Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kapatma kararına DTP’nin ilk itirazı Anayasa Mahkemesi’nin Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek tarafından yönlendirildiği biçiminde oldu. Çiçek’in anımsatması nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nin Batasuna kararını dikkate aldığı ve DTP’yi kapattığı öne sürüldü. Çiçek’in mahkemeyi etkileme yöntemi olarak da iki gerekçe ortaya atıldı. Birincisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Çiçek’in kızının nikâh şahidi olması, diğeri ise bayramı Hatay’da geçirmeleriydi.
Çiçek söz etmese bile Anayasa Mahkemesi üyelerinin Batasuna kararını zaten incelemiş olduklarını dün vurgulamıştım. Diğer iddialar da farklı değil.

Hatay’a gerek var mı?
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek bu iddiaları ciddiye almıyor. Bu konuda DTP sözcüleriyle bir polemik yaratmak da istemiyor. Buna karşın yakın çevresine, “Eğer maksat Anayasa Mahkemesi Başkanı’yla görüşmek ise bunun için Hatay’a niye gitmek gereksin?” yorumunu yaptığı gelen haberler arasında. Başbakan Yardımcısı’nın Anayasa Mahkemesi Başkanı’yla görüşmek için özel bir seyahat yapmasına gerçekten gerek yok. Ankara’da çeşitli vesilelerle görüşme olanağı elbette var.

Nikâh şahitliği
Keza Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, nikâh şahidi olması da DTP’nin kapatılma kararında bir faktör olarak nasıl görülebilir? Bir nikâh şahitliği nedeniyle Kılıç, DTP’nin kapatılması davasıyla ilgili düşüncesini değiştirmiş ve diğer 10 üyeye de bu görüşü kabul ettirmiş olabilir mi? Bu da mantıksız bir iddia.
Eğer nikâh şahitliği Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını etkileyecek bir faktör olsaydı, CHP lideri Deniz Baykal da Kılıç’ın oğlunun nikâh töreninde şahitti. Ölçü şahitlik ise, o zaman Anayasa Mahkemesi mali inceleme sonunda CHP aleyhine nasıl karar verdi diye de sormak gerekmez mi?
DTP’nin bu iddiaları geçerli bir gerekçeye dayanmıyor. Böyle bir yaklaşım, her şeyden önce Anayasa Mahkemesi’ne, onun üyelerine saygısızlık anlamı taşır.

Meclis’ten çekilmek
DTP, kapatma kararından sonra Meclis’ten çekilme kararı aldı. Genel Başkan Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk milletvekilliklerinin düşürülmesine tepki olarak diğer milletvekilleri de istifa kararı aldılar. İstifaların yürürlüğe girebilmesi için TBMM Genel Kurulu’nun onayı gerekiyor. DTP milletvekilleri bu onayı alamasalar bile fiilen Meclis’in dışında kalacaklar.
Oysa DTP’nin bağımsız Ufuk Uras’ın desteğiyle yedek olarak kurulan yeni partiyle grup kurması mümkün. Ancak, DTP bu yolu denemeyeceği mesajları veriyor. Bunun yerine Meclis dışında kalmayı yeğleyecekler.
Her fırsatta TBMM’de milletin temsilcisi olduklarını vurgulayan DTP milletvekillerinin dışarıda siyaset yapma tercihleri, süreci olumsuz etkileyecektir. Bu karar, TBMM yerine sokağın veya dağın daha da etkili olacağının işareti sayılabilir. DTP bugüne kadar demokratik yollardan, demokratik zeminlerden dem vuruyordu. Meclis’ten çekilme kararı bu söylemle çelişiyor. Gerginliğin günlük yaşama yansıtılması çabaları da dikkate alınırsa, DTP’lilerin bu kararlarını gözden geçirmeleri gerekir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin kapatma kararının gerekçelerini samimiyetle bir özeleştiri vesilesi olarak ele alması da yararlı olur.