Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP, bugün ve yarın iki tüzük kurultayı toplayacak. Bu durum, “iki ayrı parti” görüntüsü vermesi açısından eleştiri konusu oldu. Görüntü böyle olsa da bu ayrışmanın partide bir bölünmeye yol açması beklenmiyor. Ancak, parti içinde ciddi bir muhalefetin göstergesi sayılabilir.

Yeni tüzük
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tüzüğün 49 maddesinin değiştirileceğini açıklayarak, CHP’nin demokratik bir tüzüğe kavuşacağını vurguladı.
Parti içi muhalefetin talepleri de dikkate alınarak hazırlanan değişiklikler, şöyle sıralanıyor:
- Kadın kotasının yüzde 33’e çıkarılması.
- Gençlere yüzde 10 kota uygulaması.
- Genel başkanın aday belirlemede kontenjan hakkının yüzde 15’e indirilmesi.
- Hazine yardımının yüzde 40’ının örgütlere dağıtılması.
- Her kademedeki seçimlerde, çarşaf liste uygulamasının esas alınması.
- Kurultayda genel başkan adayı gösterebilmek için aranan delege imzasının yüzde 20’den 10’a düşürülmesi.
- Genel başkan adayı gösterecek delegelerin kurultay divanının önünde imza atması uygulamasının kaldırılması.
Bu değişikliklere bakıldığında mevcut tüzüğe göre çok daha demokratik bir tüzük hazırlandığı söylenebilir.
Bu düzenlemede, parti içi muhalefetin taleplerinden sadece ikisi yer almıyor.
Bunlardan biri Merkez Yönetim Kurulu’nun genel başkanın atamasıyla değil Parti Meclisi’nde yapılacak seçimle belirlenmesi; ikincisi ise delegelerin yüzde 20 oyuyla seçimli olağanüstü kurultayın toplanabilmesi.
Bu iki talebe, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve genel merkez yönetimi sıcak bakmadı.
Gerekçeleri ise genel başkana Parti Meclisi içinden uyumlu çalışabileceği isimleri seçme hakkının tanınması gerektiği, diğeri ise yüzde 20 imzayla seçimli kurultay toplanması olanağı tanınırsa CHP’nin her ay kurultaya gitmek zorunda kalabileceği.
Kılıçdaroğlu ve genel merkez yönetiminin bu gerekçeleri, uyumlu çalışma ve parti işlerinin yürütülebilmesi açısından makul karşılanabilir.

Tüzük sorunu
Yeni tüzüğün bu hükümleri karşısında Kılıçdaroğlu cephesi, “Eğer sorun tüzükse talepleri karşılayan bir çalışmayı kurultaya getiriyoruz” savunması yapıyor.
Bu bağlamda, muhaliflerin tüzüğe yönelik taleplerinin tamamına yakını karşılanmış oluyor. Bu durumda muhaliflerin gerçek sorunu tüzük ise sorun çözülmüş görünüyor.
Bugün toplanacak kurultayda çoğunluk sağlanırsa yeni tüzük, kurultay onayından da geçmiş olacak. Esasen, yarın toplanacak kurultaya bir iş kalmayacağı da söylenebilir.
Bu koşullar altında tüzük talepleri büyük ölçüde karşılanmış olan muhaliflerin, her iki kurultaya da katılarak diğer taleplerinin mücadelesini vermeleri demokratik olan yoldur.
Bugün yapılacak kurultaya katılmayıp, yarın yapılacak olan kurultaya katılmak ise sorunun tüzük olmadığını ortaya koyacaktır.
Bu halde ise muhaliflerin asıl sorununun demokratik bir tüzük değil, Kılıçdaroğlu ve yönetimini devirmek olduğunu söylemek gerçekçi olur.
Bu durumda da CHP’deki iç mücadelenin yapılacak ilk seçimli kurultaya kadar devam edeceği ve orada sonuca bağlanacağı söylenebilir.