Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Meclis Milli Eğitim Komisyonu’ndan önceki gün yansıyan görüntüler, Türkiye’yi utandıracak türdendi.
Birbirinin boğazına sarılmış milletvekilleri, havada uçuşan cisimler, yerde tekmelenen vekiller, tartaklanan kameraman ve muhabirler...
Bu itiş-kakış arasında muhalefetten ve basından temizlenen komisyonda, kalan maddelerin çabucak geçirilmesi...
Bu görüntüler ve çalışma biçimi Türkiye’ye yakışmadı.
Olay, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e yansıtıldı.
İktidar, yasa teklifinin komisyondan geçtiğini geri dönüş olamayacağını, muhalefet ise bu oturumun “yok” sayılmasını ve teklifin yeniden görüşülmesini talep etti.
Korkulan o ki, komisyondan böyle geçen 4+4+4 teklifinin Meclis Genel Kurulu’ndan geçerken Türkiye adına çok daha vahim kavgaların yaşanması...
Meclis’in, Güney Kore Meclisi’ni aratmayan görüntülere sahne olması...

Salepli savunma
Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Nabi Avcı, nezaketiyle tanınan bir hocadır. Uzun yıllar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a danışmanlık yaptıktan sonra, şimdi milletvekili olarak görev yapıyor.
Nabi Hoca, çok tartışma çıkaracağı belli olan 4+4+4 teklifinin ilk günkü görüşmelerinde demokratik tahammül örneği verdi. CHP’li milletvekilinin 12 saat süren konuşmasını sınırlamadı, kesmedi, sabırla dinledi.
Önceki günkü kötü görüntülerden sonra kendisini, ilk gün gösterdiği bu iyi niyetle şöyle savundu:
“Arkadaşlarımız sükunet ve olgunlukla CHP’li vekilin 12 saat süren konuşmasını dinlediler. İhtiyaçları nedeniyle ara vererek konuşmasına fırsat verdik. Düşünebiliyor musunuz, ‘salep istiyoruz’ diye not gönderdiler, gidip salep getirdik.”
Ne güzel; TBMM’ye yakışan bir demokrasi örneği...
Peki böyle başlayan komisyon, ne oldu da önceki gün birbirine girdi?

“Dürümden belli”
Bu sorunun yanıtını da CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “salep”e karşı “dürüm”ün tanıklığıyla şöyle verdi:
“Her şey planlı! Daha öğlen 150 dürüm ve ayran söyleniyor. 150 dürümü yiyorlar. 15.30’da komisyon salonunu işgal ediyorlar. Hiçbirinin elinde yazılı metin yok. Konuşmak için değil fedailik için gelmişler. Uzun boylu ve güçlüleri öne dizmişler. İçeri sadece Hamzaçebi, Tarhan ve ben, yani üç grup başkanvekili girebildik. Söz taleplerimiz yok sayıldı. O kargaşada oylama yapıldı. Bu görüşmeler yok hükmündedir.”
İnce, iktidar milletvekillerinin komisyonu basmaya öğlen karar verdiklerini, 150 dürüm siparişinin eylemin önceden planlandığının kanıtı olduğunu savundu.
Komisyonların işlevi
Meclis komisyonları, çok önemli işlevleri olan kurullardır. Kanun, tasarı ve teklifler, önce komisyonda ele alınır. Gerekirse alt komisyonlar kurulur.
Komisyonların işlevi, tasarı ve tekliflerin eksikliklerini gidermek, kanun yapma tekniğine daha uygun hale getirmek, yanlışlarını ayıklamak ve varsa anayasaya aykırılıklarını gidermektir.
Komisyonlarda iktidar gibi muhalefet partileri de temsil edilir. Onlar da görüşlerinin tasarı veya teklife girmesi veya düzenlemenin toptan reddedilmesini sağlamaya çalışırlar.
Demokratik kanun yapmanın ilk aşaması komisyonlardır.
Milletvekilleri, bu komisyonlarda edindikleri deneyimle bakan adayı olurlar.
Komisyon başkan ve üyeleri, bu sorumlulukla hareket etmeli ve Türkiye adına çok üzücü olan bu tür olayların yaşanmasına bir daha fırsat vermemelidirler.