Değerlendirme toplantısının yapıldığı salonun adı bile başlı başlına Fransa'ya mesaj niteliği taşıyor. Dışişleri, bu toplantıları "Galip Balkar Salonu"nda yapıyor.Galip Balkar kim?1983'te Ermeni terör örgütü ASALA tarafından katledilen Belgrad büyükelçimiz... Dışişleri binasında Ermeni teröristlerin katlettiği büyükelçilerimizin isimleri salonlarda yaşıyor. Fransa'nın, "Ermeni soykırımı yoktur" demeyi suç sayan yasa girişimi, Türk-Fransız ilişkilerini belki de tarihinin en ağır krizine sürüklemeye aday bir gelişme olarak görülüyor. Dışişleri çevrelerinin değerlendirmesi böyle... Fransa'da bu girişim ortaya çıktığından bu yana Dışişleri yetkilileri değerlendirme toplantıları yapıyorlar. Dışişleri çevreleri, Fransa'daki bu girişimi, "vahim bir insan hakları ihlali" olarak değerlendiriyorlar.Fransa gibi düşünce özgürlüğünün öncüsü olduğu iddiasındaki bir ülkenin, düşünceyi hapis ve parayla cezalandırılacak bir suç sayması, bu ülkeye yakışmıyor. Üzerine titredikleri "ifade özgürlüğü, insan hakları, hukukun üstünlüğü" gibi değerlere de ters düşüyor.Bir yasayla "soykırım" yaratmak ve yoktur diyeni hapse atmak, 21. yüzyılda nasıl izah edilebilir? "Ermeni soykırımı yoktur" diyen bir yasa hangi hukuk kuralıyla açıklanabilir?Tarihi gerçekler yasayla değiştirilebilir mi?Yasayla tarih yapılıp silinebilir mi?Fransa, bu yasayı savunamaz, bu ayıbı taşıyamaz. Vahim bir ihlal Fransa'nın bu girişimine karşı Ankara misilleme yapmayı düşünüyor mu?Dışişleri çevreleri, Türkiye'nin de misilleme olsun diye, "Fransa Cezayir'de soykırım yapmıştır; Cezayir soykırımı yoktur demek suçtur" biçiminde bir karşılık verilmesinin söz konusu olmayacağı görüşündeler.Fransa yapıyor diye Türkiye de yanlış yapmak niyetinde değil. Fransa'nın bu ayıbını Cezayir veya Ermenistan'la ilişkilendirmeyi diplomatik çevreler yanlış buluyorlar. Bu işi Türkiye'nin üçüncü bir ülkeyle ilişkisine yansıtmanın doğru olmayacağı kanısındalar. Misilleme Ankara'da dillendirilen bir tepki biçimi de Fransa'ya karşı ekonomik boykot uygulanması...Diplomatik yollardan Ankara en üst düzeyde tepki vermeyi sürdürürken, sivil toplumun da Paris'e karşı tavır geliştirmesi Fransa'nın yanlış yaptığını anlamasına katkıda bulunacağı yönünde Ankara'da görüş birliği mevcut.Ekonomik boykot konusunda, iş dünyası "seçici" davranılması görüşünde.Ortaya konulan ölçü de şu:"Türkiye'ye sadece mal ve hizmet ihraç eden şirket ürünlerinin boykot edilmesi. Ancak Türkiye'de kalıcı yatırım yapmış, istihdam yaratmış şirketlerin ise boykot dışında tutulması... Boykot Tabii Ankara'da hâkim olan bir hava da Fransa'nın ilgilendiği ihalelerin nasıl etkileneceğini Paris'e düşündürecek tavırlar geliştirmek... Fransa, başta nükleer enerji olmak üzere Türkiye'de birçok büyük yatırım işiyle yakından ilgileniyor.Nükleer enerji gibi ileride yeniden konu olabilecek uçak, helikopter gibi büyük alımlarda Fransa'ya şans tanımanın Türk halkını rahatsız edeceği de ortada.Hukukla izah edilemeyecek, ancak siyasi açıdan hasmane bir tutum olarak değerlendirilecek bir yasanın çıkarılması halinde Türk-Fransız ilişkilerinin tarihinin en ağır darbesini alacağı muhakkak... fbila@milliyet.com.tr İhaleler