PKK’nın terörü tırmandırarak hükümeti yeniden masaya oturtmaya zorladığı açık. Terör örgütü, “Eğer masaya yeniden oturmazsanız bunun maliyeti ağır olur” mesajı veriyor.
Kayseri Pınarbaşı’nda önceki gün 2 canlı bombanın gerçekleştirdiği eylemden sonra BDP sözcülerinin ifadeleri de bu yargıyı güçlendiriyor.
Nitekim, BDP’li Hasip Kaplan, terör eyleminden sonra yaptığı konuşmada, “BDP ile müzakereye başlamak için daha ne bekliyorsunuz?” diyerek, çağrıda bulundu. Ayrıca Meclis’i de terör konusunu görüşmek üzere toplantıya çağırdıklarını duyurdu.
Kapıyı daha da açmak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP ile müzakere kapısını aralık tutuyor. Pakistan-Kazakistan gezisinde bu mesajı tekrarladı.
Terör uzmanı ve TEPAV araştırmacısı Dr. Ali Nihat Özcan, bu durumu şöyle değerlendiriyor:
“PKK, aralık bırakılan kapıyı daha da açmak için terör eylemlerine hız veriyor. Kayseri Pınarbaşı’ndaki eylem de gösteriyor ki, PKK, eylemleri artıracak. Bunun amacı hükümete müzakere kapısını açtırmak ve masaya yeniden oturtmak. Terör örgütü Oslo süreci diye anılan dönemdeki eylemsizliğe rağmen sonuç alamadığını, bu kez talepleri kabul edilmezse bunun faturasının daha da ağır olacağını göstermeye çalışıyor.”
Terör örgütünün mantığı
Dr. Özcan, terör örgütlerinin böyle bir mantıkla çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle devam ediyor:
“PKK’nın mantığı da böyle çalışır. Müzakere sürecinde en büyük güçlerinin silahlı güçleri olduklarını düşünürler ve terör eylemleriyle hem müzakere masası açmaya hem de masada ellerini güçlü tutmaya çalışıyorlar. Terör örgütünün liderleri de böyle düşünüyor ve bu nedenle terör eylemlerini artırıyorlar. Geçen dönemdeki görüşmelerde bir sonuca varılmamasının sorumlusu olarak hükümet-devlet cephesini görüyorlar ve güven ortamının kalmadığı düşüncesiyle de terör yoluyla maliyetin yüksek olacağı mesajını veriyorlar.”
Terör-müzakere ortamı
Dr. Özcan’a göre, terör örgütleriyle müzakere süreçlerinin dalgalı gelişmesi işin doğasından kaynaklanıyor.
Bu süreçlerde müzakerelerin tıkandığı noktalarda terör örgütleri yeniden eylemlerini artırarak siyaset kurumu üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar. Diğer ülkelerdeki örneklerinde de görüldüğü gibi PKK da etkili olabilmek için aynı yöntemleri uyguluyor.
Hükümetin tutumu
PKK terör eylemlerini artırırken, Başbakan Erdoğan da hükümetin tutumunda bir değişiklik olmadığı ve olmayacağı mesajını verdi.
Hükümet cephesinde Oslo sürecinin bozulmasının sorumlusu olarak terör örgütü görülüyor.
Hem Oslo görüşmelerinin basına sızdırılması hem de Silvan saldırısıyla birlikte yeniden terörün tırmandırılması nedeniyle bu süreç kesilmiş görünüyor.
Başbakan Erdoğan’ın birkaç kez açıkladığı, “terörle mücadele, siyasetle müzakere” kararının temel gerekçesi de PKK’nın bu süreci baltalaması olarak ifade ediliyor.
Erdoğan’ın, “Terör örgütüyle müzakere etmeyiz” sözleri de bu teşhisin göstergelerinden biri.
PKK’nın terör eylemlerini bu dönemde artırması müzakere masasına oturmanın yanı sıra yeni anayasa çalışmalarında da taleplerinin kabul edilmesini sağlamaya dönük bir amaç taşıyor.
PKK’nın hükümeti masaya oturtma ve taleplerini anayasaya yansıtmak amacıyla daha fazla kan dökmesi hükümet nezdinde beklenenin aksine tepki yaratıyor.