Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Gezi Parkı olaylarının ilk günlerinde ılımlı bir konuşma yaparak ortalığı sakinleştirmeye çalışmıştı.
Topbaş’ın ilk değerlendirmesi, Topçu Kışlası projesinin halka iyi anlatılamadığı yönündeydi. Bundan sonra kamuoyunu aydınlatmaya daha fazla önem verecekleri yolunda yumuşak mesajlar vererek, olayın büyümesini önlemeye gayret etmişti.
Ancak ilk açıklamasından sonra Topbaş, ortalarda pek gözükmedi. Olay büyüdü ve doğrudan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Taksim Dayanışma Platformu ve konuyla ilgilenen sanatçılar arasında tartışılan bir konuya dönüştü. Muhalefet liderleri Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş da zaman zaman konuya girdiler.
Bu süre içinde Gezi Parkı projesinin birinci derecede sorumlusu olarak Kadir Topbaş’ın sessiz kalması yadırganmıştı.
Topbaş’ın neden sessiz kaldığı sorusuna ise bir yakınının sağlık sorunuyla ilgilendiği, bu nedenle kamuoyunun karşısına çıkamadığı yanıtları verilmişti.

Serinletici açıklama
Topbaş, olaylar bütün ülkeye yayıldıktan, 4 vatandaşımız yaşamını yitirdikten ve çok sayıda vatandaşımız da yaralandıktan sonra dün “serinletici” bir açıklama yaptı.
Topbaş’ın geç kalmış bu açıklamasının iki önemli yönü vardı:
1- Bundan sonra bir otobüs durağının yeri bile değişecek olsa halka sorulacağını açıkladı.
2- Gezi Parkı eyleminin ilk gecesinden sabaha doğru yapılan baskında çadırları yaktıkları öne sürülen 4 zabıta görevlisinin açığa alındığını, taşeron olarak çalışan 3 zabıta görevlisinin de iş akdinin feshedildiğini duyurdu.

Sorunun kaynağı
Bu açıklamadan, Gezi Parkı’nda çevreci duyarlılıkla barışçıl eylem yapan ve diğer gruplardan ayrılan gençlerin çadırlarını zabıtaların yaktığı sonucu çıkıyor.
Bu durumda şu soruların da yanıtlanması gerekiyor:
Çadırları zabıtaların yaktığı ne zaman belli oldu, ne zaman kanıtlandı? Eğer olaydan hemen sonra bu anlaşıldıysa neden açıklanmadı ve gereğinin yapıldığı duyurulmadı?
O gece sabaha doğru Gezi Parkı’na baskın düzenleyen sadece zabıta mıydı? Sadece zabıta mı sorumluydu, bu baskında polis yok muydu?
Zabıtalara Gezi Parkı’na sabaha doğru müdahale etme emrini kim verdi? Zabıta müdürü mü? Belediye Başkanı’nın bundan haberi yok muydu? Çadırların yakılmasını hangi yetkili istedi?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, gerginliği giderecek yönde yaptığı iki açıklamaya ilaveten bu soruların yanıtlarını da kamuoyuna açıklamalıdır.

Olumlu yaklaşım
Topbaş’ın yaptığı son açıklamanın olumlu yanı Gezi Parkı’yla ilgili yeni bir sürece işaret etmesiydi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, medyaya yansıtmadan, 300’e yakın sanatçı, mimar ve sivil toplum kuruluşuyla görüştüğünü açıkladı ve şöyle devam etti:
“Bütün projeler, halkla paylaşılacak, halka anlatılacak ve görüşleri alınacak. Artık bir otobüs durağının bile yeri değişse halka sorulacak. Yol ve güzergâh değişikliği ile ilgili bilgi verilecek.”
Bu yaklaşım, başından beri gösterilseydi, Gezi Parkı olayları bu aşamaya gelmezdi.
Topbaş’ın, işin başında bu inisiyatifi alması ve bu açıklamaları yapması gerekirdi.
Geç de olsa gösterdiği bu yaklaşım, sakinleştirici bir etki yaratacaktır.