KARADAĞ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, açılım sürecinin geldiği bu aşamada liderlerin bir araya gelmek bir yana sürdürdükleri sert üsluptan büyük rahatsızlık duyuyor. Nitekim önceki gün Arnavutluk’ta sorularımızı yanıtlarken, bu rahatsızlığını yansıtmış ve liderleri bir araya gelmeye çağırmıştı. Ayrıca kendisinin de bir liderler zirvesi toplamayı düşündüğünü, ancak bunun için bir ön çalışma yapması gerektiğini belirtmişti. Gül, zirve çağrısı yapmak için bunun olabilirliğini görmesi gerektiğini söylemişti.
Olumsuz cevap
Ankara’dan dün gelen haberler, CHP ve MHP sözcülerinin Cumhurbaşkanı’nın yaptığı çağrıya olumlu cevap vermeyeceklerini gösteriyordu. Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanı’nın iyi niyetli bir çağrı yaptığını, ancak diğer liderlerle bir araya gelmeyi arzu etmediğini belirtti. Bir bakıma Cumhurbaşkanı’nın “ön çalışma yapmam gerekir” sözlerine cevap aynı gün gelmiş oluyordu.
Bu cevaplardan da anlaşılıyor ki liderlerin kendi aralarında toplanmaları veya Cumhurbaşkanı Gül’ün başkanlığında bir zirveye katılmaları mümkün gözükmüyor.
Cumhurbaşkanı Gül, böyle bir tavır bekliyor olmalı ki zirve çağrısından önce bir zemin yoklaması yapması gerektiğinin altını çizmişti. Dolayısıyla liderlerin hep birlikte katılacakları bir Çankaya Zirvesi gündemden düşmeye aday.
Tek tek görüşme
Buna karşın Cumhurbaşkanı Gül, liderlerle tek tek görüşmesinde şimdiye kadar bir sorun yaşamadığını da ilave etmişti. Hatta liderlerle tek tek yaptığı görüşmelerin vardıkları mutabakat gereği basına yansıtılmadığını, bu görüşmelerde her konunun detaylı biçimde ele alındığını da vurgulamıştı. Bundan sonraki süreçte de Cumhurbaşkanı bir zirve gerçekleştirmese bile liderlerle tek tek görüşebilir. Cumhurbaşkanı Gül’ün eğilimi sadece parlamentoda temsil edilen partilerin değil, parlamentoda dışındaki partilerin liderleriyle de diyalog kurmak yönünde.
Üslup değişikliği
Cumhurbaşkanı Gül’ün bir beklentisi de liderlerin sert üsluplarını yumuşatmaları. Gül, bu çağrısını hem iktidar hem muhalefet liderlerine dönük olarak yapıyor. Cumhurbaşkanı’nın bu konuda ısrar etmesinin nedeni ise liderlerin sert üsluplarının toplumda gerginliği ve kutuplaşmayı daha da artırması. Bu süreçte zaman zaman yaşanan toplumsal gerginliklere ortam yaratmamak açısından liderlerin üsluplarına dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyor.
Provokasyon
Cumhurbaşkanı Gül, Tokat’ta 7 askeri şehit eden saldırının faili meçhul kalmayacağını da vurgulamıştı. “PKK dahil birçok örgüt olabilir” diyen Gül, olayın zamanlaması, yeri ve yapılış şeklinin açık bir provokasyon olduğuna dikkati çekmişti. Ancak Cumhurbaşkanı, provokasyon derken bunun devlet tarafından yapıldığı gibi bir sonuç çıkarılmaması konusunda uyarıda bulunmuştu. Cumhurbaşkanı’nın değerlendirmesi daha çok PKK’nın bir provokasyonu olduğu yönündeydi. Nitekim dün eylemin PKK tarafından üstlenilmesi ve Genelkurmay’ın yaptığı ses kayıtlarına ilişkin açıklama, eylemin teröristler tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı, bu tür saldırılardan sonra gerçek ortaya çıkmadan devletin veya TSK’nın peşinen suçlanmasından da rahatsız olduğunu belli etmişti. “PKK’nın oyununa gelmemek lazım” diyerek, bu tür istismarlara karşı uyanık olunması gerektiğinin altını çizmişti.
Nitekim, belli kesimlerin yaptığı yayınların TSK’yı töhmet altına sokmaya dönük çabalar olduğu bir gün sonra anlaşıldı. Kuşkusuz, bazı bakanların aynı anlama gelecek imalarda bulunmasının da aceleci bir tutum olduğu ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı’nın yaptığı değerlendirmeler son günlerde ortaya çıkan siyasi tablodan, şiddet gösterilerinden, liderler arasındaki diyalogsuzluktan ciddi biçimde kaygı duyduğunu gösteriyor.