
Peki bunun garantisi var mıdır? Hayır, yoktur.
Sonucu belirleyecek olan yine yargı kararı olacaktır. Eğer dava bir yıl içinde biter ve beraat ile sonuçlanırsa terfi olasılığı doğar, o günkü YAŞ’ın takdirine ve Cumhurbaşkanı’nın onayına bağlı olarak bir yıl gecikmeli terfi edebilirler. Davanın bir yıldan fazla uzaması veya mahkûmiyetin söz konusu olması halinde ise terfi edemezler.