Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Büyük ameliyat geçirenler o kâğıdı bilirler. Genellikle ameliyattan önceki gece bir genç doktor veya hemşire getirip imzalatır.
Kendi rızanızla ameliyat olduğunuza dair imza atmış olursunuz.
Detayını okumadan da imzalarsınız...
Çünkü hayra alamet bir kâğıt değildir; ölmek dahil ameliyat sırasında başınıza kötü şeylerin gelebileceğini de kabul ettiğinizi gösterir. Doktorların bunları size anlattığına ve anladığınıza dair bir imzadır bu...
Hastalığınız nedeniyle bunları dinleyecek ve anlayacak durumda değilseniz bir yakınınız atar bu imzayı.
Hastaya bu imzayı attıran üç önemli faktör vardır:
1- Ameliyattan başka çare kalmadığını anlamak,
2- Başarılı bir ameliyattan sonra kendinizi ölümden veya büyük bir dertten kurtulmuş olarak hayal etmek,
3- Doktorlarınıza güvenmek.
Siz veya bir yakınınız arada doktorları sıkıştırıp, “riski yüzde kaçtır hocam” türü yoklamalar çekseniz de, alacağınız cevap, “her ameliyatın riski vardır, siz onları düşünmeyin”dir ve bu size yeter.

Şevket’in hayali
İki kol ve iki bacak nakli yapılan, ancak yaşamını yitiren Şevket Çavdar’ın, bu deneme safhasındaki büyük ameliyatı, “hayalindeki Şevket”i düşünerek verdiğini tahmin etmek zor değil.
Herkes gibi iki kollu, iki bacaklı bir Şevket...
Herkes gibi ayakta duran, ellerini kollarını sallayarak yürüyen bir Şevket...
Poşet, çanta, paket taşıyan bir Şevket...
Ehliyet almış bir Şevket...
Kamyon kullanan bir Şevket...
Askere gitmiş bir Şevket...
Ve nişanlanmış bir Şevket...
Yıllardır kolsuz ve bacaksız yaşamanın dertlerinden tümüyle kurtulmuş bir Şevket...
En çok da, “kızların peşinen beğenmediği Şevket”ten kurtulmuş bir Şevket...
Şevket yaşamını yitirince önce şu soru geldi aklıma:
- Bu bir organ nakli miydi, estetik ameliyat mı?
Doktorlar açısından elbette büyük bir organ nakli ameliyatıydı...
Ama belki Şevket için estetik bir ameliyattı...
Sonra da şu iki soru:
Ölüm riski çok yüksek ameliyatlar, denenmezse yaşamını yitirecek hastalara yapılması gereken ameliyatlar değil midir?
Şevket’in ameliyatında Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan yüz, kol ve bacak nakli ameliyatları ve suyunu çıkarıncaya kadar reklam malzemesi yapılmasının payı var mıdır?

Bağışlayan aile
Şevket’e, çocuklarının iki kolunu, iki bacağını bağışlayan ailenin yüce değerlere sahip bir aile olduğunu da vurgulamak gerekiyor.
Sadece Türkiye için değil tüm dünya için örnek bir karar verdiler.
Özellikle trafik canavarının her yıl rekor kırdığı, 30 yıldır terör belasıyla mücadele eden ülkemizde organ bağışı çok büyük önem taşıyor.
Şevket’in hayaline kavuşamamış olması, organ bağışlarını olumsuz etkilememeli.
Bağışlanan organın bir can kurtardığı unutulmamalı.
Yaşamak için organ bağışına ihtiyacı olan hastaların umutları kırılmamalı.
Bilimsel düzeyleri ve yetenekleri dünyaca kabul gören doktorlarımızın da çalışmaları gözükara bir rekabete dönüşmemeli.