Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin bütün yetkileri elinde topladığı haberini okuyunca, 1979’daki İran devrimini ve Humeyni’yi hatırladım.
İran’ın liberalleri, sosyal demokratları ve sosyalistleri, Şah’ı devirmek için Humeyni’yi desteklemişlerdi.
Tahran’da Şah karşıtı gösterilerde solcu üniversite öğrencileri, İran Komünist Partisi (TUDEH) üyeleri canla başla çalışıyorlardı. Şah’ı devirmek için Humeyni gençliğiyle birlikte hareket ediyorlardı. Amaçları önce Şah’tan kurtulmak sonra demokratik bir İran kurmaktı.
Şah devrildi. Humeyni iktidar oldu, rejimini kurdu.
Sonra Humeyni rejiminin siyasetten sildiği ilk kesim Şah’ı devirirken, desteğini gördüğü sosyal demokratlar, sosyalistler ve TUDEH oldu.
Humeyni gençliğine iktidar, solculara hapishane gözüktü...
O gün bugündür İran’da ne demokratlar var ne solcular...

Güç bende!
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Müslüman Kardeşler Örgütü’nün en önde giden lideri değildi. Müslüman Kardeşler’in önde gelen liderleri, “ABD eğitimli, mülayim yapılı” Mursi üzerinde anlaştılar. Onu Müslüman kardeşlerin iki adayından biri yaptılar.
Mursi, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.
Önce Mübarek döneminden kalma asker ve sivil bürokratları görevden aldı. Yerlerine Müslüman Kardeşler’den atamalar yaptı.
Sonra yetkilerini kararnameyle artırmaya başladı. Neredeyse tüm yetkileri elinde topladı. Yargının yetkilerini azalttı. Aldığı kararların hiçbir otorite tarafından değiştirilemeyeceğine ve reddedilemeyeceğine hükmetti.
Bundan böyle “güç bende” diyerek, kararlarını yargı denetiminin de dışına çıkardı.

Tahrir meydanı
Mısır devrimi, Tahrir meydanında gerçekleşti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır gezisi sırasında ziyaret edip, devrim öykülerini dinlediğimiz Tahrir duvarları, devrimin taze izlerini taşıyordu. Mücadele sahneleri, devrim şehitleri bu duvarlara resmedilmişti.
“Tahrir, her iktidarın üzerinde Demokles’in kılıcı gibi durur, demokrasinin barometresidir” diye tarif edilmişti...
Bu sözlerin doğru olduğu bir iki gün sonra anlaşıldı.
Tahrir, yine gösterilere sahne oldu...
Bu kez protesto edilen Mursi’ydi...
Mursi’nin aldığı yetkilerle, “Firavun”laştığı haykırılıyordu. Muhalefet lideri Baradey, Mursi’nin bu yetkilerle şeriat rejimi getireceğini söylemeye başladı.

Okumuş çocukların durumu
Tahrir meydanıyla ilgili olarak dinlediğimiz öykülerden biri Mısır devrimini, yurtdışında özellikle ABD’de okuyan Mısırlı gençlerin başlattığıydı. Bu gençler cep telefonlarıyla, SMS’leriyle, facebook’larıyla, e-mail’leriyle, tweet’leriyle gelmiş ve digital ortamda örgütlenerek Tahrir’i doldurmuşlardı. Tahrir’i hiç terketmemişlerdi.
Bu Mısırlı okumuş çocuklar, Müslüman Kardeşler gençliğiyle el ele vermiş, Mübarek istifa etmeden Tahrir’den ayrılmayacaklarını ilân etmişlerdi. Öyle de yaptılar. Müslüman Kardeşler gençliğini ise büyük ölçüde Kahire Üniversite’nin öğrencileri temsil ediyordu. El Ezher öğrencileri geri planda, Kahire Üniversitesi’nin diğer öğrencileri öndeydi.
Şimdi ise bu iki gençlik, yine Tahrir’de ama bu kez aynı safta değiller.
ABD’den, Avrupa’dan gelen Mısırlı öğrenciler, Mursi’yi protesto etmek için yeniden Tahrir’e çıkarken, Kahire Üniversitesi’nin öğrencileri, Mursi’nin aldığı kararı desteklemek için oradalar.
Mursi’nin hedefi demokrasi ve özgürlükler olmalı. Mısır devrimini totaliter bir İslamcı rejime dönüştürürse Mısır yine zaman kaybeder.