Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye 7 şehidini daha toprağa verdi. Binlerce kişinin katıldığı cenaze törenleri, tüm ülkeyi yasa boğdu. İçlerinden bir haber ise, insanın boğazına yumruk gibi oturuyordu.
Şehitlerimizden birinin ailesi o kadar yoksuldu ki, cenaze töreninden önce kendilerine yeni kıyafetler alındı. Belediye başkanının girişimiyle gece bir mağaza açtırıldı ve şehidin annesine, babasına, kardeşlerine yeni kıyafetler alındı. Babanın ayakkabıları yırtıktı. Şehit cenazesine öyle gelmesin diye, gece mağaza açtırıldı. Yetkililer “bundan sonra” dediler, “Ailesi bize emanettir.”

Bu ayıp kimin?
Kuşku yok ki, bir barakada yaşayan anne-babanın kıyafet umurlarında değildi. “Düğününe değil cenazesine gidiyoruz” diye itiraz edecek güçleri bile olmadığı kesindir. Devlet yeni kıyafet gerekir dediğine göre, demek ki öyledir, diye düşünmüşlerdir.
Eminim Türkiye’de çoğunluk şehide üzüldüğü kadar bu kıyafet haberine de üzülmüştür. Gece yarısı mağaza açtırıp kıyafet aldıran belediye başkanı elbette iyi niyetle hareket etmiştir; ama ortaya çıkan gerçek, hüzün vericidir.
Bu ayıp kimin, sorusunu sormak gerekir. Cephede ölümle burun buruna askerlik yapan Mehmetçiğin, geride ne bıraktığıyla ilgilenen var mıdır? Çoğu yoksul ailenin direği olan bu gençler askere giderken, ailelerinin nasıl geçindiğine bir bakan var mıdır? Yoksa, ancak şehit olduklarında mı bakılmaktadır? Asker ailelerinin emanet olması, ancak şehitlikten sonra mıdır? Acaba asker cephedeyken ailesi emanet değil midir? Cephede terör örgütüyle çarpışan askerin babası yırtık ayakkabıyla geziyorsa, gömleği cenazeye katılmaya uygun görülmüyorsa, devlet dediğimiz aygıt ne yapmaktadır? Hele anayasasında “sosyal” olduğu yazılan devlet nerededir?

Valilik ve belediye
Türkiye sosyal devleti unutalı çok oldu. Bunun yerine sadaka anlayışı yerleşti. Seçimden seçime sadaka gibi yardım dağıtan belediyeler. Aynı şekilde davranması için talimat verilen valilikler. Yardım dağıtımında öne fırlamaya çalışan valiler, belediye başkanları...
Yanına kamera almadan yardım dağıtmayan siyasetçiler, bürokratlar. Acaba asker aileleriyle ilgili hiç çalışma yaptılar mı? Onları yokladılar mı? Haliniz nedir, diye sordular mı? Çocuğunuzun askere gitmesi geçiminizi nasıl etkiledi diye merak ettiler mi?

Sosyal yardımlaşma
Sosyal yardımlaşma fonları nasıl kullanılıyor? Asker ailelerine bir öncelik veriliyor mu? Kamuda işe alınmada asker ailelerine bir öncelik tanınıyor mu? Çocuğu cephede olan ailelerin hangi sınırda yaşadıkları saptanıyor mu? Bu fonlar propaganda esasıyla mı çalışıyor?

Kanunda var
Askere alınanların aileleri muhtaçsa ne yapılıyor? Bununla ilgili özel bir kanun var. 4109 sayılı Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlara Yardım Hakkında Kanun, adını taşıyor. Bu kanunun 3’üncü maddesi, belediye meclisleri ile köylerde muhtarlıkları sorumlu kılıyor. Yerel yönetimler, bu durumdaki asker ailelerinin muhtaç durumdan kurtarılmalarından sorumlular. Ancak bu sorumluluk ne kadar yerine getiriliyor ayrı bir tartışma konusu. Eğer yerine getirilmiş olsaydı bir şehit ailesi, gece yarısı mağaza açılarak cenaze töreni için giydirilmez, üzüntü ve acı daha da büyümezdi. Ayrıca er ve erbaş ailelerinden muhtaç olanların ücretsiz tedavi edileceklerine dair özel bir kanun da var.

Şehit ve gazi olmadan
Her gün şehit cenazesi kaldırılan bir ülkede, asker aileleriyle ilgilenmek öncelikli olmalıdır. Sosyal devlet olmanın gereği budur. Şehit veya gazi ailesi olmadan da devlet, asker ailelerinin yanında bulunmalıdır. Bunun ayrıca yasa emri olduğu da unutulmamalıdır.