Mahalleye aniden bir sessizlik çöker... Kömürün dilidir bu; hayra alamet değildir...
Sokaktaki çocuk kulak kesilir...
Çıt çıkmaz...
Kuşlar bile susmuştur...
Hemen eve koşar çocuk...
Ev de sessizdir...
Felaket demektir bu...
Hemen ocak ağzına seyirtir...
Annelerin çığlığı sessizliği yırtınca anlar korktuğunun başına geldiğini...
Tıpkı önceki gün Kozlu ocağının ağzından her çıkan madencinin koluna yapışıp, “Babamı gördün mü amca” diye koşuşturan küçük Doğukan gibi...
Bazen babayı kahraman gibi sapasağlam verir, ocak...
Bazen kapkara bir suyla püskürtür babanın cansız bedenini...
Bazen tonlarca kömürün altında saklar, yıllarca vermez cenazeyi...
Bazen babayı da yakar, kömür gibi verir cenazeyi...
Kozlu hepsini yaşatmıştır, madenci çocuklarına...
Bazen mavi, yeşil, kırmızı alev topuyla, bazen su baskınıyla, bazen gazla püskürtmüştür ölümü babalara...
Böyle konuşur madenci
Kömür ocaklarında meydana gelen kazaları kömürün dilini konuşanlara sormak gerektiğini bildiğim için, kaza mahallinde olan CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya’yı aradım.
Kömürün büyüttüğü çocuklardan biridir Rıza Yalçınkaya...
“Nasıl olmuş kaza” dedim:
- Galeri sürerken... 630 kotta... Arına lağım deliği açmışlar...
- Sonra?
- İşçi anlamış gaz geldiğini mühendise koşmuş söylemiş ama çok geç, degaj olmuş...
- Püskürtmüş öyleyse...
- Hem de ne püskürtme! Üç işçi hâlâ kömür postasının altında ki, en az 1500-2000 ton var diyor, yetkililer...
Tercüme edersek
Rıza Yalçınkaya’nın söylediklerini şöyle tercüme edebiliriz:
Kozlu ocağına sıfır seviyesinden asansörlü kuyularla inilir. 630 kot dediği deniz seviyesinin altında 630 metre demektir. Galeri sürerken dediği, maden ocağını ilerletmek için yol açmak demektir. Lağım dediği, bildiğimiz lağım değildir. Ocakta kömüre ulaşmak için dinamit patlatarak yol açmak, demektir. Lağım deliği, dinamiti koymak için kömürün önündeki taşa, kayaya delik açmaktır. Arın dediği, galerinin ilerlediği, açılmaya çalışan kısım demektir. Degaj dediği de, açılmamış kısımda biriken metan gazının boşalması demektir. Püskürtme ise metan gazının çok güçlü bir basınçla tonlarca taşı, toprağı, kömürü patlatarak püskürtmesi demektir.
Taşeron püskürtmesi
Madencilik ihmale gelmez...
Maden işçiliği ustalık ister, eğitim ister, yatırım ister...
Yerin yüzlerce metre altından kömür çıkarmak, her gün ölümle dans etmek gibidir...
Kömür ocağında yan iş yoktur, bu nedenle taşeronluğa da gelmez...
Hele galeri sürmek hiç gelmez...