Göksu Lokantası, geleneksel buluşma yeri oldu artık. İki haftada bir CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara gazetecileriyle buluşup, kahvaltıda bir proje açıklıyor. Dün de öyle yaptı.
Günün anlam ve önemine uygun düşen “çocuk projesi”ni açıkladı. CHP’nin çocuklara 23 Nisan hediyesi, kapsamlı bir rapor; sağlıklı, mutlu, tok bir çocukluk vaadiydi.
Sade tören
Göksu’ya ulaştığımda Kemal Kılıçdaroğlu, Anıtkabir’deki törenden gelmiş, gazetecilerle bir köşede sohbet ediyordu. İlk soru Anıtkabir’den geldi:
* Tören nasıldı?
- Sade...
* Yani?
- Katılım azdı manasında.
* Neden azdı?
- Milletvekilleri azdı. Sanıyorum bir kısmı burukluktan gelmedi, bir kısmı da seçim bölgelerine gitmişlerdi.
Cuma’ya yanıt
Sıra cumaya geldi. Mehmet Tezkan’ın hem televizyonda hem köşesinde dile getirdiği, “Kılıçdaroğlu beyannameyi cuma namazı saatinde okudu, mütedeyyin vatandaşlar camideydi; onlara ulaşamadı” diye özetlenecek serzenişi soruldu.
* Cuma izleyicisini kaçırmışsınız? Namaz saatini dikkate almadınız mı?
- Dikkate almadığımızdan değil. Biz saati 11.00 belirlemiştik. Ama beyanname kitapçığı gecikti. İstanbul’a gelmesi zaman aldı. O nedenle aday tanıtımına geçtik ama yine ulaşmadı. İstanbul uçağı da gecikmeli kalkmış. Ben konuşurken kitapçık yeni gelmişti. O nedenle program sarktı. Yoksa cumayı dikkate almadığımızdan değil.
Anne karnında yoksulluk
CHP’nin çocuk raporu ve projesi bir ilki oluşturuyor. İlk kez bir parti, devlet bütçesi içinde bir “çocuk bütçesi” önerdi.
Kılıçdaroğlu, yoksul kesimlerden başlayarak okuldaki çocuklara her gün bir kutu süt ve bir öğün yemeğin ücretsiz verileceğini açıkladı.
“Durum, hiç iç açıcı değil” dedi, “6 yaştan küçük 3 çocuktan biri yoksuldur. Birçok çocuk için yoksulluk daha anne karnında başlamaktadır. Yoksul çocukların dörtte biri annelerinin yetersiz beslenmesi nedeniyle düşük ağırlıkta doğmaktadır ve maalesef birçok çocuğumuz bu ülkede yatağa aç girmektedir.”
Bir ODTÜ klasiği
Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sencer Ayata, “şimdi” dedi, “ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nden Umut Başpınar, çocuk raporunun sunumunu yapacak.”
Göksü kahvaltılarında Kılıçdaroğlu’nun açış, Sencer Hoca’nın bilimsel veri desteği içeren kısa açıklamasından sonra, tahtanın önüne bir ODTÜ hocasının geçmesine alıştık.
“Çocuk” konulu raporun sunuşunu bu kez ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Umut Başpınar yaptı. Umut Hoca, söze başlamadan Sencer Hoca tekrar araya girdi. Hoca’nın çocuk duyarlılığını vurgulamak için olsa gerek:
- Herhalde söylemekte bir sakınca yok. Umut Hoca ayrıca hamile...”
Umut Hoca, hem annelik hem hocalık heyecanı içinde güzel bir sunuş yaptı. Çocukların nasıl eşit doğmadığını, eşitsizliğin anne karnında nasıl başladığını ve Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği Cem Karaca’nın “İşçisin sen işçi kal” şarkısının nasıl yaşama geçtiğini, bilimsel verilerle açıkladı.
Şeker de yiyebilsinler duygusu
CHP, kahvaltıda bir de televizyon için hazırlanan kısa film gösterisi yaptı. Kılıçdaroğlu’nun seslendirdiği kısa film, bir “zengin-yoksul” filmiydi. Para kazanmak için tartı aletiyle gecekondudan çıkan küçük bir oğlan çocuğunun, lüks bir lokantada yemek yiyen zengin çocuğuna, ağzının suyu akarak nasıl baktığını gösteren bir film. Kısa ama etkileyici, duygulandırıcı bir görüntü demetiydi.
Gösterim bittiğinde zengin kahvaltıya devam etmek zordu. Birbirlerine hüzünle bakan gazeteciler, “çocuklar ölmesin, şeker de yiyebilsinler” havasındaydılar.
Güzel günler
Kılıçdaroğlu, 23 Nisan’da çocuk raporunu açıklarken onlara Uğur Mumcu’nun 23 Nisan 1974’te yazdıklarıyla seslendi:
“Bugün 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Sizin bayramınız çocuklar. Geleceğe umutla bakın. Gülün, eğlenin, koşun bugün. Bundan sonra hep birlikte güzel günler göreceğiz, umutlu günler, tasasız, acısız günler göreceğiz. Doğar doğmaz bakımsızlıktan ölmeyecek kardeşleriniz. Sokaklarda paramparça paçavralar içinde dilenmeyecek, beş on kuruş için avuç açmayacaksınız çocuklar. Çocuk bahçelerinin önünde simit satmayacaksınız. Ayakkabınız yırtık diye arkadaşlarınızdan utanmayacaksınız...
Sokaklarda ellerimizde bahar çiçekleri, mutluluk türküleri söyleyeceğiz. Güzel günler göreceğiz çocuklar. Işıklı günler, tasasız günler göreceğiz.”
CHP’nin çocuk projesini açıkladığı kahvaltısında Nâzım Hikmet, Uğur Mumcu ve Zülfü Livaneli de vardı sanki...