Özel Kuvvetler’e bağlı Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı’nda, Ankara 11. Ağır Ceza Hâkimi Kadir Kayan’ın yürüttüğü çalışma günlerdir gündemin ilk sırasında yer alıyor.
Bu çalışma nedeniyle çok çeşitli iddialar gündeme getirildi. TSK’nın kalbine girildiği, kozmik bilgi ve belgelere ulaşıldığı, bilgi ve belgelerden örnekler alındığı, tüm belgelerin tutanağa geçirildiği, Seferberlik Bölge Başkanlığı’na giren hâkim, savcı ve terörle mücadele uzmanı polislerin kozmik odalar dahil her yeri aradıkları, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Arslan Güner’in Bölge Başkanlığı’na gittiği, hâkim ve savcılarla görüştüğü gibi...
Kamuoyuna yansıtılan bu bilgilerin büyük çoğunluğunun abartılı olduğunu söyleyebiliriz. Kamuoyuna yansıyanla Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda yürütülen çalışmanın gerçek boyutları arasında çok büyük farklar var.
Hâkim var, savcı yok
Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki çalışmayı tek bir hâkimin yürüttüğünü söylemekle başlayalım. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Kadir Kayan, Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda tek başına çalışıyor. Kayan’ın yürüttüğü çalışmaya savcı veya polisler katılmıyor.
“Çok gizli” gizlilik derecesine sahip veya kamuoyunun “devlet sırrı” diye bildiği, bilgi ve belgeleri görme ve inceleme yetkisi sadece hâkime ait. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 125. maddesi, “Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir.”
Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda şu anda harfiyen bu kanun hükmü uygulanıyor.
Her evrak değil
Başkanlıkta her evrakın tutanağa geçirildiği bilgisi bu nedenle doğru değil. Sadece soruşturma kapsamıyla ilgili görülen evrak inceleniyor ve gerekli görülenler hâkim tarafından tutanağa geçiriliyor.
Çalışmayı yürüten hâkim, Türkiye’nin savaş halinde uygulayacağı seferberlik planları ve bu planların parçası niteliğindeki evrakla da ilgili değil. Hâkim, kanunda da belirtildiği gibi yürütülen soruşturma kapsamıyla sınırlı olarak ilgili gördüğü bilgi ve belgeleri inceliyor.
Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda üç gün üst üste baskın veya arama yapıldığından söz etmek de mümkün değil. Birinci gün başlatılan soruşturmayla ilgili evrak inceleme mesaisi yapılıyor. Hâkim Kayan, ilgili gördüğü evrakı inceliyor. Üç gündür devam etmesinin nedeni, yapılan çalışmanın inceleme olmasından kaynaklanıyor. Hâkim, evrakları veya örnekleri sonradan incelemek üzere dışarı çıkarmıyor. İncelemesini orada yapıyor. Yanında savcı veya polis olmaksızın tek başına bu incelemeyi sürdürüyor. Uzun sürmesinin nedeni de tek başına çalışması. Savcıların yürüttüğü çalışma ise devlet sırrı niteliği taşımayan CMK’nın 125. maddesinin dışında kalan bilgi ve belgelerle sınırlı olan bir önceki aşamayla ilgiliydi.
Gözaltına alınan personelle ilgili
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evinin yakınında iki subay gözaltına alınmıştı. Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki incelemenin ilk gününde ise 8 askeri personel gözaltına alınmıştı. Bu personel içinde söz konusu iki subayın da bulunduğu gelen haberler arasında.
Bu çerçevede Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda yürütülen incelemenin söz konusu askeri personelle ilgili olduğu söylenebilir. Soruşturma kapsamına girmeyen personel veya evrakla ilgili bir inceleme söz konusu değil.
Gerginlik yok
Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda yürütülen inceleme nedeniyle askerle, hâkim ve savcılar veya polis arasında bir gerginliğin olmadığını da belirtebiliriz. CMK 125. madde kapsamında çalışma normal koşullarda yürütülüyor. İncelemeyi sürdüren hâkim, mesaisini Bölge Başkanlığı’nda yapıyor. Sadece hâkimin incelemeye yetkili olduğu bilgi ve belgeler konusunda savcıların veya polislerin bir ısrarı ve buna karşı askeri yetkililerin direnmesi gibi bir durum da söz konusu değil. Taraflar, kanunun çizdiği sınırlar içinde davranıyor.