Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) konu edildiğinde mimarlarından biri olan dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, sınırımıza dayanan Suriye’deki olaylardan “endişe”ye düşmüş görünüyor.
Oysa, BOP bağlamında Ortadoğu’da 22 devletin sınırlarının değişeceğini dünyaya ilan eden kendisiydi. Keza ABD’nin Irak’ı işgal ettiği savaşta da ABD Başkanı George Bush’un en “şahin” danışmanıydı. Bu ona 2005’ten 2009’a kadar ABD Dışişleri Bakanlığı’nı getirdi.
Rice, dünyaya ilan ettiği Ortadoğu’da sınırların değişeceği süreçten o kadar endişeye kapılmış ki, Washington Post’a yazdığı makalede, ABD Başkanı Barack Obama’ya, “Seçimler bitti, daha ne duruyorsun harekete geç” demeye getiriyor.
Suriye’nin rolü
Rice, makalesinde Suriye’de yaşanan iç savaşın Ortadoğu’nun dağılmasından önceki son aşama olabileceği kaygısını dile getiriyor.
“Bu da” diyor Rice, “ABD’nin Ortadoğu’yu hoşgörü, özgürlük ve demokratik istikrar temeli üzerinde yeniden inşa etme şansımızı elimizden alıp götürüyor.”
Sanki, ABD’nin Irak’ı işgalinin gerçekten de demokrasi ve özgürlük getirme gibi bir hedefi varmış gibi yazmayı sürdürüyor, ABD’nin eski Dışişleri Bakanı...
“Suriye’yi kontrol edemezsek ve dağılırsa, Ortadoğu da dağılır” alarmı veren Rice, esasen Başkan Bush’la birlikte yarattıkları sonuçtan ve kontrol edemedikleri süreçten “şikayet” ediyor.
Asıl endişesi İran
Bugün bölgemizde yaşananların mimarlarından biri olan Rice’ın asıl endişesinin İran’ın etki alanını genişletmesi olduğu da görülüyor.
Rice, bugünkü İran’ı Karl Marks’a benzeterek şöyle diyor:
“Suriye parçalandıkça, Sünniler, Şiiler ve Kürtler bölgesel ‘sekter ittifaklara’ sürükleniyor. Marks, ulusal sınırların ötesinde işçilerin birliğini istemişti. Onlara, yöneten sınıfın kendilerine yönelttiği baskılar dışında bir ortak yanları olmadığını söyledi. Marks, işçilere ulusal kimliğin yanlış bilincinden kurtulmaları konusunda öğüt verdi. Bugünün Marks’ı İran’dır. İran; Şiileri, Tahran’ın teokratik bayrağı altında birleşmeye çağırıyor. Bunu yaparken Bahreyn, Suudi Arabistan, Irak ve Lübnan’ın toprak bütünlüğünü parçalamayı öngörüyor. Bu süreçte Hizbullah ve Irak’ın güneyindeki Şii milisler gibi terör gruplarını da kullanıyor. Suriye, Arap Ortadoğu’sunda köprü görevi görüyor. Tahran, güvenlik güçlerinin Esad’ı desteklediğini gizlemiyor. Bu bağlamda Tahran’ın nükleer silaha ulaşma hedefi sadece İsrail için değil bölge için büyük soruna işaret ediyor.”
Ve Türkiye
Rice, Türkiye’nin de tehdit altında olduğunu ve çatışmanın içine çekildiğini şöyle dillendiriyor:
“İran’a karşı, Suudi Arabistan, Katar ve diğer komşu ülkeler, Sünni muhalifleri destekliyor. Türkler de, Suriye’deki Kürtlerin özgürlük mücadelesinin Türkiye’deki Kürtleri de etkileyeceğinden duyduğu endişe nedeniyle çatışmanın içine çekilmiş durumda. Füzeler, Türkiye ve İsrail sınırları boyunca giderek daha sık görülüyor. Ankara’nın yardım konusunda çığlıkları sonunda NATO’yu etkiledi.”
ABD nerede?
Rice, bu analizi yaptıktan sonra soruyor:
“Bu süreçte ABD nerede? Amerika, Ortadoğu’daki kaosun Birleşmiş Milletler çerçevesinde sonlanabilmesi için Rusya’yı ve Çin’i ikna etmek için aylarını kaybetti. Sanki Moskova, Esad’ı terk edecekmiş; Pekin, Ortadoğu’yla ilgileniyormuş gibi. Pekin, duygusal bir insan değildir ama Esad’ın süreci tamamlayacağına inanıyorsa, onu zayıflatmaz.”
Uçuşa yasak bölge
Rice, son günlerde Fransa, İngiltere ve Türkiye’nin Suriye’de yeni bir muhalefet oluşumunu tanıdıklarını (Doha sürecini kastediyor) belirterek, ABD’nin bu süreci izlemesini savunuyor ve şu somut önerilerde bulunuyor:
1- ABD, bu birleşik gruba savunma silahları sağlamalıdır,
2- Uçuşa yasak bölge oluşturulmalıdır.
İran kazanırsa
Rice, ABD Başkanı Obama’ya seslenirken, “elbette” diyor:
“Riskler vardır. Bir yılı aşkın süredir devam eden acımasız savaşta, muhalefetin el Kaide de dahil olmak üzere bütün unsurları güçlendi. Esad’ın devrilmesi bu tehlikeli grupları yönetime getirebilir. İran kazanır, müttefikler kaybederse, bölgede on yıllarca hakim olacak sefalet ve şiddet bugünkü kaos ortamının aranmasına bile neden olabilir. Ortadoğu’da savaş ihtimali azalmıyor, artarak devam ediyor. Seçimlerimiz sona erdi. Amerika harekete geçmeli.”
Bir başka deyişle Rice, başlangıç vuruşunu yaptığı ama sonunu öngöremediği süreç için, “Obama göreve” diyor.